Erdoğan TÜSİAD YİK toplantısında konuştu

Güncelleme Tarihi:

Erdoğan TÜSİAD YİK toplantısında konuştu
Oluşturulma Tarihi: Eylül 18, 2014 16:03

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısında isim vermeden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yanıt verdi. Kılıçdaroğlu’nun Bank Asya’yla ilgili Başbakan Davutoğlu’na yazdığı mektuba değinen Erdoğan, "Bir de hakaretamiz bir şekilde sayın Başbakan’a, onun yanında da işte ’yüksek rakımlı’ yerden bahsediyor. Pek alışık değil. Herhalde oralara gelmesi de mümkün olmayacak. Çünkü bu anlayışla, bu kafayla öyle bir şey olmaz" dedi.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bank Asya’nın durumuyla ilgili değerlendirme yaparken de isim vermeden Kılıçdaroğlu’nun eleştirdi. Erdoğan, "Dün bir açıklama duyuyorum; çok enteresan ve örnek, o da manidar. İşte 2000’li yıllarda malum, 26 bankanın battığını söylüyor beyefendi, şimdi diyor, ’1 bankanın batırılması için çalışılıyor’. Bir bankanın batırılması için çalışılmıyor. O banka, şu anda batmış zaten. Fakat bu taşıma suyla ayakta durmaya çalışıyor. O 26 batık bankanın olduğu dönemden biz, farklı bir finans dünyasını devraldık. Şu anda bankalarımızın geldiği nokta, çok açık net ortada. Şimdi bu batan, böyle bir finans kuruluşunu biz de o dönemde olan yanlışları tekrarlayarak aynen devam mı ettirelim?" diye konuştu.

28 ŞUBAT DARBESİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Menderes’in idam edilişinin yıl dönümü olduğunu hatırlatarak askeri darbelere de değindi. Sözü 28 Şubat’a getiren Erdoğan,"28 Şubat hiçkimseye hiçbir şey kazandırmadı" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Bunun istisnaları olmuş olabilir, 28 Şubat darbesi çok küçük bir azınlığın, mutlu bir azınlığın çok ciddi manalarda maddi kazançlar elde etmesini sağlamış olabilir. Ancak ülkenin geneline baktığınızda sanayiciden ihracatçıya, kobilerden esnafa, işçiden memura, çiftçiden köylüye, yoksula, işsize kadar herkes ama herkes o süreçte ciddi kayıplar yaşadı. 2002 yılından geriye doğru bakıldığında aslında bunun bir kısır döngü olarak Türkiye’nin önündeki en büyük sorun olduğunu hepimiz gördük. Bakın bu noktanın üzerinde özellikle durmak istiyorum. Türkiye’de öyle bir sistem, öyle bir döngü inşa edilmiş ki ne zaman işler iyiye gitse, ne zaman herkesin kazanmaya başladığı bir süreç başlasa işte o zaman darbe olmuş, o zamanlarda müdahale olmuş, o zamanlarda kaos ortaya çıkmış, kriz ortaya çıkmış" diye konuştu.

HABERLERE TEPKİ

ABD medyasında çıkan haberlere tepki göstermeyi sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan , "Yalan haberlerle bu ülkenin itibarı zedelenmez" dedi.

Erdoğan, " Amerikan medyasında, Avrupa medyasında 3 tane yalan haber çıktı diye bu ülkenin itibarı zedelenmez. Biz onların ne yapmaya çalıştıklarını çok iyi biliyoruz. Böyle bir anlayış, böyle bir mantık, böyle bir dezenformasyona karşı biz Türkiye’de ülkemizin bütün STK’ları, etkin kuruluşları hep birlikte tavır almamız gerekmez mi? Onlar meşreplerinin gereğini yapacaklar ama biz şuna inanıyoruz; bu kervan yürümeye devam edecek" ifadelerini kullandı

