Sneijder konuştu!

DERBİNİN ilk yarısındaki görünüm, Galatasaray’ın bu sezonki ruh halinin sahaya yansıması şeklindeydi.

Haberin Devamı

Zihni ve bedeni prangalı, maddi ve manevi sıkıntılara bir de idari bunalım ekleyerek kendi etmiş kendi bulmuş bir takım.
Fenerbahçe, rakibini kendi stadında ve kendi yarı sahasında tutmakta, oyunu istediği gibi yönetmekte güçlük çekmedi.
Enerjisini sadece Emenike, Meireles, Kuyt üçlüsünün yıpratıcı akınlarını karşılamaya harcayan, topa sahip olduğunda da pas verecek arkadaş yerine yardıma koşacak evliya bekleyen tarzda bir oyun. Fenerbahçe bu ilk yarıda gol çıkartamadıysa ve bu konuda suçlu arayacaksa başta Emenike’nin ciddiyetsizliği olmak üzere kendisine bakmak durumunda.

İŞİN RENGİ DEĞİŞTİ

İKİNCİ yarıda ise işin rengi (açıkçası pek beklemediğim şekilde) değişiverdi.
Düdükle birlikte Fenerbahçe’nin üstüne yürüyen ve henüz ilk saniyelerde pozisyon bulan Galatasaray ‘yaşama belirtileri’ göstermeye başladı.
Alves’in belki de kendisinin bile anlam veremeyeceği hareketi neticesinde gördüğü kırmızı kart takımının baskıyı atlatıp oyuna ortak olma şansını büyük ölçüde elinden aldı. Fenerbahçe buna rağmen Kadlec’le çok net bir pozisyon yakaladıysa da, ilk yarıdaki üstünlüğüne yaklaşamadı o dakikadan sonra.
Galatasaray 10 kişilik rakibinin üstüne yürümeyi sürdürdü ve ‘kırıcı’ hamle 88’inci dakikada geldi!

İKİ BALİSTİK FÜZE

WESLEY Sneijder derbi tarihinin belki de en güzel gollerinden birini füzeye iliştirerek yolladı Volkan’a: 1:0.
Bu golün coşkusu tribünde henüz yaşanırken Sneijder, “Madem derbi tarihine katkı sağlıyoruz, tam olsun” diyerek ikinci bir balistik füze daha çıkardı: 2-0. Galatasaray camiasının karışık günler yaşadığı (Hasan Cemal’e “Canım maç izlemek istemiyor” dedirten günler, pardon yani) bir dönemde gelen bu galibiyet elbette çok kıymetli.
Derbi galibiyeti her türlü güzeldir; hele böyle şahane gollerle gelirse. Bu sezon pek yüzü gülmüyordu Galatasaray’ın; sorunlar biraz ötelensin, yüzler biraz gülsün...

Yazarın Tüm Yazıları