İşte 2050'de Almanya'yı bekleyen büyük tehlike

Güncelleme Tarihi:

İşte 2050de Almanyayı bekleyen büyük tehlike
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2014 00:14

Eski Almanya Başbakan Yardımcısı Franz Müntefering, Almanya'nın nüfusunun 2050 yılında 70 milyona düşeceğini bildirdi.

Haberin Devamı

Müntefering, Ulusal, Sosyal ve Uygulamalı Gerontoloji Derneği (USUGD) tarafından, Akdeniz Üniversitesi Olbia Salonu'nda düzenlenen "Dünya'da Demografik Dönüşüm ve Değişim: Almanya'da Yaşlı Sorunları ve Çözümleri" seminerinde, 100 yıl önce dünyada yaşayan insan sayısı 2 milyarken sayısının 7,5 milyara ulaştığını, 2050 yılında ise 10 milyarı bulmasının beklendiğini söyledi.

Dünyanın aksine, Avrupa'da farklı manzara ile karşı karşıya olduklarını dile getiren Müntefering, İrlanda, İngiltere, Fransa ve İskandinav ülkelerinde nüfusun arttığını, Almanya, Polonya, İtalya ve Doğu Avrupa ülkelerinde azaldığını belirtti.

Müntefering, ülkesindeki nüfus azalışıyla ilgili şunları kaydetti:

"Şu anda Almanya'da çok daha uzun yaşama durumu söz konusu. İnsanlar artık kendi ebeveynlerinden daha uzun yaşıyor. Önümüzde nüfus artışı ile ilgili herhangi bir gelişme yok. Nüfus azalması devam edecek. Almanya'da 2008 yılında 81 milyon insan vardı. 2030 yılında Almanya'daki nüfus 2-3 milyon daha azalacak. 2050 yılında nüfusumuz 70 milyona düşecek. Belki de daha da az olacağız. Bu neden böyle? Çünkü, ihtiyacımız olandan daha az çocuk yapmaktayız. Bu da tabi ki toplumdaki sağlıklı gelişmeyi engelleyen bir durum."

Almanya'nın geçmişe nazaran daha yaşlı bir toplum durumuna düştüğünü aktaran Müntefering, ortalama yaşam süresinin 80 yıl olduğunu, bu sürenin 2050 yılında 83-85'e uzayacağının tahmin edildiğini belirtti.

Müntefering, ülkesindeki insanların sağlıklı yaşlanması nedeniyle ölümcül hastalıklara daha geç yaşlarda yakalandığının altını çizerek, şöyle devam etti:

"Yaşlanmak tabi ki güzel bir kazanım. Çünkü bilgi, bir şeye muktedir olma ve yaşam kalitemiz her geçen gün artmaktadır. Yaşlanmak güzel bir şey. Hayatın sonu değil. Yaşlanmayı yaşamın güzel bir parçası olarak algılamalıyız ancak şu anda 65 yaş ve üstü insanlar toplumun yüzde 20'sini oluşturmaktadır. 2040 yılında ise bu oran yüzde 30'a çıkacak. Almanya, daha uzun süre insanlara emeklilik maaşı ödeyecek. Bu durum uzun süre devam edecek gibi görünüyor. Tabi ki sosyal emeklilik sisteminin finanse edilmesi, önümüzdeki yıllarda git gide zorlaşacak. Emeklilik paraları da çalışanların kesintilerinden karşılanacak. Eskiden Almanya'da 6 kişi çalışır ve bir emeklinin parasını öderdi ama bugün 3 kişi çalışıp, bir emeklinin maaşını ödeyebiliyor. 2030 yılında ise 2 kişi çalışıp, bir kişinin emeklilik parasını ödeyecek."

Dortmund Teknik Üniversitesi Gerontoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gerhard Naegele ise Akdeniz Üniversitesi'nin Dortmund Üniversitesi'nden imkan olarak daha üst seviyede bulunduğunu, bunun nedeninin de Aydın'ın Nazilli ilçesinde yaşlılar için kurulan merkez olduğunu savundu.

Naegele, burada yapılan uygulamaların Dortmund Üniversitesi'nin uygulamalarından çok daha öte ve güzel olduğunu dile getirerek, "Demografik gelişim açısından Türkiye ile Almanya karşılaştırılamaz. Çünkü nüfus azalması sorunu, sizde şu anda söz konusu değil" diye konuştu.

USUGD Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan da Türkiye'de doğum oranı sürekli azalırken, 60 yaş üzeri nüfusun arttığını belirterek, "En hızlı çoğalan kesim 80 ve üzeri yaşlardaki nüfus. 1960'lı yıllardan beri yüzde 266 çoğaldılar. Gelecekte bugünküne nazara çok daha yaşlı bir toplumu hesaba katmak zorundayız" dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!