Hilton'da bir gece, vali maaşından fazla

Hava bulutlu ama rutubet felaket. Bir an önce Hilton’a girmek için adımlarımı sıklaştırıyorum. Beyoğlu muhabirliğinin rutin görevi böyle başlıyor. Holdeki koltuğa otururken resepsiyon şefi Moris’le bakışlarımız kesişiyor. İşaretini alınca oturmadan yanına geliyorum. İstanbul Hilton, şehrin gözde oteli, Moris sağlam haber kaynağım. "Günaydın"la söze girişiyorum: "Hayrola, haberlik bir şey var mı?"

Haberin Devamı

Fısıltıyla konuşuyor:

"Karadeniz'i bir Amerikalı çifte verdik. Yanlarında bir de rahip var. Garanti VIP (Çok Önemli) müşterileri."

Karadeniz dediği Hilton’un en itibarlı köşe dairesi, üstelik en pahalısı. Bir gecelik ücreti İstanbul valisinin maaşından fazla. Ziyaretçi devlet adamları, ünlü yabancılar burada ağırlanıyor. Haber konusu olma şansı büyük.

Dahili telefondan Karadeniz’i arıyorum. Hattın öbür ucunda dolgun bir erkek sesi "Hello" deyince kendimi tanıtıp "İlk gelişiniz mi Türkiye’ye, turistik ziyaret mi, ne kadar kalacaksınız" gibi klasik soruları yöneltince "Yukarı gel konuşalım" diyor. Amerikalı konuk saygın görünüşlü, saçları kırlaşmış. Eşi bavulları boşaltıyor. Dik yakalı ceketinin üstünde rahiplerin beyaz şeritini taşıyan din adamı, balkondan Boğaziçi’ni seyrediyor. Amerikalı, emekli bir işadamı. "Ne iş yaparsınız" dediğimde karısından portföyünü istiyor.İlk sayfasında uzun çizgilerle birbirine bağlı kareler içinde isimler sıralı. Amerikalı bilgi veriyor: "Bu listede 56 şirket var. Bazılarında yönetim kurulu üyeliğim, başkanlığım, hisse sahipliğim var."

Bildiğim isimler değil aşina olduğum ikisi, dünya devi General Dynamics ile IBM. Amerikalı, Güney Asya’da kentlerinde yoksul halklara sosyal yatırımları ziyarete çıktığını söylüyor. "Sizde de yoksul kitlelerin sorunları var, çözümlediniz mi" deyince Amerika’da su, kanalizasyon, yol gibi sorunların olmadığını söylüyor, "Yalnız bizim gruplarımız değil sokaktaki Amerikalıların birçoğu hayırsever konularda bağış desteği veriyor" diye ekliyor.

Yıllar sonrasında ilk bakışta Amerikan ekonomisi düzgün gittiğinde zengin kesim daha çok tüketim, harcama ve hayırsever yardımlara yöneldiği dikkati çekiyor. New York bu konularda öncü. Son tetkiklere göre ‘Dünya başkenti’ lakaplı şehirde milyoner sayısı gelecek dokuz yılda 31 misline erişip 389 bin 100’den 508 bin 100’e çıkacak. Her 22 New York'ludan biri milyoner sınıfına yükselecek. Yoksulluğun yoğun olduğu ülkeler dahil hayırsever California’lıların bağışları 22.7 milyar, New York'luların 15.6, Texas’lıların 14.8, Florida’lıların 10.4 milyar dolar.

Zenginlerin abartılı harcamalarında da NewYork’lular dünya öncüsü. 'Rezil Servetin Evi' kitabında yazar Michael Gross borsa simsarı Barry Rosenstein’in milyarderler sayfiyesi Hampton’larda 147 milyon dolara satın aldığı malikanenin Amerika’nın en pahalı ikametgahı olduğunu bildiriyor. Dar gelirli bir aileden gelen rap-pop yıldızı Beyonce, Hampton’larda ultra lüks Sandcastle konağına bir hafta için 300 bin dolar kira ödedi.

Yazarın Tüm Yazıları