Güncelleme Tarihi:
Yıllar itibari ile genç nüfusun durumuna baktığımızda Türkiye’de 2007 yılında 12,4 milyon genç bulunuyordu ve gençlerin toplam nüfusa oranı yüzde 17,6. Artan Türkiye nüfusuna bağlı olarak genç sayımız da arttı. Genç nüfus 2013 yılında 12,7 milyona ulaşmasına karşın gençlerin oranı toplam nüfus içinde gerileyerek yüzde 16,6’ya düştü.
Ayrıca yıllar itibari ile cinsiyete göre genç nüfusu incelediğimizde erkeklerin oranının kadınlardan biraz daha fazla olduğu görülüyor. Yıllar itibari ile 15-24 yaş grubundaki erkek sayısının aynı yaştaki kadın sayısından yaklaşık ortalama 290 bin daha fazla olduğu söylenebilir.
Gençlerde işsizlik
Genç işsiz, 15-24 yaşları arasında bulunan, referans dönemi içinde istihdam halinde olmayan kişilerden, iş aramak için son 4 hafta içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve 2 hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olanlardan oluşuyor. 2014 yılı öncesinde iş arama kriterinde referans dönemi olarak ‘son 4 hafta’ yerine ‘son 3 ay’ kullanılıyordu.
Ayrıca, üç ay içinde başlayabileceği bir iş bulmuş ya da kendi işini kurmuş ancak işe başlamak ya da işbaşı yapmak için çeşitli eksikliklerini tamamlamak amacıyla bekleyenler de işsiz nüfus kapsamına dahil oluyor. Genç işsizlik oranı ise 15-24 yaş grubundaki işsiz nüfusun yine aynı yaş grubunda olan işgücü içindeki oranıdır.
Ülkelere ve yıllara göre genç işsizlik oranına bakıldığında genel olarak tüm ülkelerde 2009 yılında, 2008 yılı sonunda yaşanan küresel krizin etkisi ile birlikte genç işsizliğin arttığı söylenebilir. Dünya ekonomisi 2008 yılında başlayan ve birçok ülke için etkileri hala devam eden büyük bir iktisadi krizle karşı karşıya kaldı. Finansal piyasalarda başlayan krizin dünyanın her yerinde azalan tüketim ve üretimle birlikte reel ekonomiyi etkilemesi gecikmemiş ve birçok ülkede işgücü talebinde büyük bir düşüş yaşandı. Bu krizden sonra bazı ülkeler genç işsizlik rakamlarını eski seviyelerine getirebilmişken bazı ülkeler için bunu söylemek mümkün değil.
Ülkemizde genç işsizlik 2008 yılında yüzde 18,6, 2009’da yüzde 22,9 olarak gerçekleşmesine rağmen, 2009 yılının ikinci yarısından itibaren düşme eğilimine girdi. Genç işsizlikteki azalma 2010 yılında daha belirgin hale gelmiş ve genç işsizlik oranı yüzde 19,9, 2011 yılında yüzde 16,8 olarak gerçekleşti ve kriz öncesi duruma dönüldü. Oysa bu denli büyük krizlerden etkilenen ülkelerde işsizlik oranı ekonomik resesyondan çıktıktan sonra 6 çeyrek dönem daha artış gösterebiliyor.
Nitekim 2009’da İtalya’da yüzde 25,4, İspanya’da yüzde 37,7, Yunanistan’da yüzde 25,7 olarak gerçekleşen genç işsizlik oranının her yıl artmaya devam ettiği görülüyor. Avrupa Birliği (AB) geneli için de durum farklı değil. AB genelinde kriz öncesi 2007 yılında yüzde 15,7 olan genç işsizlik oranı, 2009’da yüzde 20,1; 2013 yılında ise yüzde 23,5 olarak gerçekleşti. Genç işsizlik kriz öncesi eski oranına indirilemedi.
2008 yılında başlayan dünya ekonomik krizinde ülkemiz işsizlikle mücadele konusunda çok yüksek bir performans gösterdi. Bu süreçte aktif ve pasif işgücü politikalarının yanı sıra teşvik paketleri istihdamı arttırmada önemli enstrümanlar olarak kullanıldı. İşsizlikle mücadele kapsamında alınan yapısal ve konjonktürel tedbirler sayesinde işsizlik ve genç işsizlik oranları kriz öncesi durumuna dönebildi.