BANKA MÜDÜRÜNE SERT TEPKİ

"Hiç kimse kusura bakmasın samimi konuşacağım" diyerek eleştirilerini sıralayan Erdoğan, "Benim gizli ajandam yok, açık konuşmayı severim. Mesela bir bankamızın yönetim kurulu başkanı çıkıyor, bir ifade kullanıyor. Son yıllarda istikrara güvenliğimize, birliğimize yönetim kurulları olarak bu tür yönelik saldırılara atıfta bulunarak, son derece karamsar bir tablo ortaya koyuyor. Neymiş? Elde edilen başarılara gölge düşmüş. Neymiş? Türkiye’nin yurt dışında itibarı zedelenmiş. Neymiş? Hukuk sistemi sorgulanmaya başlanmış. Bunu söyleyen şahsın yönetim kurulu başkanlığını yaptığı banka için bir inceleme yaptırdım, son 12 yılda aktifleri 8 kat, mevduatı 6 kat büyümüş. Şimdi değerli arkadaşlar; kusura bakmayın. Yani artık yan gelip yatan bir başbakan yok, şimdi Cumhurbaşkanıyım, cumhurbaşkanı da yok" dedi.

GEZİ OLAYLARI

Konuşmasının devamında Gezi olaylarına değinen ve eleştirilerine devam eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bakın burada açık konuşacağım; ağaç dediler, çevre dediler, park dediler, günlerce sokakları işgal ettiler, sokakları adeta yağmaladılar. Başbakanlığım döneminde ağaç ve fidan olarak dikilen nedir biliyor musunuz? 3 milyar. 780 bin kilometrekarelik vatan topraklarında bizler yetişmiş ağaç olarak yaklaşık 700 milyon ağaç diktik, fidan olarak 2 milyar 300 milyon. Böyle bir çalışma yaptık. Şu anda hazırlanan iddianamede telefon konuşmaları asıl maksadın ne olduğunu ortaya koyuyor. Bir yerlerden bol miktarda paralar alınıyor, lojistik destek sağlanıyor, ağaç için park için değil. Hani diyor ya bir tanesi, ’Hala anlamadınız mı? Bu ağaç meselesi değil’ diyor. Hükümeti devirmek için birtakım vandallar sokağı örgütlüyor. Hepsi ortaya çıktı. Sanıkların ifadeleri de çok ilginç. Telefonda konuşurken, ’Alkollüydüm’ diyor. ’Kız arkadaşıma hava atıyordum’ diyor" diye konuştu.

MISIR VE UKRAYNA ÖRNEĞİ

Türkiye’de yaşanan Gezi olaylarının benzerlerinin Mısır ve Ukrayna’da yaşandığını söyleyen Erdoğan, " Mısır’da demokrasiyi katlettiler. Yüzde 52 ile iktidar olmuş bir cumhurbaşkanını, yanındaki Milli Savunma Bakanı olan zat darbeyle indirdi. Peki dünyada demokrasinin beşiği olan ülkelerden ses var mı? Yok. Kendileriyle bunu konuşuyorum. Konuştuğum için rahatım. Bir taraftan halkın iradesine, milli iradeye saygı diyeceksiniz, milli iradenin getirdiği bir cumhurbaşkanına saygı duymayacaksınız. Yetmedi, yakın siyasi tarihimizde yok, çok enteresandır, 1 günde 5 bini aşkın insanı öldürdüler. Nerede? Orada. Bakın Ukrayna’da bir ülkeyi mahvettiler. Yüzlerce insan hayatını kaybetti. Ülke bölünmenin eşiğine geldi. İşte Kırım. Biliyorsunuz tamamen işgal edildi. Bunları masum halk hareketi gibi başlayan eylemlerle sürdürüyorlar. Bu iki ülkeyi uçurumun eşiğine getirdiler. Suriye zaten bir felaketi yaşıyor. 250 bine yakın ölüm var. 6 milyona yakın göç var. Bunun da 1 milyon 250 bini bizim ülkemizde. İnanın Gezi olayları karşısında biz dik durmasaydık, bugün çok farklı bir Türkiye’de yaşıyor olacaktık" diye konuştu.

