Berkin ile Yasin

DEVLETİN en tepesinden bir “ses” yükseliyor.

Haberin Devamı

O “ses” diyor ki:
“Berkin’e sahip çıkanlar, Yasin’e sahip çıkmadılar.”

*

Elhak!
Doğrudur.
İstanbul’un göbeğinde öldürülen Berkin’e sahip çıkanlar, Diyarbakır’ın göbeğinde hunharca katledilen Yasin’e sahip çıkmadılar.

*

Fakat durun bir dakika!
Bu çifte standardın hesabını kim sorabilir?

*

Kim sorabilir?
Tabii ki çifte standart yapmayanlar sorabilir.
Tabii ki çocuk cenazelerinde ayrımcılık yapmayanlar sorabilir.
Tabii ki iki çocuğun ölüsü karşısında da aynı tutumu alanlar sorabilir.
Tabii ki öldürülmüş iki çocuğa da sahip çıkmanın vicdan sınavını başarıyla verenler sorabilir.

*

O zaman bakalım:
Devletin en tepesinden yükselen o “ses”, bu sınavı başarıyla verebilmiş bir “ses” midir?
“Yasin’e sahip çıkanlar, Berkin’e sahip çıkmadılar” derken...
Kendisi Berkin’in cenazesi karşısında ne yapmıştır?
Sahip çıkmış mıdır Berkin’e?

*

Hadi bırakalım sahip çıkmayı...
Berkin’in ölüsü karşısında sessiz kalmayı başarabilmiş midir?

*

Hadi bırakalım sessiz kalmayı...
Daha Berkin’in cenazesi ortadayken “terörist” yaftasını yapıştırmadan durabilmiş midir?
Hadi bırakalım cenaze ortadayken “terörist” yaftasını yapıştırmayı...
Aradan geçen şunca zamana rağmen hâlâ “terörist” yaftası yapıştırmaya devam etmekte değil midir?

*

Doğrudur...
Berkin’e sahip çıkanlar, Diyarbakır’da eli kanlı caniler tarafından alçakça linç edilen 17 yaşındaki Yasin’e sahip çıkmadılar.

*

Ama Yasin’e sahip çıkmayanlar, hiç değilse bir sessizliğe büründüler.
Utangaç bir sessizliğe...
Hiç değilse ölü çocuklar karşısında ayrımcılık yapmanın utancıyla baş başa kaldılar.
Bu kadar.

*

En azından hiçbiri çıkıp da sabah akşam “Yasin IŞİD’çidir, Yasin teröristtir, Yasin şudur, Yasin budur” demedi, Yasin’in annesini herhangi bir topluluğa yuhalatan falan da çıkmadı.

Haberin Devamı

İdris Bal’ın partisinin şansı var mı?

AK Parti’den istifa eden İdris Bal, yeni bir parti kuracağını açıklamış.

*

Bu açıklamanın hemen ardından söylenen şu:
“İdris Bal’ın partisi, Cemaat’in partisi olur.”

*

Eğer gerçekten de böyleyse...
Yani İdris Bal’ın partisinin arkasında gerçekten de “Cemaat” varsa...
Bu partinin şansı pek olmaz.
Çünkü “Cemaat”, her yerde etkinliğini pekiştirmek için bin türlü çaba içine girerken halk nezdinde puan almak için herhangi bir çabaya girmemiş.
Yani “Cemaat”in bazı alanlarda hâlâ devam eden bir etkinliği var ama hatırı sayılır bir oyu yok.

Haberin Devamı

YPG terör örgütü mü?

TÜRKİYE’nin tutumuna bakarak...
Bu soruya şöyle cevap veriyorum:
Hayır, YPG terör örgütü değildir.

*

Eğer YPG, terör örgütü olsaydı...
Türkiye’nin stratejik ortağı olan ABD, bu örgüte havadan silah yardımı yaparken yetkililerimiz, “Hop, dur bakalım ey stratejik ortak, sen terör örgütüne silah yardımında bulunamazsın” derlerdi.
Demediklerine göre...
YPG terör örgütü değil.

*

Eğer YPG, terör örgütü olsaydı...
Yetkililerimiz, Peşmerge güçlerinin Türkiye topraklarından geçerek YPG’ye destek çıkmalarına asla ve kat’a izin vermezler, bunu talep edenlere de “Biz bir terör örgütüne destek çıkmak için nasıl olur da kendi topraklarımızdan bir koridor açarız” derlerdi.
Demediklerine göre...
YPG terör örgütü değil.

Haberin Devamı


Berkin ile Yasin

Melih Gökçek kapak yapmış

BALIKESİR’in Savaştepe ilçesinin eski CHP ilçe başkanı, koyunlarının üzerine CHP’nin altı oklu amblemini işlemiş.
Üzerlerinde altı ok bulunan ve CHP yazan koyunların fotoğrafları dün sosyal medyada epeyce dolaştı.

*

Fotoğrafın üzerine atlayan ilk isim ise Melih Gökçek oldu.
Gökçek fotoğrafı yayınladıktan sonra...
Şöyle yazdı:
“Biz söylesek ortalığı yıkarsınız... CHP’liler! Hadi yorumlayın.”

*

Melih Gökçek’i seversin sevmezsin...
O ayrı konu.
Ama kabul edelim ki adam, eline geçen malzemeyi acımasızca değerlendirmiş ve resmen kapak yapmış.

Üniversitelerin Anadolu’yu bozması

YENİ Şafak’ta Yusuf Kaplan, “Üniversiteler Anadolu’yu bozuyor” diye yazmış.

*

Üniversiteler Anadolu’yu bozuyor mu, bozmuyor mu?
Bilemiyorum.
Ama bildiğim bir şey varsa...
Anadolu da pek rahat durmuyor hani.

*

Misal... Şöyle bir şey yapıyor Anadolu:
Üç kuruşluk evleri, “Nasıl olsa bunlar öğrencidir, elleri mecburdur, öderler” falan diye yüz kuruşa kakalamaya çalışıyor.

Haberin Devamı

Eski Türkiye’de Nâzım, yeni Türkiye’de Fazıl

SİYASİ görüşleri pek matah sayılmaz ama Fazıl Say’ın müzik alanında dünya çapında bir sanatçı olduğu açık gerçek.
Fazıl Say’ın siyasi görüşlerini beğenmemek, onun dünya çapında büyük bir sanatçı olduğunu kabul etmemeyi gerektirmez.

*

Ama işte bakın:
Yeni Türkiye’de Fazıl Say’a resmen sansür uygulanıyor.
Kültür Bakanlığı, Fazıl Say’ın eserlerinin seslendirileceği bir konseri, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın programından çıkarttırmış.

*

Nâzım Hikmet var ya Nâzım Hikmet...
Eski Türkiye’de çok çile çekti ama Yeni Türkiye’de yaşasaydı da kesin çile çekerdi.
Çünkü bu hükümet...
Onun da siyasal görüşleri ile şairliğini birbirine karıştırır, ona da sansür uygulardı.

Yazarın Tüm Yazıları