Güncelleme Tarihi:
DAVA 11 YIL SÜRDÜ
Dünkü Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, AYM’ye bireysel başvuruda bulunan C.D., E.D. ve H.D., 13 yıl önce Hamur İlçe Jandarma Komutanlığı’nda 3 günlük gözaltı boyunca, “Kolluk görevlilerince işkence, kötü muameleye maruz kaldıklarını, bu eylemleri gerçekleştiren gerek Jandarma personeli gerekse muayene edildikleri hastanelerde yanıltıcı rapor düzenleyen doktorlar hakkındaki şikâyetleri kapsamında başlatılan soruşturmanın etkin şekilde yürütülmediğini, bir kısım sanıkların beraat ettiğini, 1 sanık hakkındaki davanın zamanaşımına uğradığını ve yargılamanın 11 yıldan fazla sürdüğünü” savundular. Adalet Bakanlığı görüşünde ise işkence yasağının ihlal edilip edilmediğine ilişkin takdirin AYM’ye ait olduğu bildirildi. AYM ise kararında, AİHM kararları ışığında Anayasa’da işkence yasağı bulunduğu, işkence yasağının savaş ve sıkıyönetim halinde bile askıya alınmasının mümkün olmadığını vurguladı. Kararda, özetle şöyle denildi:
YÜKÜMLÜLÜK YERİNE GETİRİLMEDİ
“Başvurucuların iddialarına ilişkin olarak, ancak dosyadaki tüm verilerin birlikte incelenmesi halinde bir sonuca ulaşılması mümkündür. İspat yükümlülüğü ise idareye aittir. Ancak, idarenin ispat yükümlülüğünü yerine getirmediği görülmüştür. Jandarma görevlilerinin eylemlerindeki saikin hırsızlık suçunu aydınlatmak olduğu belirlenmiş ise de Anayasa 17/3 göz önünde tutulduğunda, mağdurların eylemi veya yetkililerin saiki ne olursa olsun, kötü muamele yasağının ihlal edilmemesi gerekir. Saikin önemi ne kadar yüksek olursa olsun, yaşam hakkı gibi en zor koşullarda bile işkence, eziyet veya insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yapılamaz. Soruşturma ve davaların uzaması, işkence uygulayan veya uygulanmasına göz yuman kamu görevlilerinin hiç ceza almaması ya da çok geç alması sonucunu doğurmuştur. Bu durumda soruşturmanın etkili olduğundan söz edilemez.”