Hangi demokrasi?

BEŞİNCİ yargı paketi, yoksa altıncı mıydı?! Neyse, Meclis’te Adalet Alt Komisyonu’nda bazı maddeleri değiştirildi, yumuşatıldı.

Haberin Devamı

Halbuki gece yarısı bir “torba”nın içine atılıp süratle yasalaştırılsaydı, bu değişiklikler olmayacaktı.
Bunu, parlamenter usullerin ne kadar önemli olduğunu belirtmek için yazıyorum.
Alt Komisyon bazı yumuşamalar yapmış fakat teklifteki “makul şüphe” ve “anayasal düzene karşı suçlar”da mal varlığına el koymayı kolaylaştıran maddeler aynen devam ediyor. Bunlar zaten cemaatin üstüne yürümek için getirilen maddelerdir.
Alt Komisyon’dan gelen metin kesin değil, başka değişiklikler de olabilir...


PARLAMENTER USULLER


Sonunda Meclis çoğunluğu karar verecek. Fakat bir yasanın gece yarısı torbaya atılıp Meclis’ten geçirilmesiyle, böyle komisyonlarda müzakere edilerek kanunlaştırılması aynı şey değildir.
Her ikisinde de çoğunluk karar verir fakat “torba”da aklına estiği gibi... Parlamenter usullerde ise müzakere edilerek, kamuoyunda tartışılarak, değişiklikler yapılarak...
Hatta kapsamlı kanunlar, milletvekilleri tarafından değil, devletin ilgili kurumlarında ve Bakanlar Kurulu’nda tartışılarak “tasarı” halinde Meclis’e sunulması gerekir.
Ama bizde 4+4+4 kanunu Milli Eğitim Bakanlığı dışlanarak ve Bakanlar Kurulu’nda bile görüşülmeden milletvekillerinin imzasıyla Meclis’e sunulmuş ve yasalaştırılmıştır.
Halbuki parlamenter usuller kanunların çeşitli kademelerden geçerek olgunlaştırılması için vardır. Bu sayede olgun demokrasilerde “yap-boz” kanunları görülmez!
Meclis çoğunluğunun yetkileri olgun demokrasilerde parlamenter usul ve teamüllerle sınırlıdır.

Haberin Devamı


JANDARMA VE SİYASET


Siyasetin yetki alanıyla ilgili başka bir tartışma da gündemde: Hükümet, Jandarma’daki atamaları da İçişleri Bakanlığı’na bağlamak istiyor, Genelkurmay ise bunun Jandarma’da “siyasallaşmaya” yol açmasından endişeli.
İçişleri Bakanı Sayın Efkan Ala’nın tepkisi şöyle:
“Siyaset kötü bir şey mi, siyaset karar verir, bürokrasi uygular. Gelişmiş ülkelerde siyasallaşma tartışması olmaz.”
Bu sözler doğrudur. Fakat gelişmiş ülkelerde kuvvetler ayrılığı ve kurumların işlevsel tarafsızlığı kültürü yerleşmiştir.
Bizde parti teşkilatı isteyince Milli Eğitim Müdürü bile görevden alınır!
Jandarma atamaları da Bakanlığa bağlanırsa, hiyerarşinin sarsılması, Emniyet teşkilatında olduğu gibi siyasi gerilimlerin ortaya çıkması ihtimali göz ardı edilemez.
Hükümet Jandarma atamalarını neden Bakanlığa bağlama ihtiyacı duymaktadır, bunun fonksiyonel gerekçeleri varsa kamuoyuna anlatmalıdır.
Demokrasilerde devletin bütün genel politikalarını sandıktan çıkan siyasi iktidar belirler. Fakat demokrasinin başka bir kuralı da kamu kurumlarının tarafsız, siyaseten “nötr” olmalarıdır!

Haberin Devamı


SİYASETİN SINIRI


Teorik olarak temeldeki sorun, “siyasi irade”nin tanımıdır... Türkiye’de siyasetin askeri vesayet altında kısıtlı bir alanda tutulması ile siyasetin kendini her alanda yetkili sayması arasında gidip geliyoruz. İkisi de yanlış.
Demokrasimiz askeri vesayeti aşmıştır. Peki, siyaset hayatın her alanında yetkili olabilir mi? Camiye, orduya, yargıya siyaset girmeli mi?! Üniversiteler niye özerk olmalı?!... Demokratik toplumlarda böyle siyasi iradenin müdahale etmemesi gereken kurumsal ve toplumsal geniş alanlar vardır.
Sandıktan çıkan siyasi irade kanun yapar, ülkeyi yönetir, bunda tartışma olamaz. Aynı zamanda kuvvetler ayrılığı ve kamu kurumlarının tarafsızlığı da demokratik hukuk devletinin temel ilkelerinden biridir.

Yazarın Tüm Yazıları