Kobani’ye gitmek bir akraba müdafaasıdır

AÇ da haritaya bir bak:

Haberin Devamı

Kobani dediğin yer Fizan’da falan değildir.

*

Urfa var ya Urfa...
İşte o Urfa’nın kazası Suruç’un bir mahallesidir Kobani.
Suruç’tan yüz adım atsan...
Bir de bakmışsın ki Kobani’desin.

*

-Suruç’un evleri ile Kobani’nin evleri sırt sırtadır.
-Suruç’tan bağırsan Kobani’den duyulur.
-Suruç ile Kobani akrabadır: Amca oğullarını, dayı kızlarını Berlin Duvarı gibi bir duvar bile değil, sadece bir tel örgü ayırır.
-Suruç’ta pişen yemek Kobani’de yenir.
-Kobani’de demlenen çay, Suruç’ta içilir.

*

Haberin Devamı

Velhasıl Suruç ile Kobani arasında zerre kadar bir uzaklık yoktur.
Ne maddi olarak, ne manevi olarak...

*

Şimdi elini vicdanına koy da cevap ver:
Eli kanlı bir sapık çete, iki metre ötende akrabalarını öldürürken...
-Yerden taşı kaptığın gibi koşup gitmez misin yardıma?
-Sınır mınır dinlemeden atmaz mısın kendini oraya?
-“Gün namus günüdür” diye şöyle bir yekinmez misin?
-Sağına soluna bakmadan can havliyle atılmaz mısın akrabaların mahallesine?
-“Haksızlığa elinle müdahale etme” imkânını sonuna kadar zorlamaz mısın?
-Silahın yoksa bile tırnaklarını sokmaz mısın devreye?

*

“Nasıl olur da Kürt gençleri Kobani’ye savaşmaya gider” diye “bik bik” yapanlara hatırlatırım:
Kobani’ye savaşmaya gitmek...
Polisin, otoritenin, güvenliğin kalmadığı bir yerde...
Hiçbir tereddüt göstermeden ve hiçbir şeyi umursamadan...
Yan binadaki komşuya ya da karşı mahalledeki akrabaya yardıma koşma refleksi göstermekten başka bir şey değildir.


İslami sembollere çok ağır hakaret

Haberin Devamı


“CİHAT”, İslam’ın en önemli kavramı...
“Peygamber’in mührü”, İslam’ın en önemli sembolü...

*

Bu kavram ve sembol, IŞİD adı altında faaliyette bulunan karanlık ve karmaşık yapı tarafından kullanılıyor.
IŞİD, her türlü barbarlığına ve vahşetine bu tür kavram ve sembolleri alet etmekten çekinmiyor.

*

ABD’deki bir gazlı içecek firmasının şişesindeki yazının Arapça “Allah” yazısına benzediği için yeri göğü inleten Müslüman toplumlara sesleniyorum:
“Cihat” ve “Peygamber’in Mührü”, vahşete ve barbarlığa alet edilirken neden bu kadar sessiz kalıyorsunuz?


Melih Gökçek yarın ‘Çarşamba Sohbetleri’nde


-Aylin Nazlıaka ile giriştiği polemik...
-Twitter’a ayırdığı zaman...
-Akit yazarı Mehmet Doğan’ın eleştirilerine verdiği yanıt...
-Murat Karayalçın ile Mansur Yavaş arasında yaptığı tercih...
-Melih Gökçek’in gizli dünyası...
Hepsi ve daha fazlası yarın Hürriyet’te “Çarşamba Sohbetleri”nde.

Haberin Devamı


HSYK


13 Ekim’de HSYK seçimi var.

*

Şöyle bir bakıldığında ortaya çıkacak sonuç şu olacak:
-Ya yargı tamamen hükümetin kontrolüne geçecek.
-Ya da yargı, Cemaat’in hâlâ etkin olduğu bir alan olmaya devam edecek.

*

Kısacası...
Şunu şimdiden söylemek mümkün:
HSYK seçimlerinden tarafsız, adil bir yargı çıkmayacak ve umutlar başka bahara kalacak.
Ufukta umut yok yani.


Eski Türkiye verdi Yeni Türkiye aldı


REHİNELER kurtulunca...
Şöyle manşetler atıldı:
“İşte Yeni Türkiye’nin başarısı...”

*

Eğer gerçekten de rehineleri “Yeni Türkiye” kurtardıysa...
Şu türden bir manşet atmak da mümkündür herhalde:
“Eski Türkiye verdi, Yeni Türkiye aldı.”

Nasıl rehine oldular?

Haberin Devamı


MUSUL Konsolosluğu’nun basılıp çalışanların rehin alınması konusunda...
-Dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun zerre sorumluluğu bulunmuyorsa...
-Dışişleri’nin zerre ihmali söz konusu değilse...
-MİT’in herhangi bir kusuru yoksa...
-Musul Başkonsolosu’nun yaptığı bir kahramanlıktan ibaretse...
Soruyorum:
Bu rehinelerin rehin alınmalarının sorumlusu kim?


Faytona son simide devam

-FAYTON: Adalar’daki faytonculuğa atlara yapılan zulümler nedeniyle ben de karşıyım. Bu nedenle diyorum ki: Adalar’da faytonculuk bitsin artık.

*

-SİMİT: Ama simit, sokaklarımızın vazgeçilmezidir. Bu nedenle diyorum ki: İstanbul Zabıtası’nın simitçileri şehrin merkezinden kovma operasyonuna son verilsin.

Haberin Devamı


Eren Keskin’e verilen barış ödülü


“KÜRT” kelimesinin telaffuzunun bile başa bela getirdiği dönemlerin kahramanıdır insan hakları savunucu Avukat Eren Keskin.

*

O Eren Keskin ki...
90’lı yılların karanlığında...
Kendisine yönelen tüm baskılara, gözaltılara, açılan davalara, kadınlığına yönelen her türden saldırılara karşı...
Milim geri atmadan büyük bir cesaretle dimdik durmasını başardı.

*

Türkiye Barış Meclisi, Orhan Doğan anısına verdiği “Barış Ödülü”nü bu yıl Eren Keskin’e verdi.
Böylece Eren Keskin’in yiğitliğinin hakkı teslim edilmiş oldu.

Yazarın Tüm Yazıları