AB’den Türk ekonomisine hem övgü hem uyarı

Güncelleme Tarihi:

AB’den Türk ekonomisine hem övgü hem uyarı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 11, 2014 21:42

AVRUPA Birliği (AB) Komisyonu tarafından önceki gün resmen açıklanan İlerleme Raporu, Türkiye’nin 2001’den bu yana süren sağlam büyümesinin ekonominin temellerinin geliştiğini ve şoklara dayanıklılığının artığını teyit ederken belli başlı dengesizliklerin de sürdüğüne işaret ediyor.

Haberin Devamı

AB Komisyonu’nun ekonomi alanında öne çıkan vurguları şunlar:

Ekonominin temelleri: Ekonomi politikalarının oluşturulması son dönemde iç politika gerilimlerinden etkilenmiş gözüküyor. Ekonomi politikasının temelleri konusundaki konsensüs zayıflamış görünüyor. Türkiye’nin, makroekonomik dengesizlikleri azaltmak ve uzun vadeli büyüme potansiyelini gerçekleştirmek için adımlar atmaya ihtiyacı var.

Ana göstergeler: Ekonomik büyüme geçen yıl nispeten ılımlıydı. Dış açık çok yüksek olmayı sürdürdü ve kısa vadeli finansmanı ülkeyi küresel yatırımcı hissiyatındaki ani değişiklikler karşısında savunmasız hale getiriyor. İstihdam artsa da iş gücündeki artışın tamamını absorbe etmede yetersiz kaldı. Kadın istihdam oranı yükselse de çok düşük seviyede kalmayı sürdürdü.

Enflasyon: Enflasyon farkına varılacak düzeyde yükseldi ve Merkez Bankası’nın hedefinden belirgin şekilde sapıyor. Merkez Bankası, şeffaflığı ve öngörülebilirliği engelleyen alışılmadık ve karmaşık bir para politikası çerçevesinde çoklu hedefleri izlemeyi sürdürdü. Merkez Bankası’nın enflasyon hedefini tutturmak için net biçimde fiyat istikrarına odaklanılması gerekiyor.

Kamu borcu: Mali performans gelirlerdeki geçici artıştan yararlandı ancak harcama tarafında bütçe aşımları göstermeyi sürdürdü. Kamu borcunun sürdürülebilirliği korundu. Mali çerçevenin şeffaflığının artırılması konusunda ilerleme olmadı. Bir mali kuralı benimseme önemli bir mali bir çapa oluşturacaktır, kredibiliteyi yükseltecektir ve yapısal mali açığın öngörülen düşüşünü destekleyecektir.

Makroekonomik istikrar: Türk ekonomisi finansal belirsizlik nöbetleri ve küresel risk duygusundaki değişiklikler karşısında savunmasız olmayı sürdürüyor. Makroekonomik dengesizlikleri azaltmak için parasal ve mali politikaları ayarlama fırsatı var.

Piyasa güçleri: Özelleştirme hızlandı. Hükümet kilit sektörlerde fiyat belirleme mekanizmalarına müdahale etmeyi sürdürdüğü için fiyat liberalizasyonu alanında ilerleme olmadı. Rekabet, ürün ve hizmet pazarlarının sürekli liberalizasyonuyla artırılabilir.

Finans sektörü: Finans sektörü iyi bir performans sergiledi ve direnç sergilemeyi sürdürdü.

Rekabet ve devlet: Devlet yardımları konusunda şeffaflığı geliştirme alanında ilerleme kaydedilmedi. Kamu ihaleleri konusunda bazı kötüleşmeler yaşandı.

AB’yle ekonomik entegrasyon: AB’yle ekonomik ve ticari entegrasyon düzeyi yüksek olmayı sürdürdü ve Türkiye, paranın değer kaybetmesi nedeniyle uluslararası alanda fiyat rekabet edebilirliği elde etti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!