Çözüm süreci genel seçimlere kalır

ÇÖZÜM süreci ne olur?

Haberin Devamı

Cevap...
Türkiye iki ay sonra ‘genel seçim takvimini’nin rüzgârlarını hissetmeye başlar.
Hesaplayalım.
Ekim bitiyor. Kasım ve aralık, yıl sonu hesapları... Bütçe görüşmeleri.
Kobani, IŞİD tartışmaları.
Geldik ocak ayına.
Sonrası 4 geçiş ayı. Hazirana kadar.
Bu 4 ayda siyasi partiler elbette kendi içlerine dönecekler.
Kongreler tamamlanacak. İl-ilçe teşkilatları, milletvekili aday adayı yoklamaları...
Seçim propaganda takviminin oluşturulması.
Bunlara nisan ve mayıs gibi iki aylık seçim ve propaganda dönemini ekleyelim.
Etti 6 ay...
Peki Türkiye’nin 30 yıllık en kanlı meselesi kalan bu 6 ayda çözülür mü?
Elbette hayır.
Sivil bir anayasayı yapamayan Meclis bunu yapabilir mi?
İşte o nedenle barış süreci genel seçimlere kalır...
NE YAPMALI?
Hiçbir siyasi parti genel seçimlere 6 ay kala bu derece hassas ve tarihi bir konuda parlamento dışında bir inisiyatifle keskin kararlar alamaz...
Doğal olarak hükümet yeniden ‘Akil İnsanlar’ı devreye sokuyor.
Çünkü meselenin zamana ve sivil alanlara yayılması gerekiyor.
Eğer bu arada yol haritasının bazı maddeleri hayata geçerse...
Bu da bir başarıdır.
Ama çözüm sürecinin genel seçimlere kadar tamamlanması mümkün görünmüyor.
Belki de doğrusu budur.
Böylece her parti kendi yol haritasını ve çözüm önerisini ortaya koyar.
Millet de kararını verir...

Haberin Devamı

Hükümet Kobani için yalpalıyor mu


AĞIR bir eleştiri var:
“Hükümet Kobani için sürekli karar değiştiriyor. Dış politika yalpalıyor.”
Ben bu eleştiriye katılmıyorum.
Bu kadar kaotik bir ortamda, bu kadar çok değişkenin olduğu bir krizde...
Sınırlarının ötesinde bu kadar ağır bir bilmecenin yaşandığı bir dönemde.
Hükümet hâlâ durduğu yerde duruyorsa bana göre işte asıl o zaman yanlış yapmaktadır.
Çünkü bu tür durumlarda değişen şartlara göre sürekli politika yenilenmesi gerekir.
Körfez Savaşı’nda ABD’nin kaç kez politika değiştirdiğini hatırlarsak...
Sonuçta IŞİD’e karşı mutlaka ciddi bir kara harekâtı gerekecektir.
O yüzden bu tür, ‘politika değiştirdi-karar değiştirdi-yalpalıyor’ gibi ifadelerin reel politikayla hiçbir ilgisi yoktur.
Önemli olan soru, IŞİD sonrası Suriye ve Irak’ın ne olacağıdır.
Toprak bütünlüğü korunacak mıdır?
Kaç tane Suriye çıkacaktır?
Kuzey Suriye ve Kuzey Irak özerk bölgeleri mi olacaktır?
Bu bölgeler birleştirilecek midir?
Yoksa yine birileri bu bölge için yeni sınırlar mı tasarlamaktadır?...
Türkiye bunları sormasın mı?

Yazarın Tüm Yazıları