O romantik adam nereye gitti?
Sizi çok seven, ilgiye boğan, gece "iyi geceler tatlım" mesajı atan sevgili çabucak gitti. Yerine ise soğuk ve nedenini sorduğunuzda cevap vermekten kaçınan bir sevgili geldi. Ya da o özgürlükçü adam dünyanın en kıskanç, maço daha doğrusu "güvensiz" erkeğine dönüştü. İkisi gerçekten aynı insan mı? Yok, canım elde etti ve sevgisi bitti işte bu kadar basit... Aslında değil... Her ne kadar başlıkta "romantik adam" desem de aslında iki cins için de geçerli olan bir durumdan söz ediyoruz.
Romantik, ilgili sevgili de buzdolabı gibi yanıt veren sevgili de aynı insan ama o kadar basit değil. Tüm bunların sorumlusu ise kesinlikle siz değilsiniz.
Peki kim? İşte tam da bu noktada devreye o meşhur replik giriyor. Kanepede uzanmış danışanına terapist sorar, "Çocukluğunuza dönelim. Mesela annenizle ilişkiniz nasıldı?"
Yrd. Doç. Dr. klinik psikolog Mehmet Şakiroğlu, John Bowbly'nin meşhur bağlanma kuramının bu davranışları açıklayabileceğini belirtiyor. Yani nasıl bir sevgili olduğunuz çocukluktaki anne-bebek ilişkisiyle yakından ilintili. Eğer annenizle bebekken sağlıklı bir ilişki kurabildiyseniz yetişkinlikte de sağlıklı bir bağlanma yaşarsınız. Ama herhangi bir sebeple anne tarafından ihtiyaçlar zamanında ve yeterince karşılanmadıysa bu gelecekte kötü bir sevgili olmanızın en temel sebeplerinden biri olabilir.
İLİŞKİLERDE EN SIK YAPILAN 2 HATA
İlişkilerde insanların çok sık yaptığı 2 başlıca hata var: Terk edilme korkusundan terk edenler ve "Beni artık sevmiyorsun", "Beni ne kadar seviyorsun" diyenler... Terk edilme korkusuyla terk edenler sürekli partnerinden uzaklaşma eğilimi gösteriyor, ayrılmaya çalışıyor. İkinci tipte ise sürekli karşı tarafı boğma eğilimi göstererek, her olumsuzluğu abartıyor.
"SEVİLMEYE NE KADAR LAYIĞIM?"
Peki bu tavırların sebebi ne? En kritik ve hayati sorunun cevabını Psikolog Şakiroğlu şöyle veriyor;
Çocuklar doğumdan itibaren, annesiyle kurduğu ilişkiyi rehber alarak bazı yaşamsal kararlar alır ve bu karar onları tüm hayatları boyunca etkiler... Bu kararlar arasında;
- Birine ne kadar güvenebilirim
- Ne kadar sevilmeye layığım
- İsteklerimi ne şekilde söylemeliyim gibi soruların cevapları vardır.
Peki, bebekken ne oluyor da bağlanma problemi ortaya çıkıyor…
Eğer bireyler bebeklik döneminde ağladığı durumlarda anne geç tepki veriyorsa, ağlama süresi ve bebeğin gerginliği uzuyorsa, annesiyle temas etme ve anne kucağına alınma talepleri reddediliyorsa sorun ortaya çıkıyor.
Sağlıklı bir bağlanma durumunda çocuk annesini göz kontağı ve gülücüklerle takip edip yanında kalmasını sağlamaya çalışırken, diğer durumlarda sürekli ağlama, küsme, saldırganlık, yalvarma gibi yolları seçer. Güvenli bağlanan çocuk, annesinin yanından onu baktığında görebileceği kadar mesafeyi rahatça uzaklaşırken, diğer bağlanma durumlarında çocuklar hiç ayrılamaz ya da umarsızca uzaklaşabilirler.
Özetle bakıma muhtaç bebek annesinden ilgi bekliyor ve bu karşılanmadığında yetişkinlikteki ilişkilerinde de gergin oluyorlar ve bu güvensizlik kararlarını etkiliyor.
ÇÖZÜM
Peki çözüm arkamıza bakmadan kaçmanızı sağlayacak kadar zor mu yoksa ilişkiniz için bir şans var mı? İşte bu sorunun cevabının "kitap olacak" kadar uzun olduğunu belirtiyor Şakiroğlu... Yani sebepleri anlamak bazen çözümü sağlamaktan daha kolay. Tabii biraz da sizin ilişkiyi sürdürme isteğinizle ilgili bir durum.
twitter.com/buseozelll
