Kemal Kılıçdaroğlu'ndan önemli açıklamalar

Güncelleme Tarihi:

Kemal Kılıçdaroğlundan önemli açıklamalar
Oluşturulma Tarihi: Ekim 09, 2014 14:16

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Kobani olayları ile ilgili düzenlediği basın toplantısında konuştu.

Haberin Devamı

İşte Kılıçdaroğlu’nun basın toplantısından satır başları:

Değerli basın mensupları az önce MYK toplandı, doğu-güney doğudan gelen Diyarbakır Gaziantep Van Hakkari Siirt Tunceli Mardin Muş ve Erzurum il başkanlarını dinledim, onların görüşlerini aldık. Bu çerçevede size CHP’nin olaylarla ilgili görüşlerini aktaracağım.

Ülkemiz maalesef AKP hükümetlerinin politikaları sonucu tehlikeli bir dönemece girmiş durumdadır. Vatandaşlarımız infial içindedir. Hükümet ise, sorunları başımıza açan kendisi değilmiş gibi misliyle vereceği cevaplarla halkı sindireceğini sanmıştır. İktidarın IŞİD’e verdiği destek, bu terör örgütünün kendi vatandaşlarımızın akrabalarını Kobani’de katletmesi, bizi bir noktaya taşımıştır. Şu anda 6 ilde sıkıyönetimi andıran sokağa çıkma yasağı uygulanmaktadır. 23 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Yüzlerce gözaltı var. son talihsiz olaylar, kaos lobisinin işi değil iktidarın basiretsizliğinin açık göstergesidir.

Haberin Devamı

Konuşunca hemen arkadan "CHP olsaydı ne yapardı" diye cümleler kurulur. Şimdi ben size eğer CHP iktidarda olsaydı ne olurdu onu anlatacağım. Dört madde halinde.

Açık söyleyeyim, eğer CHP iktidarda olsaydı mezhepçi bir politika asla uygulanmazdı. İki, eğer CHP iktidarda olsaydı ülkemizin dış politikasını dehşet salan dinci terör örgütlerine asla teslim etmezdi, üç, eğer CHP iktidarda olsaydı yanı başımızda Irak ve Suriye’de devlet kursun diye IŞİD’e destek vermezdi. Dört, eğer CHP iktidarda olsaydı ülkemizin yüksek çıkarlarını kendi kurumlarımızla ve kendi askerlerimizle korurduk.

Haberin Devamı

“TEZKEREYİ IŞİD İLE SINIRLAYALIM”

Adalet ve Kalkınma Partisi, cumhuriyet tarihimizde ilk defa, ülkemizin yeterli askeri gücü yokmuş gibi, çıkardığı tezkereyle topraklarımızda asker konuşlandırmaya, yabancı asker konuşlandırma kararı vermiş bulunmaktadır. Bunu asla doğru bulmuyoruz. CHP tezkereye, hükümetin IŞİD’le mücadele yerine hedef kaydırması, savaşa sürüklemeye taşıması nedeniyle karşı çıkmıştır. Bugün ise hükümeti aklı selime davet etmek istiyoruz. Gelin, askerimizin kara harekatını Kobani’nin kurtarılması ve IŞİD’ten temizlenmesi amacıyla sınırlandıralım. Tezkereyi hemen çıkaralım böylece halkımızın akrabalarını IŞİD’in öldürmesine izin vermeyelim.

Haberin Devamı

Askerimizi derhal geri çekeceğimizi de taahhüt edelim. Tezkereden yabancı asker konuşlandırma maddesini çıkaralım. Hava harekatları için işbirliği sağlayabileceği maddeyi koyalım. Böylece herkes hedefi ve kapsamı belli olan bir tezkereyi benimsesin. Biz de CHP olarak her türlü desteği verelim.

İç barışımızın yeniden tesisine gelince, çözüm süreci denen Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kendi yayılmacı hülyasını gerçekleştirinceye kadar Kürt vatandaşlarımızı oyalama egzersizi artık boş çıkmıştır. CHP toplumsal barışın tehditte bulunduğu bu dönemde, kimsenin aldatılmadığı çoğulcu bir çözüm zemininin Meclis’te taşınması konusunda sorumluluğu yerine getirecektir.

