Otoparkçı tarifesi

Ankara’nın ‘otopark’ sorunu mâlum. ‘Bire tak, boşa al’, çözülemedi gitti.

Haberin Devamı

Elinde sahte makbuz koçanıyla gezenler mi dersin.
Bitti derken hortlayan değnekçiler mi.
Hepsini geçtim, bazı resmi otopark görevlileri kendi tarifesini uygular olmuş.
Kim olursan ol gel ama çok durma.
Yani, ‘işine gelirse’ tarifesi.

* * *

Tıpkı, okur Ahmet Şükrü Gürhan’ın iletisinde aktardığı gibi:

3 SEÇENEĞİNİZ VAR

“Ankaralının, asfalt parasını dahi cebinden ödediği caddeleri -hatta bazı yerlerde kaldırımlara taşıyor- ‘otoparka’ çevrildi.
Birileri bizim malımızı, bizden habersiz kiraladı, o da yetmezmiş gibi aracımızı ücret karşılığı park ettirmeye başladı. (Necatibey, Kumrular vs...)
Önceleri isyan ettik, hatta davalar açıldı. Mahkeme yürütmeyi durdurdu, otoparkçıları durduramadı. Neticede her şey gibi buna da alıştık, bir haksızlığı daha kabullendik.
Ancak şöyle bir durum var, bu otoparkçı arkadaşlar, kazançları kâfi gelmeyince başka metotlar arıyorlar. Şöyle ki:
* Kumrular Sokak’ta otopark ücretinin 5 saati kağıt üzerinde 6 TL ama aslı öyle değil.
* Diyelim boş bir yer bulup, aracınızı park ettiniz. Görevli hemen geliyor, ne kadar kalacağınızı soruyor.
* Uzun kalacağım diyorsanız ya çıkıp gitmenizi söylüyor ya da ücreti fazla ödemenizi istiyor.
* Bu talep karşısında yapabileceğiniz şu 3 seçenekten ibaret:
1- Çekip gitmek
2- Fazladan ücret ödemek
3- Hakkınızı aramak
* İlk 2 şıkta her şey güzel ama hakkınızı aramak istiyorsanız, tehdit başlıyor.
* Otopark görevlisi öylesine cesur ki, çekip gitmenizi istiyor, ısrar edince de ‘Bildiğin yere şikayet et, sen bizi tanımazsın’ diye kafa tutuyor.
* Bu cesaretin nereden geldiği tartışılır ama haksızken cesaretli olmak, ya cahillikten kaynaklanır ya da arkasındaki güçten.
* Otoparklara park ederken haklarınızı bilin, makbuz isteyin. Haksız kazanç sağlayanlara teslim olmayın, hakkınızı arayın.”

Haberin Devamı

GEÇ GEÇEBİRSEN

Otoparkçı tarifesi

Görme engellilerin kent içinde yalnız başlarına güvenli şekilde yaya olarak gezebilmelerini sağlamak amacıyla yapılan yapıştırmalı sarı şeritlerin büyük hasar görmesi sonucu Büyükşehir Belediyesi, akılcı bir çözüm üretti.
Belediye, kaldırım çalışması yaptığı yerlere, yine sağlam taşlardan sarı şeritler çekti. Ancak, kaldırım çalışması tamamlanınca ortaya çıkan bu tablo geçen yıllardaki yapıştırma bantlardan vahim ve geri dönülmesi zor sorunları işaret ediyor.
Eryaman 6. Etap’taki kaldırımın ortasında kalan yangın söndürme vanası, görme engelliler için tam bir ‘Geç Geçebilirsen Köprüsü’ aslında...
Gerçekten bu çalışmalar engellilerin önündeki engellerin kaldırılması için mi, yoksa yeni engeller çıkarmak için mi yapılıyor. Bu da sorulması gereken ayrı bir konu.
D.A.

Haberin Devamı

YEŞİL ALAN OLSUN İSTİYORUZ

Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Melih Gökçek, döneminde Ankara’ya kazandırdığı yeşil alan miktarını her fırsatta dile getiriyor. Ancak, Balgat civarı yeşil alan bakımından fakir bir yer. Yeşil alan olarak değerlendirilebilecek alan ise Enerji Bakanlığı-TEDAŞ-TEİAŞ-TÜAŞ-TETAŞ yerleşkesi arkasında yer alıyor. Bu alan 2000’li yılların başlarında çadır-otel-ticari birimler olarak değerlendirildi. Müşteri gelmeyince de terk edildi. Bir süre uyuşturucu bağımlılarının mesken tuttuğu bu yerin yeşil alana dönüştürülmesini mahalleli olarak umut ederken, arazinin görülen yerlerine İller Bankası’nın mülkü olduğunu gösterir levhalar dikildi. Şimdi İller Bankası’nın bu arsa üzerine 20-25 katlı genel müdürlük binası inşa edeceği konuşuluyor. Ve biz yine mahalle sakinleri olarak bu arsanın yeşil alan ve yürüyüş yolları yapılarak değerlendirilmesini arzuluyoruz.
Yakup BAŞ

Haberin Devamı

Metroda sistem şişti

Büyükşehir Belediyesi, 20 yıl bitiremediği, bakanlığın tamamlayıp kendilerine devrettiği metro hatlarını maalesef rasyonel çalıştıramıyor. Çayyolu ve Sincan hatları, bu iki aks üzerindeki vatandaşı merkeze ya da çevreye taşımak üzere planlanmış. Ancak sistem şişti, imdat sinyalleri veriyor. Herkes metroya binmek zorunda değilken, Sincan’dan onlarca kilometre ötedeki Ümitköy’e, aynı şekilde Yenikent’ten Batıkent’e ringlerle yolcu taşınıyor. Yeni metrolar, üçer vagon. Şimdiden tıklım tıklım ve havasız. Yıllarca bu hizmeti bekleyenler, hizmet yerine eziyet görüyor.
Metin ALTAY

Yazarın Tüm Yazıları