Sınırlar sarsılıyor

IŞİD canavarından kaçan 5 bin civarındaki Suriyeli Kürt’ün Türkiye’ye sığınması, Türkiye’nin de sınırı açmak zorunda kalması bütün Ortadoğu sorununu temsil eden tipik bir olaydır.

Haberin Devamı

Türkiye tampon bölge oluşturma imkânını bulamadan, kitlevi göçler tekrar sınırımıza dayandı.
Bu satırlar yazılırken Suriye’den gelen mülteci sayısı 5000’i bulmuştu. Bir kısmı Urfa’daki akrabalarının yanında barınacak, bir kısmı için çadırkentler kurulacak. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, mülteci sayısının 100 bini bulabileceğini, buna göre hazırlık yaptıklarını söyledi.
1.5 milyon Suriyeli mülteciyi barındırmak gibi ağır bir ekonomik yük ve sosyal risk altında bulunan Türkiye, başlangıçta, yeni göçleri “tampon bölge”de karşılamak düşüncesindeydi. HDP’liler bunu protesto ettiler, polisle çatışmalar oldu. IŞİD saldırısı yaklaşınca Türkiye sınırı açtı haklı olarak. Keskinleşen etnik duyguların sınırları nasıl sarstığına bir örnektir bu.
Bu coşkuyla Selahattin Demirtaş, gençleri IŞİD”e karşı savaşa gitmeye çağırmakla çok yanlış yaptı. Askeri eğitimi olmayan gencecik insanlar, IŞİD cavaranın önüne gönderilir mi?! Irak ordusu bile kaçmıştı IŞİD”den!

Haberin Devamı

SURİYE KÖRDÜĞÜMÜ

IŞİD’in canavarlığı Ortadoğu’daki çılgınlığın ne boyutlara ulaşabileceğini gösteren bir örnektir. Keskinleşen mezhep çatışmaları böylesine canavarca yapılanmalar ortaya çıkarıyor. Kriz sürdükçe hem etnik kimlikler keskinleşiyor, hem mezhep çatışmaları derinleşiyor. Üç yıl önce Esad’a karşı ayaklanma başladığında kim IŞİD’lerin ortaya çıkabileceğini tahmin edebilirdi?! El Nusra’dan bahsederken, ona rahmet okutan bir IŞİD canavarı çıktı ortaya.
Bu gidiş nereye kadar? Bu sorunun cevabı meçhuldür.
ABD ve Fransa, Irak’taki IŞİD’i bombalarken, Suriye İŞİD için adeta “güvenli bölge”dir!
Irak hükümeti izin verdiği için oradaki IŞİD mevzileri bombalanıyor. Suriye ise böyle bir talepte bulunmadığı gibi arkasında Rusya olduğu için Güvenlik Konseyi’nden bir karar çıkması ihtimali de zayıf.
Irak’ta bombalanan IŞİD, Suriye’de Türkiye sınırına dayanmış durumda!


TÜRKİYE’NİN ZORLUKLARI


Türkiye muhakkak ki zor bir durumda. IŞİD’le savaşsın diye destekleneceği söylenen “ılımlı Suriye muhalefeti” neredeyse buharlaşmış bulunuyor!
Irak’ta IŞİD’le savaşşın diye Irak ordusu ve Peşmerge güçleri destekleniyor. Suriye’de IŞİD’le savaşsın diye ABD’nin oluşturduğu “koalisyon” Esad rejimini mi, PKK’nın Suriye kolu PYD’yi mi desteklesin?!
Türkiye’nin bir sorunu daha var; Musul Konsolosluğumuzdan kaçırılan 49 vatandaşımızın her şeyden değerli olan hayatları...
Türkiye, sınırımıza binlerce kişinin yığılması karşısında “sınır güvenliği” gerekçesiyle IŞİD güçlerini havadan bombalayabilirdi, fakat rehine hassasiyeti sebebiyle bunu yapmıyor. IŞİD’e karşı oluşturulan koalisyona da sadece “insani” destek veriyor. Bu da Batı basınında Türkiye’ye karşı eleştirilere yol açıyor.

Haberin Devamı


İMAJIMIZI YÜKSELTMEK


Ortadoğu’ya baktığımda aklıma hep 19. yüzyıldaki Balkanlar gelir. Elbette “tekerrür” değil, fakat kimlik hareketlerinin kanla körüklenmesinin nelere yol açabileceğini düşünmek bakımdan...
Kolay değil çok zor, konjonktürel değil hayli uzun vadeli bir sorunla karşı karşıyayız.
Ancak genel doğrulardan bahsedilebilir. Türkiye Batı ittifakına, Batı’yla olan
ilişkilerine önem vererek Batı’da sarsılmış olan imajını düzeltmelidir. Asla sırtımızı dönemeyeceğimiz Ortadoğu’da ağırlığımızın artması da buna bağlıdır.
Türkiye içinde, iktidar partisi son derece etkili olduğu dini çevreleri harekete geçirerek IŞİD gibi akımların sadece eylemlerini değil, onların mutaassıp din anlayışlarını da yoğun biçimde eleştirmelidir. Böyle bir hareket, IŞİD’in etkileyebileceği radikalleri uyarıcı olabileceği gibi, Türkiye’nin imajı açısından da yararlı olur.

Yazarın Tüm Yazıları