Haberin Devamı

“MAĞDURLARIN ZARARLARIN KARŞILANMASI İÇİN YASA ÇALIŞMASI YAPACAĞIZ”

Kürt vatandaşlarımızı AKP’nin iki dudağı arasına teslim etmek yerine, siyaseti ve gerçek demokrasiyi desteklemeye davet ediyoruz. Vatandaşlarımızı sokaktan çekilerek itidalli davranmaya çağırırken, çok sayıda kamu binası, vatandaşların iş yerleri, araçları, malları zarar gördü. Hatta yağmalandı. Mağdurların zararlarının karşılanması yönünde bir yasanın acilen çıkarılması yönünde çalışacağız.

Hükümetin tahrip edilen Atatürk heykelleri ve büstlerinin yenilenmesini bekliyoruz.

Kimsenin paniğe kapılmasına gerek yok. Hiç kimse itidali bırakmasın. Türkiye bu sorunların altından kalkabilir. CHP her zaman olduğu gibi en büyük sorunlarda sığınılacak limandır. Çünkü CHP varsa herkes için vardır. CHP ülke ve bölge barışı için elinden gelen her türlü çabayı gösterecektir.

Haberin Devamı

SORU & CEVAP

Çözüm süreci konusunda öncülük edeceğinizi söylediniz. Hazırladığınız bir çalışma var mı?

Bu konuda daha önce açıkladığımız, demokrasi ve özgürlük bildirisinde bütün ayrıntılar vardı. Verdiğimiz çok sayıda kanun teklifi var. Meclis’in gündeminde bekliyor maalesef. Öncelikle darbe yasalarının değişmesi lazım. 12 eylül darbe yasalarından bu ülkenin arınması lazım. Demokrasiyi yeniden inşa etmek zorundayız. Daha güzel bir Türkiye’yi ellerimizle inşa edeceğiz.

Hükümete yönelik iki öneri var. bunları doğrudan başbakana iletmek için bir görüşme talebiniz olur mu? Demirtaş’ın yaptığı açıklama vardı. Eylem ve etkinliklere hiçbir yerde müdahale yapılmamalı dedi. Davutoğlu da “çözüm sürecini vandalizme kurban etmeyiz” dedi. Siz eylemlerdeki öfkeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Önce şunu söyleyeyim Sayın Davutoğlu, CHP görüşünü netleştirmelidir dedi. Çok açık ve net. Görüşlerimizi açıkladık. Şimdi ben aynı şeyi Sayın Davutoğlu’ndan bekliyorum. Benim yaptığım açıklamanın benzerini, herkesin açık ve net görüşünü hükümetin görüşünü bekliyorum. Tezkerenin, yeni tezkerede nelerin olması gerektiğini söyledik. Açıkça kamuoyunun önüne çıkan tek parti biziz.

Gösteri toplantı yürüyüşleri bizim saygı duyduğumuz gösterilerdir. Ama bunların kesinlikle şiddet içermemesi lazım. Biz CHP olarak demokrasiye inanırız, düşünce özgürlüğüne inanırız. Ama yağmaya, talana, şiddete adam öldürmeye adam dövmeye buna asla ve asla sıcak bakmayız ve doğru da bulmayız.

Ama devleti yönetenlerin, devletin akılla yönetileceğini de bilmeleri gerekir. Bunu da çok iyi biliriz. Şiddet misliyle karşılık görecektir ifadesini bir devlet adamı kullanamaz. Onu kullanan adamı Vandal olarak tanımlarsak iyi bir tanımlama yapmış oluruz.

Kobani için tezkere yoluyla TSK müdahalesini ön gördünüz. PYD’nin, HDP’nin silah yardımı talebi ya da alınan silahların Türkiye üzerinden ulaştırılma talebi var. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?

