Radyo Ege’de “Bir Nefes Alaturka”

Haberin Devamı

ASLINDA ismini (izin isteyip) ödünç aldık. Çünkü “Bir Nefes Alaturka”, aslında, ilk kez 1980’lerde birlikte sahne alan sanatçıların, yaklaşık 25 yıl sonra yeniden buluşmaya ve tekrar müzik yapmaya karar vermeleriyle “tazelenmiş” bir topluluğun adıydı... Kendimizi de şöyle anlatıyorduk:


“Küçük bir sır olsun diye aramızda aşka dair / Vakte rûyalar gizledik ve ne varsa mahsus şarka / Sazla sohbet buluşunca fikrimizde meşke dair / Hasbihale isim verdik ve ‘bir nefes alaturka’...”
“Bir Nefes Alaturka” (kanun, ud, piyano) olarak, “Ankara’da Atatürk Orman Çiftliği - Tarihi Şarap Fabrikası Müzesi”nde, Semih Sergen Ustamız ile birlikte sahne aldığımız dinletiden sonra, 70’li yaşlarda bir hanımefendi şöyle diyordu: “...Sizi tebrik ediyorum! Bu bizim artık hiçbir yerde işitmediğimiz musiki... Bu şarkılar hepten unutuldu, kayboldu diye düşünürdüm. Ölsem de gam yemem artık. Demek ki, büyük ustalar, Dede’ler, Münir’ler emin ellerde. Var olun...” 20’li yaşlarda bir genç kız, şöyle karışıyordu sohbete, “...Ben bu müziği hiç sevmezdim! Hiç dinlemezdim, nefret ederdim. Buraya da annemlere ayıp olmasın diye geldim. İnanmıyorum ya süperdi. İlk defa birisi, bu müziğin ne anlattığını söyledi bana. Albüm çıkartsanıza...” 40’lı yaşlarda bir beyefendi ise, “...Biz arada kalmış bir kuşağız. Yozlaşmamış müziğin aslında hayatın içinden bir parça olduğunu hissettirdiniz. Kulağımızın pası silindi. Bağırmadan da şarkı söylenebiliyormuş. Siz niye televizyonlarda yoksunuz?”

Haberin Devamı


“İstediği müziği dinleyemeyen bu insanlar için ne yapabiliriz” diye, oturduk ve düşünmeye başladık. Ayrı ayrı şehirlerde yaşayan insanları, sık sık bir araya getirmek mümkün olmuyordu. Dahası, sözü edilen “alaturka”, artık radyolarda da çalınmıyordu... “O zaman” dedik, “işe önce bir radyo programıyla başlayalım. Bir nefes alaturka üfleyelim orta yere; gerisi bakalım nereye varacak?” Proje, önümüzdeki pazar günü, “Radyo Ege” stüdyolarından, ilk kez seslenecek dinleyicisine. “Nihat Demirkol ile Bir Nefes Alaturka”, 92.7 frekansında, radyoege.com.tr adresinde ve uydu yayınında buluşacak, “alaturka sevenlerle”. Şimdilik, babadan kalma arşivimizdeki (eski, pek eski) kayıtları yayınlayacağız. Kim bilir, belki ileride “canlı performans”a da dönüşür paylaşımımız.

Haberin Devamı


Program, “Alaturka”yı bir “düşünce ve yaşama biçimi” olarak yorumlayarak bunu dinleyicisine de hissettiren; 20-80 yaş aralığındaki hedef kitleyi, “kaybolan değerlerimize birlikte sahip çıkarak”, özgün sanat gündemi oluşturmaya davet eden bir “iletişim kanalı” açabilmeyi amaçlıyor. “Unutulmuş, ihmal edilmiş zamanların, derinliği olan müziği” ön planda olacak. “Şiir, güfte, aşk, hâtıra, nükte, hiciv, sanat ve tasavvuf renklerinin birer tutam serpiştirildiği, müzik ve edebiyat tarihinden alınma hikâyeler” ile bezenmiş, telif ve tematik bir “musiki - sohbet” beraberliği sergilenecek. “Türkçe”yi iyi kullanmaya gayret edeceğiz. Dinleyenlere, “büyülü bir musıki sohbeti” sunmaya çalışacağız. Alaturka adıyla “yoz müzik pompalanan” (sözde) sanat ortamına, artık tedavülden kalkmış lezzetler getireceğiz. Ve, tadı damakta kalacak kadar kısa programlar hazırlayacağız. En fazla 1 saat sürecek beraberliğimiz. Akademik değil, “bizden, sıcak ama düzeyli”, zaman zaman şaşırtıcı, yadırgatıcı... Aydın ve batılı bir çizgide, ama “alaturka” kokan bir kurgu ile “dinleyicide kendi müziğini sahiplenme” duygusu uyandırmayı amaçlıyoruz. İzmir’in, Ege’nin (sesimizin ulaştığı yerlerin...) “böyle bir yayına ihtiyacı vardı” diye yola çıktık. Meraklısıyla, bundan böyle her pazar, saatler 11.00’i gösterdiğinde (izleyen perşembe saat 21:00’de) “radyo günlerinden kalma bir hevesle” buluşalım istiyoruz. Çünkü, sizler için, “Hoş bir sadâ baki kalsın diye kubbenin altında / Cümlesini cem eyledik; hasret, vuslat, lokma, hırka / Nükte, hiciv, şarkı, gazel, durduk âteş makamında / Selam verdik, selam aldık ve “bir nefes alaturka...”

Yazarın Tüm Yazıları