PARALEL YAPIYA DESTEK ELEŞTİRİSİ

Konuşmasının geri kalan bölümünde "paralel yapı"yla mücadeleye değinen Erdoğan şunları söyledi: 17-25 Aralık darbe girişimi... Belli sermaye çevrelerinin belli işadamlarının, holdinglerin bugün dahi bu paralel yapıyı, bu ihanet şebekesini maalesef görmezden gelmesi... Hatta hatta bir kısmının kol kanat gerdiğini hatta açık açık desteklediğini görüyoruz. Niye? Çünkü 17-25 Aralık bir darbe girişimiydi, bütün amaç da eski Türkiye’ye geri dönmekti. Hem Gezi olaylarında, hem 17-25 Aralık darbe girişiminde eski Türkiye’yi diriltmek, eskiden olduğu gibi sadece kendilerine kazanç sağlamak istediler. Yani istedikleri zaman, 24 saat içinde bir hükümeti götürürüz, yenisini getiririz mantığı... İçeride de dışarıda da. Faiz lobileri adeta ellerini ovuşturdular. Bütün dert budur. Eskiden olduğu gibi sadece belli kesimler kazansın, millete ne olursa olsun. Çiftçinin yanındayız diyorlardı, yüzde 59 faiz, Ziraat Bankasının verdiği faiz. Bu faizle veriyor krediyi. Esnaf yüzde 47 faizle. Böyle bir şey olabilir mi? Yani buna ’Evet’ diyebilir miyiz? Bunu alkışlayabilir miyiz? Böyle bir kazanç nerede var Allah aşkına? Bunu söyleyebilir misiniz? Sizler sanayicisiniz. Sanayide böyle bir para kazanabiliyor musunuz? Var mı böyle bir şey? Biz buna izin vermedik. Asla da izin vermeyiz. Bizi kıyasıya eleştirenlerin, ’ananas’ meselesinde ağızlarından bir söz çıkmadı. Her türlü hakareti yapanların ’tesbih’ meselesinde, ’rafineri’ meselesinde ağızlarını bıçak açmadı. Yargıda tehditler, şantajlar, en iğrenç hukuksuzlar ortaya çıkarken kimse çıkıp da bunları eleştirmedi. Görevdeyim, kayıtlara geçiyor bu çok enteresan. Nerede? Emniyette. ’Dönemin Başbakanı...’ Ben görevdeyim. ’Dönemin Başbakanı’ diye bakıyorsunuz tutanaklar tutuluyor ve bunlar yargıya sevk ediliyor.

KREDİ DEĞERLENDİRME KURULUŞLARINA ELEŞTİRİLERİNİ SÜRDÜRDÜ

Belli kesimlerin kazanıp geri kalan herkesin kaybettiği bir Türkiye döneminin artık, açılmamak üzere kapandığını söyleyen Erdoğan, kredi değerlendirme kuruluşlarına yönelik eleştirilerini sürdürdü. Erdoğan şunları söyledi: İşte kredi derecelendirme kuruluşlarından iki tanesi biliyorsunuz son zamanlarda ülkemizle ilgili verdikleri nota bak. Bunların haline güler misin ağlar mısın? Bilmiyorum siz inanır mısınız? Bu adamlar afedersin hangi ölçüleri baz alarak Türkiye’ye kalkıp bu tür bir notu veriyor. Batmış olan bir komşu ülkeye sen 6 derece birden yükseltiyorsun. Batmış yaa... Şu anda afedersiniz Avrupa’nın başta Almanya olmak üzere vermiş olduğu o yüksek kredilerle, 200 milyar avro gibi bir rakamı bir çırpıda veriyor, ayakta tutamıyor sen 6 derece birden yukarı tırmandırıyorsun. Böyle bir şey olabilir mi? Türkiye gibi şu anda ekonomide büyümesi devam eden bir ülkeye... Şu anda Avrupa’da böyle bir ülke yok. Büyümesi şu anda en iyi noktada olan 0,8’le Almanya. Biz böyle bir dönemde bile yine 2’nin üzerinde bir büyüme kaydediyoruz. Sen kalkıp böyle bir not veriyorsun."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!