Oradaki yurttaşların akrabaları Türkiye’de. AKP hükümetinin IŞİD’e çok açık net destek verdiğini biliyoruz. Kendi akrabalarımızı öldürecek örgüte silah para moral desteği veriyoruz. Biz şunu söylüyoruz, benim ülkemin insanına ve onların akrabalarına bir terör örgütü müdahale etmemelidir. Türkiye yeri ve zamanı gelince de gücünü göstermelidir. Burada da bizim tereddüdümüz yok. Ve biz IŞİD’den o insanları korumak ve geri gelmek istiyoruz. Bunu da çok net tezkerede belirtilmesini istiyoruz. Görüşümüz çok açık, çok net. Kendi komşularımızda, akrabalarımızın olduğu coğrafyada bir katliamın yaşanmasına izin vermek istemiyoruz. Eğer orada bir katliam olur. AKP onu seyrederse bunun bedelini öder. Yazık günahtır bu insanlara. Hukukun üstünlüğü neyse onun gereğini yapmalıdır. Terör katliam insanlık suçu mu? Bütün dünyada. Yeri geldiği zaman müdahale edilecek. Biz CHP olarak böyle düşünüyoruz.

Çözüm zirvesi sonrasında başbakanın açıklamalarında hedef aldığı isim Sezgin Tanrıkulu’ydu. Siz bunu nasıl yorumluyorsunuz?

Sayın Davutoğlu, Tanrıkulu’nun attığı tweeti anlayabilecek kapasitede olmadığını anladım ben.

Mevcut tezkerede PKK ifadesi de yer alıyor. Sizin tezkerenizde PKK’ya yönelik bir yaptırım yer alacak mı?

Hükümet ciddi bir tehdit olduğu yönünde görüş beyan ederse, gerekçelerini getirirse hayır demeyiz.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 9 Ekim 2014 tarihinde MYK toplantısı sonrasında yaptığı açıklamanın tam metni

Kobani ve IŞİD için gelin yeni bir tezkereyi hep birlikte çıkaralım

Ülkemiz maalesef AKP hükümetinin politikaları neticesinde çok tehlikeli bir dönemece girmiş bulunmaktadır. Her siyasi düşünce ve inançtan vatandaşımız büyük bir infial içindedir. Hükümet ise sanki bütün bu sorunları başımıza açan kendisi değilmiş gibi şimdi de misliyle vereceği cezalarla halkı sindirmeye çalışmaktadır.
Kardeş kanı dökülüyor
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları 30 yıldır ilk defa olarak bu boyutta şiddet içeren protestolarla sokaklarda karşı karşıya gelmiştir.
İktidarın IŞİD’e verdiği destek ve bu terör örgütünün kendi vatandaşlarımızın akrabalarını Kobani’de acımasızca katletmesi, bizi tarihimizde ilk kez sokaklarda bu kadar kardeşkanı dökülmesine sebep olan bir noktaya taşımıştır. Şu anda 6 ilde çok sayıda ilçede sıkıyönetimi andıran sokağa çıkma yasağı uygulanmaktadır. 23 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 145 vatandaşımız ise yaralı durumda. Yüzlerce gözaltı var. Bu son talihsiz olaylar hükümetin iddia ettiği gibi, kaos lobisinin işi değil, iktidarın basiretsizliğinin ve artık kontrolü kaybettiğinin açık göstergesidir.
CHP iktidarı ne yapardı?
CHP’ye soruluyor, ‘’Siz iktidarda olsaydınız ne yapardınız?’’ diye.
Açık seçik söyleyelim. Şurası bir gerçek ki:
• eğer CHP iktidarda olsaydı mezhepçi bir politika uygulamazdı,
• ülkemizin dış politikasını dehşet salan dinci terör örgütlerine teslim etmezdi,
• yanı başımızda Suriye’de devlet kursun diye IŞİD’e destek vermezdi,
• ülkemizin yüksek çıkarlarını kendi kurumlarımızla, kendi askerlerimizle korurdu.

