Koalisyon pazarlığının perde arkası

TAM bir karmaşa içindeyiz.

Haberin Devamı

Türkiye koalisyona üye mi? Üyeyse ne yapacak? Tampon bölge kurulacak mı? Cevaplarını Türkiye, ABD ve İngilitere’den üst düzey kaynaklarla konuşarak bulmaya çalıştım. Hemen başlayalım.
‘Tampon Bölge’ mi, ‘Uçuşa Yasak Bölge’ mi?
Önce: Tampon bölge (TB) ve uçuşa yasak bölge (UYB) arasındaki fark nedir? Türk Silahlı Kuvvetleri’nden emekli üst düzey bir askerden öğreniyorum. Tampon bölge, hem karada hem havada askeri unsurlardan arındırılmış bölge. UYB’de ise sadece hava taşıtlarının uçması yasak. Kara birlikleri ise bulunabiliyor.
Peki bugün konuşulan hangisi? Görüştüğüm ABD hükümetinin Suriye konusunda en bilgili yetkilisi anlatıyor. Ona göre bu aşamada TB söz konusu değil. Zira ABD kara harekâtı yapmıyor. TB için ise hem karadan, hem havadan askerle bölgeyi işgâl etmek gerekiyor. Bunun ise zaten uygulanması çok zor, çok fazla kaynak gerektiren ve maliyetli bir uygulama olduğunu söylüyor.
Dolayısıyla bugün tartışılan: UYB. Kaynağım bunun kurulmasının yüksek ihtimal olduğunu söylüyor. Kurulduğunda ise Irak’ta değil, sadece Suriye’de olacağını ve Esad rejiminin uçaklarını yasaklayacağını söylüyor. Türk kaynağıma göre de, IŞİD’in elinde hava gücü bulunmadığı için, yasak sadece rejime karşı olacak.

“TÜRKİYE LİDERLİK EDECEK”

Peki Türkiye’nin rolü ne olacak? Bu konuda çelişkili yanıtlar alıyorum. Amerikalı kaynağım, UYB kurulursa buna Türkiye’nin liderlik edeceğini söylüyor. Ancak ABD jetleri Suriye’nin hava savunmasını etkisiz hâle getirdikten sonra. Ve ABD’nin ve diğer koalisyon üyelerinin destekleyeceği sözünü aldıktan sonra. ABD hava kuvvetlerinin dünyanın birçok yerinde görevde olduğunu, Türkiye’nin Suriye’nin yanı başında bulunduğunu ve buna mahir hava kuvvetleri olduğunu vurguluyor. Ve ekliyor: “Elbette önce Ankara’nın buna rıza göstermesi gerekir.”
Diğer Amerikalı kaynaklarım ise başka görüşte. ABD’nin eski bir Ankara Büyükelçisi ile konuşuyorum. Ankara’nın böyle bir oluşumda yer alacağını duymadığını ve sanmadığını söylüyor. Türkiye’nin UYB tecrübesinin son derece az olduğunu, en azından Suriye hava savunmasının güçlü olduğu yerlerde UYB’yi teknik olarak uygulayamayacağını anlatıyor.
Daha iyi anlamak için eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un Suriye Özel Temsilcisi Fred Hof ile konuşuyorum. O da benzer fikirde. Türkiye’nin, ancak ABD Suriye’nin hava kuvvetlerini imha ettikten sonra UYB’ye liderlik edebileceğini söylüyor. Ona göre UYB kurulması ise düşük ihtimal. Son derece maliyetli ve çok insan gücü isteyen bir oluşum olduğu için.

İNCİRLİK AÇILIYOR MU?

Ve İncirlik. Önce: Bu üs ne için kullanılabilir? Türk kaynağımdan öğreniyorum. 1.si, hava operasyonu, yani uçakların kaldırılması için. Ankara şu anda buna yanaşmıyor. 2.si, insani yardım ulaştırılması için. 3.sü, lojistik destek için. Bunun ise iki yolu var. Amerikan jetlerine havadan ikmâl yapılması. Bir diğeri, ulaşım desteği. Bundan kasıt, Amerikan uçağının üsse inmesi, burada yakıt ikmâli yaptıktan sonra tekrar havalanması.
Ankara İncirlik’i sadece insani yardım için açacağını açıkladı. ABD hükümetinden kaynağım ise, üssün lojistik destek için de kullanılacağını söylüyor. Eski ABD Büyükelçisi de bunu doğruluyor. Üssün hava operasyonu için ABD uçaklarının kaldırılması dışında, bütün faaliyetlere açık olduğunu söylüyor.
Görüştüğüm İngiliz Savunma Bakanlığı’nın üst düzey bir yetkilisi de, İncirlik’in sadece uçakların kalkışına kapalı olduğunu söylüyor.

*

BELLİ ki pazarlıklar tam anlamıyla kıran kırana devam ediyor. Ve Ankara’nın istediği UYB talebine ABD, “Ancak sorumluluğu sen üstlenirsen” karşılığını veriyor. İnsanın aklına ister istemez şu soru geliyor: UYB oluşturmaya bile ayak sürüyen ABD, uluslararası bir koalisyona nasıl liderlik edecek?
Çarpıcı detaylarla devam edeceğiz.

Yazarın Tüm Yazıları