Haris Aleksiu: İçimdeki canavar sular durulduğunda çıkıyor

Güncelleme Tarihi:

Haris Aleksiu: İçimdeki canavar sular durulduğunda çıkıyor
Oluşturulma Tarihi: Kasım 05, 2014 01:05

Kanseri şarkı söyleyerek yendiğini söylüyor. Yaşlanmak istemiyor. Aşksızlıkla yatağa geç ve yorgun giderek başa çıkıyor. Beş parasız çocukluk günlerini özlemle anıyor. Sezen Aksu’yu aşamadığını itiraf ediyor. Yunan diva Haris Aleksiu İstanbul konseri öncesi ruhunu açtı...

Haberin Devamı

Türkiye’de yaklaşık 15 yıldır konserler veren, albümleri en çok satan yabancı sanatçılar arasında yer alan, hatta İzmir’de bir sokağa adı verilen Haris ya da sevenlerinin kendisine hitap ettiği şekilde ‘Harula’... Yunan diva, ‘Avea 5. Sıra Dışı Müzik Konserleri’ kapsamında 7 Kasım’da İstanbul Kongre Merkezi’nde bir kez daha sevenleriyle buluşacak. Konser öncesi Atina’daki Akropolis mabedinin eteklerinde sohbet ettiğimiz Aleksiu, Türk sanatseverlerin karşısına sanki ilk defa çıkacakmış gibi heyecanlı. Kırk küsur yıldır sahnede olan 64 yaşındaki Harula’yla, insan üzerine, insani zayıflıklar üzerine, ilişkiler üzerine konuştuk.

O, her fırsatta Sezen Aksu’ya hayranlığını tekrarladı. Ama ben onu dinlerken, yaşamının bazı dönemleri sanki Nilüfer’in hayatına benziyor diye düşündüm. Harula da bir çocuk evlatlık edindi. Körolası kansere karşı verdiği savaşı çatır çatır kazandı. Ayakta kaldı...

Haberin Devamı

Harula ile sohbete doyum olmuyor. Türk medyasına ilk demeci 1999’da NTV’de çalışırken bana nasip olmuştu. O gün de bugün de Yunan divayı bir şarkısı ile tanımlarım: “Kratai hronia afti i kolonia.”
Yani, “Bu parfüm yıllardır kokusunu koruyor...”

YAŞLANMAK İSTEMİYORUM

Haris Aleksiu: İçimdeki canavar sular durulduğunda çıkıyor

Çocukluk yıllarınız zor geçmiş...
Evet. 8 yaşıma kadar Thiva şehrinde yaşadım. Babam çiftçiydi. Toprağı bilirim. Annem temizlikçiydi, gündeliğe giderdi. Yırtık ayakkabının ne olduğunu bilirim ama bir kâse çorba ile gülmeyi, eğlenmeyi de. Atina’ya geldiğimizde gecekonduda kaldık. Pencelerde cam yoktu; naylon ile örtmüştük. Odanın ortasında bir soba... Annem ile çok güçlü bir bağımız vardı. Birlikte büyüdük. Babamı kaybettiğimde, annem 28 yaşındaydı. Ben de annemi 28’imde kaybettim.

Oğlunuz 32 yaşında. Biraz Manos’dan da söz eder misiniz?
Çocuk sahibi olmayı çok istiyordum. Başaramadım. Manos’u evlatlık edindim. Onu ilk kucağıma aldığımda sanırım hayatımın en önemli anıydı. Sanki kendim doğurmuş gibi sevinmiştim. Oğlumla iftihar ediyorum. Çok tatlı, çok şefkatli... Biraz farklı olsun isterdim. Biraz daha bohem, biraz daha çılgın. Hani biraz da annesinin parasını yesin isterdim. Ne gezer? Hiçbir zaman tenezzül etmedi.

Haberin Devamı

11 yıl önce kansere karşı verdiğiniz savaşı kazandınız.
Yıllık tahlillerimi yaptığımda meme kanseri olduğumu öğrenmiştim. İlk günlerde inanamadım. Psikolojik destek aldım. Çok kez hıçkırıklarla ağlamak istedim. Yapmadım. Kendimi toparladım. “Kendi yasımı tutmayacağım” dedim. Ameliyat oldum ve radyasyon tedavisi gördüm. Kemoterapiyi reddettim. Erken teşhis sayesinde kurtuldum. Kanseri bir de şarkı söyleyerek yendim. Tüm kadınlara sesleniyorum. Mamografi taramanızı aman ihmal etmeyin. Erken tanı sayesinde, benim gibi şanslı olabilirsiniz.

