Pinochet gibi yargılanacaksınız

Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında şunları söyledi:

KULAKLARINDAN YAKALARDIK

“(Güvenlik reformu) Biz mücadelemizi yapacağız. Yurttaşlarıma da şunu söyleyeyim; biz molotofkokteyli kullanıp, çevresine zarar veren insanları hiçbir zaman savunmadık. Doğru bulmayız, belediye otobüsü, kütüphane, halkevleri yakılacak, insana zarar verilecek, kuyumcunun dükkanı yağmalanacak doğru bulmayız, doğru bulmayız da biz iktidar değiliz. Biz iktidar olsaydık, onların kulaklarından yakalar, adalete teslim ederdik. Kendisi sorun olan bir hükümet, sorunları çözemez. Şimdi yeni bir yasa getiriyorlar, ‘Efendim, yüzü kapalı olanlar için ceza’, var zaten ceza. Sen yakaladın da elinden tutan mı oldu? ‘Molotof atanlar için ceza’, var zaten ceza. Milleti niye kandırıyorsun? Niye yakalayamadın? Sen başbakansın. ‘Özgürlük’ diye satıyorlar bunu. Hangi özgürlükten bahsediyorsun sen? ‘50 yıllık, 100 yıllık kütüphaneyi yaktılar’ diye gittin failleri yakaladın, karşı çıkan mı oldu?

BU DOSYADA DELİL YOKSA

(17 Aralık soruşturması) Eğer bu dosyada rüşvet ve yolsuzluk dolayısıyla bir delil yoksa, dünyadaki hiçbir yolsuzluk davasında bir delil yoktur. Her türlü delil her taraftan fışkırıyor... Hepsi var ama savcıya göre hiçbir şey yok. Ama asıl 247 milyar liralık bir yolsuzluk var. Bu savcı hiçbir delili görmüyor. Davutoğlu partisinin grubunda konuştu. Arkadaşlara söyledim, ‘Acaba 17 Aralık büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonuyla ilgili bir cümle edebilecek mi?’ Tek bir cümle yok. Davutoğlu’na ‘Sen şu alanlarda görev yapacaksın’ diyerek görev alanı çizdiler. Kendisine ‘Bu dosyayı aklayacaksın’ dediler. O da ‘Başüstüne’ dedi, konuşmamasının temel nedeni bu.

AMAÇ DOSYALARI KAPATMAKTI

17 Aralık’tan sonra yapılan bütün yasal düzenlemelerin tek amacı; Davutoğlu’nun başbakan yapılmasının amacı yolsuzluklarını kapatmaktı. Çıkarılan yasalara Türkiye’yi hortumcular ülkesi haline getirdiler. Birisi çıkıyor ‘Dosyaları kapattım’ diyor. Neyi kapatırsanız kapatın, bu dosyalar kapanmaz. Bu dosyaların hesabını gün gelecek vereceksiniz.

ARA DÖNEM MUTLAKA BİTER

Ey hırsızlar; rüşvetçiler, rantçılar, komisyoncular, kaçakçılar, sakın ‘Devleti de hukuku da satın aldık’ diye düşünmeyin. Satın aldığınız şey Türkiye değil, şerefini satılığa çıkarmış adamların kendisidir. Onlar gelir geçer, bu ara dönem mutlaka biter. Bu devlet asli rotasına döndüğü zaman, adaletin tokadı suratınıza çarpacaktır, bundan emin olun. Bu hırsızların ortaklarına da seslenmek istiyorum: ‘Bugün belli bir gücünüz var, ağzınızdan çıkan kanun oluyor, ne yaparsak yırtarız’ diye sakın düşünmeyin. Bazı suçların zaman aşımı yoktur, halka karşı suç işleyip kimse elini kolunu sallayarak gezemez. Pinochet nasıl yargılandıysa siz de aynı şekilde yargılanacaksınız. Savcı bir parantez açtı, o parantez günü geldiği zaman kapanacak.

HANS BRANK GİBİ

Tabii savcıya da sözümüz var. Ona ‘savcı’ diyorlar, resmi adı savcı gerçek adı reel dünyada Rıza Sarraf’ın avukatı. Rıza Sarraf kendine avukat değil, bir savcı bulmuş. O savcı şunu unutmasın: Nazi Almanyası’nda Adalet Müşaviri Hans Brank’ın adalet teşkilatına yönelik bir açıklaması var, ‘Verdiğiniz her kararda önce kendinize şunu soracaksınız; benim yerimde Führer olsa nasıl karar verirdi.’ Bu savcı da aynı felsefeyle yola çıkıp karar verdi; ‘Benim yerimde Erdoğan olsaydı, yolsuzluktan istifa eden dört bakan olsaydı, nasıl karar verirdi.”

Yörükler CHP’de

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, grup konuşmasının ardından kürsüden inerken, İzmir Torbalı’dan gelen vatandaşları gördü. “Şu efelere bir merhaba diyelim” diyerek ziyaretçilerin yanına giden CHP lideri, İzmir Torbalı Yörükler Derneği üyeleri ile bir süre sohbet etti. Sohbet sırasında üyelerden biri, kasketini çıkararak Kılıçdaroğlu’na taktı. - Selahattin SÖNMEZ / ANKARA

Şili’nin diktatörü

ŞİLİ’yi 17 yıl dikta rejimi ile yöneten Augusto Pinochet, 11 Eylül 1973’te sosyalist başkan Salvador Allende’yi devirerek iktidara geldi. Pinochet, 1998’e kadar Şili ordusunun başkomutanı, 1981’e kadar ise Şili cunta hükümetinin başkanı oldu. Darbenin ardından gelen yıllarda çok sayıda insan hakları ihlali yaşandı. Pinochet, 10 Aralık 2006’da ev hapsinde tutulduğu sırada 91 yaşında öldü.