Büyük veri İK'yı nasıl değiştirecek?

Güncelleme Tarihi:

Büyük veri İKyı nasıl değiştirecek
Oluşturulma Tarihi: Eylül 27, 2014 14:33

Büyük veri (big data), yüzbinlerce makinenin oluşturduğu milyonlarca veriden oluşan ve geleneksel yöntemlerle analiz edilmesi oldukça zor olan veriler bütünü olarak tanımlanıyor. Büyük veri, doğru analiz edildiğinde şirketlerin doğru stratejik kararlar almalarını sağlıyor. Büyük verinin ilk uygulamaları satış, pazarlama ve müşteri yönetiminde görüldü ama çok fayda sağlayacağı bir alan daha var ki o da insan kaynakları. İşe alım süreçlerinden turnover’a, yedekleme planlarından kime ne eğitim verileceğine her şey baştan yazılacak.

Haberin Devamı

Büyük veri İKyı nasıl değiştirecek
Dünyanın önde gelen yazılım geliştirme şirketlerinden Zettaset’e göre günde ortalama 2,5 kentilyon veri üretiliyor. Dünyadaki mevcut verilerin yüzde 90’ını son iki yılda oluştu. Büyük veri (big data), yüzbinlerce makinenin oluşturduğu milyonlarca veriden oluşan ve geleneksel yöntemlerle analiz edilmesi oldukça zor olan veriler bütünü olarak tanımlanıyor. Araştırma şirketi Gartner, büyük veri ve analizlerin 2015’e kadar 3.7 trilyon dolarlık bir ürün ve hizmet ve 4.4 milyon kişilik de yeni istihdam yaratacığını söylüyor.

Büyük veri analizleri sonucu pek çok farklı sektörde çok daha verimli yaklaşımlar hayata geçiyor. Big datanın ilk uygulamaları satış, pazarlama ve müşteri yönetimi fonksiyonlarında görüldü. Markalar bu yolla kişiye özel kampanyalar yapıyor, müşterilerinin ilgi alanlarına yönelik ürünler geliştiriyorlar.

Büyük verinin kullanım alanlarından biri de insan kaynakları. Büyük veri analizleri ile insan kaynakları, çalışanların işten ayrılma riski, hangi pozisyona, hangi yeteneklere sahip çalışan alınacağı, kime nasıl eğitim verileceği, eğitimin geri dönüşünün ne olacağı gibi konulara yanıt verebilir hale gelecek. Temel olarak insan kaynakları fonksiyonlarına ait sorunlara veri odaklı öneriler sağlanabilecek. Özellikle çalışan sayısının çok büyük olduğu kurumlarda büyük veri analizleri giderek daha da önem kazanacak.

İşe alım kriterleri baştan sona değişti
Araştırma ve İK şirketi Bersin’in kurucusu Josh Bersin, Forbes’ta yayınlanan yazısında büyük verinin İK’da nasıl kullanılabileceğini anlatıyor. Bersin, çalıştıkları büyük ölçekli bir finans şirketinden örnek veriyor. Bu şirket, yıllarca iyi okullarda okumuş çalışanlarının daha başarılı olduğuna inanmış ve işe alım, terfi süreçlerini de bu akademik başarıya göre belirlemiş. Fakat birkaç yıl önce, analistlerinden birinin satış performansı ve turnover üzerine yaptığı bir istatistik bu algıyı yıkmış.

Analize göre, satış performansı yüksek kişilerin ortak özellikleri şöyle:
- Özgeçmişlerinde hiç dil bilgisi hatası yapmamaları,
- Okudukları okulları hiç terk etmeden bitirmeleri,
- Emlak veya oto satışı deneyimine sahip olmaları,
- Bir önceki işlerinde başarı elde etmiş olmaları,
- Belirsiz durumlarda başarı elde etmeleri,
- Zaman planlama ve birçok işi aynı anda yürütebilme becerileri

Başarı ile arasında bir bağ olmayan şeyler ise;
- Hangi okula gittiği,
- Hangi derece ile mezun olduğu,
- Referansları.