Böylece toplumsal barışın tehlikeye atılması da söz konusu olmazdı.
Hükümetin bundan sonra yabancı güçlerin iradesine bağlı olarak önüne konulacak reçeteyi uygulamaktan başka çaresi kalmayacağını görmemiz gerekiyor.
Nitekim, AKP yine Cumhuriyet tarihimizde ilk defa olarak, sanki ülkemizin yeterli askeri gücü yokmuş veya kendisinin başa çıkamayacağı ölçüde büyük bir işgale hazırlanıyormuş gibi, çıkardığı tezkere ile topraklarımızda asker konuşlandırmaya karar vermiş bulunmaktadır.

Gelin yeni tezkere çıkartalım

CHP tezkereye, hükümetin IŞİD’le mücadele yerine hedef kaydırması ve ülkeyi büyük bir savaşa sürükleme niyeti taşıması nedeniyle karşı çıkmıştır.
Bugün ise hükümeti tekrar aklıselime davet etmek istiyoruz. Onun için şu çağrıda bulunuyoruz.
Gelin askerimizin kara harekâtını, Kobani’nin kurtarılması ve IŞİD’in buradan püskürtülmesi hedefi ile kısıtlayalım, böyle bir tezkereyi Meclis’ten hemen yeniden çıkaralım. Böylece halkımızın akrabalarını IŞİD gibi bir terör örgütünün öldürmesine izin vermeyelim, onları koruma ve evlerine salimen geri dönmeleri görevini bizzat biz üstlenelim. Bu hedefin gerçekleşmesiyle birlikte askerlerimizi derhal geri çekeceğimizi taahhüt edelim. Tezkereden ülkemize yabancı asker konuşlandırma maddesini çıkaralım, onun yerine hava harekâtları için işbirliği sağlayabileceğimiz ifadesini koyalım. Böylece herkes ne anlama geldiğini çıkartamadığı torba tezkere yerine, hedefi ve kapsamı belli bir tezkereyi desteklesin. Bu çerçevede biz de CHP olarak ülkemizin bekası için her türlü desteği verelim.

Çözümü Meclis’te görüşelim

İç barışımızın yeniden tesisine gelince, çözüm süreci denen, AKP’nin kendi yayılmacı hülyasını gerçekleştirinceye kadar Kürt vatandaşlarımızı oyalama ve hepimizi kandırma egzersizi boş çıkmıştır.
CHP toplumsal barışın ciddi tehdit altında bulunduğu bu dönemde, kimsenin aldatılmadığı, gerçekçi, şeffaf ve çoğulcu bir çözüm zemininin Meclise taşınması hususunda kendine düşen sorumluluğu mutlaka yerine getirecektir.
Kürt vatandaşlarımızı bundan böyle AKP’nin iki dudağına bakmak yerine Mecliste toplumsal uzlaşıyı sabırla kurmak amacıyla siyaseti ve gerçek demokrasiyi desteklemeye davet ediyoruz.

Vatandaşlarımızı sokaklardan çekilerek itidalli davranmaya çağırırken, hükümete hatırlatmak isteriz ki, son günlerdeki toplumsal olaylarda çok sayıda kamu binası, sivil vatandaşların iş yerleri, araçları ve malları zarar gördü, hatta yağmalandı. Mağdurların zararlarının karşılanması yönünde bir yasanın acilen çıkartılmasına öncülük edeceğiz. Bu arada hükümetin tahrip edilen Atatürk büstlerini yenilemesini de bekliyoruz.
Türkiye insanların kimlik, inanç ve yaşam tarzlarında özgür oldukları, çoğulcu bir demokratik işleyişi inşaa etmelidir. Türkiye ancak bu şekilde cazibe merkezi olur, ancak bu şekilde komşularımıza örnek oluruz, ancak bu şekilde onlara yardımcı olabiliriz.
Kimsenin paniğe kapılmasına gerek yok; hiç kimse itidali bırakmasın. Türkiye, bu sorunların altından kalkabilir, iç barışını tesis edebilir. CHP, ülke ve bölge barışı için elinden geleni yapacaktır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!