3 bin TL Ergenekon tazminatı

Güncelleme Tarihi:

3 bin TL Ergenekon tazminatı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 02, 2014 01:00

Anayasa Mahkemesi, 3 yıl 3 ay tutuklu kalan Dursun Çiçek’in bireysel başvurusu üzerine Ergenekon davasında, tahliye taleplerinin “formül gerekçelerle” reddedilmesini ihlal saydı ve 3 bin TL tazminat ödenmesine karar verdi.

Haberin Devamı

AYM, “Mahkeme, dosya üzerinde genelleme yapılarak, dosyanın geneline bakıp sanık kaçabilir varsayımı ile tutuklamanın devamına karar veremez” dedi.

TERÖR örgütü üyelerinin davalarında, 10 yıla kadar uzayan yargılamalar yapan ağır ceza mahkemelerinin, sanıkların tahliye taleplerini her duruşmada hiçbir somut gerekçe göstermeden “kes-yapıştır” yaparak, “Dosya kapsamına göre tutukluluklarının devamına” diyerek reddetmelerini “hak ihlali” sayan Anayasa Mahkemesi (AYM) Dursun Çiçek’in Ergenekon davasında, tahliye taleplerinin “formül gerekçelerle” reddedilmesini ihlal saydı ve tazminatla cezalandırdı. AYM, “Mahkeme, dosya üzerinde genelleme yapılarak, dosyanın geneline bakıp sanık kaçabilir varsayımı ile tutuklamanın devamına karar veremez. Bir kişinin gerekçeden tamamen yoksun bir yargı kararıyla tutuklanması ve tutukluluğun uzatılması kabul edilemez” dedi. Çiçek’in 3 yıl 3 ay boyunca tutuklu kaldığı vurgulanan kararda, “Başvurucunun tahliye taleplerinin ve tahliye taleplerinin reddi üzerine yaptığı itirazlarının formül gerekçelerle reddedildiği ve uzun bir süredir tutuklu olduğu yönündeki şikâyetlerinin kabul edilebilir olduğu” belirtildi. AYM Ergenekon davası sanıkları Dursun Çiçek ve Levent Ersöz’ün bireysel başvuruları üzerine “Uzun tutukluluktan” ihlal verirken, davada “makul sürede yargılanma hakkının ihlal edilmediğine” hükmetti. AYM, temyiz aşamasındaki Ergenekon davasında, Çiçek’in, tahliye taleplerinin “formül gerekçelerle” reddedildiği için üç bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.

KARAR NE ANLAMA GELİYOR

AYM’nin ihlal ve tazminat kararları üzerine, terör suçu başta olmak üzere, mahkemelerin tutuklama kararı verirken de tutukluluğun devamı kararlarında da “kaçma, delileri karartma, yeniden suç işleyerek kamu düzenini bozma” gibi tutuklama nedenlerinin devam ettiğini somut gerekçelerle göstermeleri gerekecek. Aksi halde mahkemeler gerekçesiz uzun tutukluluk nedeniyle AYM’den ihlal alabilecek. AYM’nin kararları Anayasa’nın 153. Maddesi’ne göre bağlayıcı olduğundan ihlali gidermek için tahliye kararı verecekler. AYM, Ergenekon’dan müebbet hapis cezası alan Çiçek’in başvurusunu kısmen kabul etti. Dünkü Resmi Gazete’de yayımlanan AYM kararında, Çiçek’in, “lehine delillerin toplanmadığı, savunma tanıklarının iddia tanıklarıyla aynı koşullar altında çağrılıp dinlenmediği, aynı suç iddiasıyla yargı hiyerarşisinde aynı seviyede olan iki ayrı mahkemede yargılanmak zorunda bırakıldığı, davada görevsizlik kararı verilerek dosyanın askeri mahkemeye gönderilmesi taleplerinin reddedildiği, mahkemenin bağımsız olmadığı” şikayetleri, “başvuru yollarının tüketilmediği” için kabul edilemez görüldü. “Başvurucuya söz verilmeksizin tutukluluk halinin devamına karar verildiği” ve “konu bakımından yetkisizlik”, “kuvvetli suç şüphesi ve tutuklama nedenleri bulunmadığı halde özgürlükten mahrum bırakıldığı” yönündeki şikayetleri, “açıkça dayanaktan yoksun olması” gerekçesiyle reddedildi.

SOMUT OLGULAR YOK

AYM, Çiçek’in, “Tahliye taleplerinin ve tahliye taleplerinin reddi üzerinde yaptığı itirazlarının formül gerekçelerle reddedildiği ve uzun süredir tutuklu olduğu” şikâyetini ise “kabul edilebilir” buldu. AYM, “ihlal” kararı verdi ve Çiçek’e takdiren üç bin lira manevi tazminat ödenmesi kararlaştırıldı. Çiçek’le ilgili AYM kararının gerekçesi, özetle şöyle: “Başvurucunun tahliye talebini inceleyen mahkeme, ret gerekçesinde başvurucunun kaçacağına ya da delilleri karartacağına dair inandırıcı somut olgular ortaya koyamamıştır. Bu nedenle, aynı davada yargılanan bazı sanıkların durumlarından hareketle genelleme yapılarak diğerlerinin de aynı davranışta bulunabileceğini varsaymak, tutukluluk gerekçelerinin somutlaştırılmasını engellediği gibi, özgürlüğün esas, tutukluluğun istisna olduğu yönündeki anlayışla da bağdaşmaz. Bu çerçevede tutukluluğun devamına ilişkin kararlarda ileri sürülen gerekçelerin ilgili ve yeterli olduğu söylenemez. Yargılamanın tutuklu sürdürülmesinden beklenen kamu yararı ile başvurucunun kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı arasında ölçülü bir denge kurulmadığı tutuklu kaldığı sürenin makul olmadığı sonucuna varılmıştır.”


AYM: Makul süre aşıldı

Haberin Devamı

AYM, Levent Ersöz’ün de tutukluluğunun makul süreyi aştığına hükmetti ve ihlal verdi. Ancak, “makul sürede yargılama hakkının” ihlal edilmediği kaydedildi. Ersöz’ün, “Tutukluluğun somut olgulara dayanmadığı” iddiası, “açıkça dayanaktan yoksunluk” nedeniyle kabul edilemez bulundu. “Yargılandığı mahkemenin özel yetkili mahkeme olması nedeniyle ‘tabii mahkeme’, ‘bağımsız tarafsız mahkeme’ ve ‘hakkaniyete uygun ve açık yargılanma’ ilkelerinin ihlal edildiği, lehine delillerin değerlendirilmediği, iddia makamlarının, soruşturma makamlarının tek yanlı tespitlerini değerlendirmeksizin iddianameye dönüştürdüğü” yönündeki iddiaları “başvuru yollarının tüketilmemiş olması” nedeniyle reddedildi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!