Bu veri analizi işe alım proseslerine konulduğunda, şirket 4 milyon dolardan daha fazla gelir elde etti.

İK’nın ayağına gelen altın fırsat
İnsan kaynakları şirketi eQuest’e göre büyük veri İK’nın ayağına gelen altın fırsat. Bugün İK’daki büyük veri trendinin, teknoloji ve yazılım ürünlerine olan ilginin artışıyla önem kazandığını söyleyen AssisTT İnsan Kaynakları ve İdari İşler Genel Müdür Yardımcısı Banu Saraçlar, “Son birkaç yılda yazılım firmalarının İK teknolojisi firmalarını satın alması (IBM’in Kenexa’yı, Oracle’ın Taleo’yu, SAP’nin Success Factor’u), data toplama ve analiz etme yaklaşımının artık İK’nın merkezinde olduğunu gösteriyor. Eskiden maliyet merkezi olarak görülen İK, artık şirketin stratejik kalbi ve data odaklı karar almak çok daha güçlü bir yere sahip. CEO ajandalarında üst sıralardaki gündem maddelerinden biri yeteneği bulmak ve elde tutmak. İnsan kaynakları bu noktada big data yaklaşımıyla belirlediği bir iş kolunda yüksek performanslı çalışanların profillerini analiz ederek işe alımlarını şekillendirebilir, etkin yetenek yönetimi yapabilir ve yedekleme planı oluşturabilir, çalışanların şirkete bağlılığını artırabilir, işgücü kayıplarını azaltabilir, işe alım ve eğitim maliyetlerini düşürebilir” diyor.

Analitik İK’cılara ihtiyaç artacak
Bu durumda insan kaynağı ile ilgili verileri doğru yorumlayabilen İK takımlarına gereksinim duyulacak. Büyük verinin yaygınlaşması ile analitik tarafı çok daha güçlü İK çalışanlarına ihtiyaç artacak. Veriyi doğru analiz edebilme, hangi noktalarda sorun olabilecegini önceden sezinleme ve doğru kararları alabilme, bir İK profesyonelinin için büyük önem taşıyacak. GE Türkiye İK’dan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Belgin Ertam, bu sayede işinde daha efektif ve uzmanlaşmış bir kitle ile daha doğru noktaya parmak basan İK profesyonelleri oluşacağını söylüyor: “İK analizleri dediğimiz kavram ön plana geçecek, İK verisini doğru yorumlamayı bilen ve bu doğrultuda aksiyonlar çıkarabilen kişiler daha avantajlı olacaklar. Veriyi bilgiye, bilgiyi anlama, anlamı bilgeliğe dönüştürebilmek en önemli yetkinliklerden biri haline gelecek.”

Her şey analizlerden mi ibaret olacak ?
Peki İK’da big datanın yaygınlaşması, insana kaynakları departmanının tamamen veri odaklı, her şeyi analizlere dayandıran bir departman yapar mı, insan unsurunu yok sayar mı? Microsoft Türkiye İK Müdürü Kemal Özel, bu soruya şöyle cevap veriyor: “Büyük verinin birçok analizi bir araya getirerek sonuca ulaşma konusunda büyük faydası olduğu doğru. Fakat burada en önemli konu, aslında bu analizleri kimin değerlendireceği ve sonuca varacağıdır. Bu da yetkinlik ister, tecrübe ister, en önemlisi de insan doğasını tanımayı gerektirir. İnsan kaynakları gibi temelinde insana özgü yaklaşımların yer aldığı bir disiplini tamamen veri analizine dayalı bir otomasyona emanet edemezsiniz. Büyük veri insan kaynakları çalışanının sahip olduğu veriler eşliğinde karşısındaki profili daha detaylı görmesini sağlar. Ama nihai karar süreci bundan çok daha fazlasını, insana özgü bakış açısını gerektirir.” Banu Saraçlar ise “İK’cıların düşmemesi gereken tuzak her şeyi ölçmek ve her şey hakkında açıklamada bulunmaya çalışmak. Her şirket özelinde İK’cılar önemli buldukları alanları belirleyip önceliklendirirse hem işini hakkıyla yapar hem de itibar kazanır” diyor.

