AK Parti neden itiraz etmiyor?

TÜRKİYE’de küçük bir elit azınlık ekonomik ve siyasi gücü elinde tutar. Kültürden gündelik hayatın rol modellerine kadar her türlü ‘trend’i bu küçük azınlık belirler.

Haberin Devamı

Hayır, onlar ‘mavi kanlı’ aristokratlar değildir; bu azınlığa dahil olabilmenin en yaygın yolu iyi eğitimli olmaktır. ‘İyi eğitim’ dediğimiz şey, bizde sahiden sadece bir küçük azınlığın sahip olabildiği bir şeydir.
Geçmişte yetenekli, becerikli, akıllı çocuklar, kökenleri ne olursa olsun salt yetenek, beceri ve akıllarıyla çalışkanlıklarını bir araya getirerek bu azınlığa dahil olabiliyordu.
Ama maalesef son 20-30 yılda mevcut elit sınıfın kendi kendini yenileme oranı çok arttı, iyi eğitime erişmek çok para gerektiren, dolayısıyla toplumun önemli bir bölümünü daha baştan eleyip dışarıda bırakan bir ‘seçkin sporu’ haline geldi.
Benim gerek OECD’nin düzenlediği PISA sınav sonuçlarından ve gerekse bizim üniversiteye giriş sınavından çıkardığım sonuç, Türkiye’nin öğrencilerinin kabaca yüzde 10’una elit azınlığa giriş bileti sayılabilecek nitelikte eğitim verebildiği. Ve dediğim gibi artık bu iyi eğitime sahip olabilmek için sadece akıl, yetenek, beceri ve çalışkanlık yetmiyor, ciddi miktarda paraya da ihtiyacınız var.
Aslında düzen Osmanlı’da da aynen böyle işliyordu. Padişah, bazılarını Enderun’a alır elit yapardı, kalan dışarıda kalırdı. Ama Osmanlı zaten bir padişahlık düzeniydi, onun bir halkı yoktu, tebaası vardı, hesap vermezdi.
Rejimin adı Cumhuriyet olunca, hele hele ‘çokpartili demokrasi’ olunca bu düzenin değişmesini, en azından düzene itiraz edilmesini beklersiniz değil mi?
Hele hele, son 12 yıldır iktidarda ‘Öteki Türkiye’nin, yani ‘Elit olmayan Türkiye’nin temsilcisi olma iddiasındaki bir parti var; Adalet ve Kalkınma Partisi. Başka pek çok alanda ‘elit iktidarı’na kuvvetli itirazlar yönelten AK Parti, o ‘elit iktidarı’nı yaratan ana kaynağa, yani eğitim yoluyla yaratılan eşitsizliğe nedense kamuoyu önünde yeterince itiraz etmiyor, o elit üretme sistemini ortadan kaldırmak için aktif çabada bulunmuyor.
Doğrudur, AK Parti iktidarları kamudan eğitime aktarılan mali kaynağı son 12 yılda ciddi arttırdılar; eğitimin altyapısına ciddi yatırımlar yaptılar ama bunlar hem esasen yeterli değildi hem de niceliğe yapılan yatırımlardı. Nitelik konusunda OECD’nin PISA sonuçlarında gözüken ilerlemenin ve ‘eşitlikçilik artışı’nın yeterli olduğunu kimse söyleyemez.
Peki AK Parti bu konuya propagandasında neden yeterince yer vermiyor; neden eğitim yoluyla yaratılmış eşitsizliği tersine çevirmekten neredeyse hiç söz etmiyor?

Haberin Devamı


Çocuğu okula göndermenin maliyeti ve kazancı

Haberin Devamı

KAMUOYU, özellikle de laik kamuoyu zorunlu eğitimin süresini 12 yıla çıkaran ama bunu 4’er yıllık üç parçaya ayıran yasa değişikliğini çok eleştirdi. Bu eleştirilerin önemli bölümü haklı olsa da, bu yasanın getirdiği en önemli değişiklikle, yani artık lisede okumanın da zorunlu olmasıyla çok az kişi ilgilendi.
Geçmişte, yani bu yasa yürürlüğe girmezden önce biz 8 yıllık ilköğretimden mezun ettiğimiz her 10 çocuktan 3’ünü kaybediyorduk. Yani bu 10 çocuğun sadece 7’si liseye devam ediyordu.
Ne yapıyordu o 3 çocuk okula gitmeyerek? Erkekler çalışıp aile bütçesine katkıda bulunuyor, kızların ise önemli bölümü o yaşta evlendirilip aile bütçesine yük olmaktan çıkarılıyordu.
Şimdi o üç çocuk da teorik olarak okulda. (Okula devamsızlık, yani zorunlu olan liseye gitmeme rakamları yer yer çok yüksek ama biz hepsinin gittiğini varsayalım.) Yani ailesi ona para harcıyor, bir anlamda 4 yıl boyunca yatırım yapıyor. Bu ailelerin temelde daha çok AK Parti seçmeni olduğunu ve bu sebeple hükümetlerine öfke duyuyor olabileceğini unutmayalım.
OECD’nin son ‘Eğitime Bir Bakış’ raporundaki bazı rakamlar çok ilginç. Türkiye’de bir erkek çocuk için 4 yıllık lise eğitiminin aileye maliyeti kabaca 30 bin dolar civarında. Buna karşılık o çocuğun liseden mezun olarak yarattığı ek kazanç 65 bin dolar olarak hesaplanıyor. Yani erkek çocukları liseye göndermenin o bireye ek kazancı çalıştığı yıllar boyunca 35 bin dolar. Peki kızlarda durum ne? Lise eğitiminin artı getirisi, kızlar için biraz daha düşük ama az değil, o da 33 bin dolar.
Bakalım bu rakamlar normalde liseye bile gitmeyecekken bugün giden bireylerin hayatına sahiden yansıyacak mı?

Yazarın Tüm Yazıları