İki evlilik yaptınız. Şimdi yalnız mısınız?
Evet. Yalnızlığa da alışıyor insan. Aşk bittiğinde, aynı sofrayı aynı yatağı paylaştığın insan gittiğinde alışmak zor tabii. Bazen yastıkta bir nefes hissetmeyi özlüyorum. Bunun da çaresini buldum: Yatağa geç vakit ve yorgun gitmek.

Haberin Devamı

Haris Aleksiu: İçimdeki canavar sular durulduğunda çıkıyor

Aşka paydos mu?
Birinin elimi tutmasını, beni bir yere götürmesini, sohbet etmesini özlüyorum. Kaç yaşında olursa olsun bir kadının erkeğe ihtiyacı bitmez. Dolayısıyla ölünceye kadar bu konu beni meşgul edecek.

Yaşlanmaktan korkuyor musunuz?
Yaşlanmak istemiyorum. 64 yaşımda aynaya baktığımda kendimi beğeniyorum.Yaşlı da hissetmiyorum. Daha birçok şey yapmak, birçok şey üretmek istiyorum. Ama “Hep böyle kalacak mıyım” diye de düşünüyorum.

Mutlu musunuz?
Güzel yaşıyorum. Yalnızlıklarım da oluyor, hüzünlerim de. Çok büyük mutluluk hissettiğim zamanlar da var. Aşklarım da oldu ayrılıklarım da. Onca yıl bir hayat işte. Az bile yaptım.

Haberin Devamı

Muhteşem bir sesiniz var. Sesin ömrü var mı?
Var tabii.

Bu sizi meşgul ediyor mu?
Elbette. Gün gelecek şarkı söyleyemeyeceğim diye düşünüyorum. Biliyor musunuz, ben sesime filan dikkat etmiyorum. Ne yapayım? O gün gelirse..

SEZEN'İ AŞAMIYORUM

Haris Aleksiu: İçimdeki canavar sular durulduğunda çıkıyor

Bir şarkı nasıl çıkar?
Sular durulduğunda. Fırtınada hiçbir şey çıkmaz. Deniz sütliman olduğunda, ruhun sakinleştiğinde, içindeki o canavar çıkıveriyor işte.

Dünyada onca felaket yaşanırken, sanatçı nasıl üretebiliyor?
Etrafımızda onca acı yaşanırken şarkı yazamam. Sanatçı ateşin içinde üretemez. Bu yüzden acı çeken insanların arasında olmayı, onlarla şarkı söylemeyi, bu şekilde de seslerinin daha fazla duyulmasına yardımcı olmayı tercih ettim.

Haberin Devamı

Bir ay önce, devlet sektöründen kovulan temizlikçi kadınlara destek için Atina’da Parlamento binasının önünde, temizlik eldiveni giyerek konser verdiniz...
Evet. O konser hükümeti rahatsız etti. Kendi reklamım için yaptığımı söyleyenler çıktı. Umurumda değil. Şarkılarınla birilerini rahatsız ediyorsan tepki göstermeleri olağan. Bugün binlerce insan işsiz, binlerce emeklinin maaşında kesinti yapıldı. Sanatçı, sanatını bu insanların sesinin daha da duyulması için aracı kılmalıdır.

Türkiye’de kaç konser verdiniz?
Saymadım. Türk müzikseverlerle aramızda daha ilk konserimden bir bağ kuruldu. Türkiye’de bana son derece cömertçe sunulan bir sevgi buldum.

Türk dizileri çok tuttu Yunanistan’da...
Ben de zaman zaman izliyorum. Mesela Muhteşem Yüzyıl beni çok etkiledi.

Evde Sezen Aksu dinliyor musunuz?
Bu kadını aşamıyorum. Daha dün dinliyordum. Sezen eğer Atina’da konser verirse büyük sevgi görür ve salon tıka basa dolar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!