İK’nın stratejik katkısı ortaya çıkıyor
GE Türkiye Gen. Md. Yrd. Belgin Ertam:
“GE’nin Raporlama Portal’i, İK Analitik Portal’i gibi global İK data analizi araçları var. Bu portallara her GE İK müdürünün destek verdiği çalışanları seviyesinde erişimi bulunuyor ve her türlü çalışan datasını rapor ve analitik veri halinde buradan çekerek yorumlayabilme fırsatı buluyor. Bunun yanı sıra İK departmanımız içinde, global birimlere destek veren bir İK Bilgi Sistemleri Analisti arkadaşımız bulunnuyor. Data analizi konusunda bizlere ve içinde bulunduğumuz bölge İK’larına destek veriyor.

İK Bilgi Sistem ve Teknolojileri olarak da tanımladığımız bu sistemlerle birçok şey yapabiliyoruz. İşe alım sürecini, çalışan ve aday veritabanını, performansı yönetebiliyoruz, iş gücü trendlerini takip ediyor, 360 derece değerlendirmelerini çalışanlara otomatik olarak gönderebiliyoruz. Çalışan memnuniyeti anketlerindeki yönelimlerden İK önceliklerimizi belirleyebiliyoruz. Ücretlendirme ve bütçeleme ile ilgili işlerimizi de artık daha kolay yürütebiliyoruz. Bunlar ciddi katma değer katıyor ve hayatımızı çok kolaylaştırıyor. Çok daha önemlisi, bu sistemlerle İK’nın stratejik katkısını daha fazla ortaya çıkarmak mümkün.”

Maliyetleri % 20 azalttık
AssisTT Gen. Müd. Yard. Banu Saraçlar:
“2013’te www.assisttkariyerim.com işe alım ve kariyer portalımızı açtık, 12 bin adayı işe alım süreçlerinden geçirdik. Şirket dışı portallerle ve şirket içi sistemlerle web servisler aracılığıyla entegrasyon sağlayarak big data analizi çalışmaları kapsamında yapılandırılmış data seti oluşturduk. Sınav sistemimizi ve CV kaynaklarımızı tek bir kanala entegre ettik. Bu senenin başında öncelikli hangi lokasyonlarımıza alım yaparsak iş verimliliğini artırır, maliyetlerimizi düşürürüz diye baktık. Başvuru kalitesini analiz edip, yaşanılan turnover sebeplerini ele aldığımızda özellikle birkaç lokasyonumuzdaki işe alımlara öncelik verip maliyetlerimizi yüzde 20, turnoverımızı yüzde 10 oranında azalttık.”

İş gücü analizlerinde kullanılıyor
Microsoft Türkiye İK Müdürü Kemal Özel
“Microsoft İK olarak hem çalışanlarımız için hem de müşterilerimiz için nelerin önemli olduğunu ve bu kapsamda hangi alanlara odaklanmamız gerektiği konusunu sürekli olarak tartışıyoruz. Bu kapsamda yerel ve küresel çapta müşterilerimize sunduğumuz teknolojileri kendimiz de kullanıyoruz ve gerçekleştirdiğimiz analizler bazında aksiyonlarımızı belirliyoruz. Özellikle iş gücü analizleri ve işe alımlarla ilgili olarak büyük veri analizini daha yoğun olarak kullandığımızı söyleyebiliriz. Ancak bu alanda bir sınırın olmadığını da belirtmek isteriz.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!