Konut finansmanına iki yeni oyuncu geliyor

Değişikliğin ne olduğuna geçmeden önce küçük bir tespitte bulunayım. Eminim içinizden, kentsel dönüşümün, finansal kiralama ile finansman şirketleri ile ne alakası var diye geçiriyorsunuzdur.
Kentsel dönüşüm kapsamında gerek işyerini gerekse de konutunu yıkıp, yeniden yapacaklara ve bunun için de bankadan kredi kullanacaklara devlet faiz desteğinde bulunuyor. Yani kredi faizinin bir miktarını devlet ödüyor. Bunun için de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bankalarla bir protokol imzaladı. Daha açık bir anlatımla, Bakanlık, kentsel dönüşüme destek verecek bankalarla masaya oturup, faiz pazarlığı yaptı. Bildiğim kadarıyla da 17 banka bu protokolü imzaladı.
Desteğin miktarını soracak olursanız; devlet, güçlendirme ve konut yapım kredisi için yüzde 4, işyeri yapımı için de yüzde 3 faiz desteğinde bulunuyor.

TORBA KANUNDA DEĞİŞİKLİK

Dikkat ederseniz buraya kadar anlattıklarımızda hep bankaların adı geçiyor. Bankaların protokol imzalamasından, bankalardan kullanılan krediye faiz desteğinden bahsediyoruz. Neden? Çünkü kentsel dönüşüm ile ilgili kanun, sadece bankalardan kredi kullanılabileceğini, sadece bankaların dönüşüme destek verebileceğini; hal böyle olunca da devletin verdiği faiz desteğinin de banka kredilerine uygulanacağına hükmediyordu da ondan.
İşte geçen hafta Meclis’e gönderilen kanun tasarısı, bu adaletsizliği ortadan kaldırıyor ve konut finansmanı faaliyetin bulunan finansal kiralama ile finansman şirketlerini de bu kapsam içine alıyor. Yani, tasarı yasalaştığında –ki, tahminen kasım ayının sonunda yasalaşacak- artık kentsel dönüşüm kapsamında konutunu, işyerini yıkıp yeniden yapacaklara bankaların yanı sıra leasing şirketleri ile finansman şirketleri de kredi desteği verebilecek. Devlet, bu şirketlerden kullanılacak kredi için de faiz desteği sağlayacak.

KONUT KREDİSİ VERECEKLER

Gelelim, leasing şirketleri ile finansman şirketlerinin konutla ilgisine. Haksız da sayılmazsınız, leasing şirketleri özellikle işletmelere makine ve ekipman desteği sağlayan; finansman şirketleri de ağırlıklı olarak ticari ya da bireysel araç kredisi veren finansman kuruluşları olarak biliniyorlar. Öyle değil, işte.
Her iki sektör de gayrimenkule yönelik finansman sağlıyor. Hatta finansman şirketlerinin işlem hacimlerinin yüzde 4’e yakınını konut finansmanı oluşturuyor ki, bu da 700 milyon TL’lik bir destek anlamına geliyor. Keza leasing şirketlerinin de bugüne kadar fazla ağırlık vermeseler de ana faaliyet kolları arasında gayrimenkul kiralaması da bulunuyor. Hatırlatayım, kentsel dönüşüm sadece konutları değil işyerlerini de kapsıyor ve devlet işyerini dönüştürecek olanlara da faiz desteği sağlıyor.
Sözün özü, bundan sonra kentsel dönüşüm finansman pazarına iki yeni oyuncu daha giriyor. Belli mi olur, rekabet ortamında belki işyerlerinin dönüşümü için leasing şirketleri, konutlar için de finansman şirketleri bankalara oranla daha cazip imkanlar ve hizmetler sunar.