Bu mu ‘hoşgeldin kültürü?’

Güncelleme Tarihi:

Bu mu ‘hoşgeldin kültürü’
Oluşturulma Tarihi: Ekim 22, 2014 09:24

FEDERAL İstatistik Dairesi’nin resmi verilerine göre Almanya’da 7 milyon 600 bin yabancı yaşamaktadır.

Haberin Devamı

Hem de dünyanın farklı kesimlerinden...
Bunlardan 1 milyon 500 bine yakını Türk vatandaşıdır...
Ülkedeki göçmen kökenli sayısı ise 15 milyonun üzerindedir.
Toplam Türk kökenli sayısı da 3 milyon civarındadır.
Yapılan tüm araştırmalar ve projeksiyonlar Almanya’nın önümüzdeki dönemlerde daha fazla göçmene ihtiyacı olacağı yönündedir.
İşte o nedenle de Almanya’da şu anda Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) ile Sosyal Demokrat Parti’den (SPD) oluşan koalisyon hükümeti, ülkede yeni bir hoş geldin kültürü oluşturulması için yoğun çaba göstermektedir.

* * *

Nitekim önceki akşam da Federal Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ile Baden Württemberg’in Yeşiller Partili Eyalet Başbakanı Winfried Kretschmann, “Hoşgeldin kültürü nerede başlar?” başlığı altında Stuttgart’ta düzenlenen bir etkinlikte bu yöndeki çabaların artırılmasını istediler.
Ancak bu çaba göstermekle olmuyor...
Hoşgeldin kültürünün yerleşmesi için toplumun farklı kesimlerinin ve katmanların kazanılması gerekmektedir.
Alman Ekonomi Araştırma Enstitüsü (DIW) ile İspiyasası ve Meslek Araştırma Enstitüsü’nün (IAB) ortaklaşa yaptığı son araştırmaya baktığımda, Almanya’nın hoşgeldin kültüründen çok uzak olduğu sonucuna varıyorum.
Almanya’da yaşayan göçmen kökenlilerin yüzde 52’si, yani her 2 göçmen kökenliden biri farklı alanlarda dışlandığı ve ayrımcılığa uğradığı görüşündedir.
Türk kökenliler arasında bu oran yüzde 63’e ulaşmaktadır.
İş ve mesleki eğitim yeri ararken ayrımcılığa uğradıklarını düşünen göçmen kökenlilerin oranı yüzde 54’i bulmaktadır.
Bu oran Türk kökenliler arasında yüzde 58, Arap ve diğer Müslümanlar arasında yüzde 60’a ulaşmaktadır.

* * *

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden gelenlerin yüzde 50’si de aynı düşünceyi taşımaktadır.
Alman resmi makamlarda ayrımcılığa uğradıklarını düşünen göçmen kökenlilerin oranı yüzde 53’tür.
Bu oran AB vatandaşları arasında yüzde 47, Türk kökenliler arasında yüzde 54 ve eski Yugoslavya kökenliler arasında yüzde 60’tır.
Günlük yaşamda dışlandıklarını, ayrımcılığa uğradıklarını düşünen göçmen kökenlilerin oranı yüzde 47’dir.
Bu oran Türk kökenlilerde yüzde 57’ye, Arap kökenlilerde yüzde 59’a ulaşmaktadır.
Polis tarafından ayrımcılığa uğradıklarını düşünen göçmen kökenlilerin oranı yüzde 18’dir.
Bu oran Türk kökenlilerde yüzde 23’ü bulmaktadır.
Eski Yugoslavya ve Arap kökenlilerde ise böyle düşünenlerin oranı daha yüksektir.
Bu durumda nasıl olur da Almanya’da hoşgeldin kültüründen bahsedilebilir?
Kaldı ki, Essen’deki Türkiye ve Göç Araştırmaları Merkezi Vakfı’nın Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Hükümeti adına yaptığı bir araştırmada çok farklı bir tablo ortaya çıkmaktadır.
Bu araştırmaya göre, Türk kökenlilerin yüzde 78’i Almanya’da kendilerini kendi evlerinde hissetmekteler.
Hatta her 5 Türk kökenliden biri Almanya’ya kendi vatanı gözüyle bakmakta.
Hem Almanya hem de Türkiye’ye kendi vatanı gözüyle bakan, dana doğrusu öyle hisseden Türk kökenlilerin oranı ise yüzde 30’u bulmaktadır.
Yani Almanya’da yaşayan Türk kökenli insanların yüzde 50’si bu ülkeye kendi vatanı gözüyle bakmaktadır.
Böyle olduğu halde, DIW ve IAB’nin yaptığı araştırmanın sonuçlarını okuyunca, insanın tedirgin olmaması mümkün değildir.
Kendilerini buralı, burayı kendi vatanı hisseden insanların kendi ülkelerinin insanları, resmi makamları ve emniyet görevlileri tarafından dışlandıkları, ayrımcılığa uğradıkları hissi ve duygusu taşımaları kolay olmamalıdır.
Bu mudur hoş geldin kültürü?..
Böyle mi olmalıdır hoş geldin kültürü?..

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!