O nar ağacının altında dua ettim

Haberin Devamı

Çocukluğum o evi, Atatürk’ü dinleyerek geçti.
Anneannem daha bir yaşındayken Selanik’ten gelmişti.
Anneleri, teyzeleri Atatürk ile aynı mahallede oturmuşlardı.
Atatürk’e olan hayranlık da, Cumhuriyet’e olan bağlılık da bambaşkaydı.
Hepsi göçüp gittiler; anılar kaldı geriye...
O anılar ki; bizi biz yapan, Türkiye’yi Türkiye yapan olaylar, insanlar...
***
Ben de o anıları tazelemek, bana anlatılanları yerinde görmek için geçen Nisan’da Selanik’e gittim.
TÜGİAD’ın Yunanistan temsilciliğinin açılışı yapılacaktı.
Uçaktan iner inmez soluğu Atatürk’ün evinde aldık.
Gidip gezenler benim gibi heyecanlanmışlardır.
Atatürkümüzün doğduğu oda, dolaştığı koridorlar, yemek yediği yer, bahçesi...
Bir odadan bir odaya geçemedim.
Yine kalabalıklar içinde yalnız kaldığım anlardan biriydi.
Bir yanda bana anlatılanlar, bir yanda içimdeki Atatürk sevgisi, tarifsiz duygular...
Benim için unutulmayacak anlardan biriydi.
***
Mustafa Kemal Atatürk, 1881’den, babası Ali Rıza Efendi’nin vefatına kadar yedi yıl burada yaşamıştı. Ev Lozan Antlaşması ile mübadele kapsamında 1923’te Yunan hükümetine geçmiş; 1937’de Selanik Belediyesi evi satın alarak Türkiye’ye hediye etmişti.
Nisan’da gittiğimde evin restorasyonu yeni bitmiş, neredeyse ilk haline uygun haline getirilmişti.
Ancak içimizi burkan bir ayrıntı vardı.
Odalar neredeyse boştu.
Belki o günün eşyalarını bulmak, saklamak mümkün değildi, ama Atatürk’ün kullandığı eşyalardan, hatıralardan alıp getirmek odaları süslümek mümkündü.
Müzeyi bize gezdiren yetkiliye bu tepkimi söylediğimde; “Bazı çalışmalar var. Kültür Bakanlığı Türkiye’den burada sergilenecek eşyaları seçiyor, yakında gelebilir” demişti.
***
Neyse ki; Kültür Bakanlığı Türkiye’de çeşitli müzelerden topladığı yaklaşık 50 parça özel eşyayı bu özel evde sergilenmek için Selanik’e yollamış.
Bugün, 29 Ekim’de evi ziyaret edenlerin içi daha rahat olacak...
Eminim; evde daha fazla zaman geçirecekler, odadan odaya geçerken zorlanacaklardır.
Müzeye ayrıca genç Mustafa Kemal’in ve annesi Zübeyde Hanım’ın silikon heykelleri yerleştirilmiş.
Atatürk’ün özel eşyaları arasında askeri şapkası, yeleği, ayakkabıları, terlikleri, kravatı, yemek yediği çatal bıçak takımı ve piposu da bulunuyormuş.
Duvarları, Atatürk’ün Manastır Askeri İdadisi’nde öğrenciyken aldığı karnelerin bire bir kopyaları süslüyor. Yine ilk Cumhurbaşkanlığı mührünün kopyası da bu evde artık...
***
O gün; Nisan’ın 4’ünde, bana anlatıldığı gibi müzenin bahçesinde, Atatürk’ün çocukken oynadığı o nar ağacının altında dua ettim.
Atatürk için, bize armağan ettikleri için, Türkiye için, geleceğimiz için...
Ve anneannem için, teyzeleri için, ailemiz için...

Yazarın Tüm Yazıları