Madenlerde denetimsizlik, kayırmacılık, kötü yönetim...

Karaman’da meydana gelen son maden kazası, bir kez daha denetimsizlik, kayırmacılık ve kötü yönetimin hakimiyetini ortaya çıkardı.

Haberin Devamı

Denetimsizlik var; çünkü baştan sona kadar, gerekli mevzuat olmasına rağmen, işçisini yani vatandaşını koruyacak iş koşullarını yaratamadığı, özel sektörü yeterince denetlemediği ortada. Yoksa, patronun yüksek kar hırsıyla, daha üst seviyede suyun dolduğu eski madeni gözardı edip üretim yapmasına, bu bölgede su kaynaklarını yeterince belirlemeden çalışmasına izin verilmezdi.
Kayırmacılık var; çünkü memurların, patronların işi kitabına uydurup yapmasına izin veriliyor. Her Hükümet döneminde vardı ama “kendi zenginini yaratma” hırsı ile “ekonomide herşeye hakim olma” sevdası birleşti, tüm madenlere tek elden izin veren sistem de belki bunun için getirildi.
Düşünün; 301 kişinin ölümüne neden olan soma maden kazasından sonra madenlerde iş güvenliğini sağlamak için torba yasayla maddeler getirildi. AKP’nin itirazıyla çağdaş ülkelerdeki madenlerde olan bazı düzenlemeler maliyeti fazla artıracağı için yasalardan çıkarıldı ama buna rağmen, mecburen bazı iyileştirmeler yapıldı. Ancak bu kez maden patronları, bence Hükümetin bilgisi dahilinde, “bu maliyetlerle üretim yapamayız” diye işleri durdurdular. Sonra, elbette azalsa bile karlarından mahrum olmamak için işlerine devam ettiler. Ancak Karaman’daki kazadan öğreniyoruz ki; maliyet artışı nedeniyle yüksek karları azalmasın diye, dönmüşler işçilere “yemek ve servis vermeyiz isterseniz gelin çalışın” demişler. Başka çaresi olmayan, işsiz kalan madenciler de bu koşulları kabul edip yeniden işlerine dönmüşler. Bırakın madeni bu kadar işçi çalıştıran hiçbir işletmede yemeğin işbaşında yenilmesi, servisin olmaması düşünülemez, mevzuata da kesinlikle aykırı. Patron bu yamyamlığı yapıyor ama denetimle ilgili bakanlıklar ne yapıyor derseniz; işte denetimsizlik ve kayırmacılık bu. Yemeği dışarıda, insani ve normal koşullarda yeselerdi, o işçiler ölmeyecekti, bir düşünün.


ÖLÜMDEN SONRA İLGİ

Taşeron uygulaması zaten insanlık dışı bir sistem oldu; devlet işçisinin yani vatandaşının hayatını koruyacak tedbirleri bile alamaz hale getirdi.
Buradan yola çıkıp, “başka türlü karlı olmaz maden işletmecileri de çalışmaz” diyebilirsiniz. Gerçekten karlı değilse o zaman bile bile insanın canı tehlikeye atılmaz, bu madenler kapatılır. Devletin görevi vatandaşını bilerek ölüme göndermek değil, madenleri gerekirse kapatıp alternatif iş üretmektir.
Bu kaza Türkiye Cumhuriyeti’nin 91. Kuruluş yıldönümünü rastladı ve doğal olarak kutlama törenlerinin çoğu iptal edildi. AKP iktidarlarında hep olduğu gibi; yine kazadan sonra devlet, bakanlarıyla ve tüm olanakları seferber ederek olay yerine gitti.
İyi de, devlet dediğiniz işçisine sadece ölümünden sonra ilgi gösteren bir organ değildir ki. Devlet işçisi dahil tüm vatandaşlarını insani koşullarda yaşatmak için kurulan, dolayasıyla bu tür kazaları herşeyi yapıp önleyecek bir mekanizmadır.
Yaşama değil sadece cenazeye saygı göstermek ciddi bir anlayış sorunu. Bu anlayışla çağdaş bir devlet, insani bir cumhuriyet inşa edilemez, bu açık.

Yazarın Tüm Yazıları