‘Güçsüz CHP’ye olağan kurultay çağrısı

CHP kurultay sonucunu siyaset bilimci Serdar Taşçı’ya sorduk, özetle şöyle bir değerlendirme yaptı:

Haberin Devamı

CHP’yi tanımlamak için sıkça kullandığım bir tabir var: ‘Kendi içinde yaşayan parti’... Bunun anlamı camsız, penceresiz, ışıksız, havasız kapalı bir evde birbirleri ile uğraşan insanların didişmesi, bu arada da toplum dinamiklerinin bir türlü birincil gündem olarak görülmemesidir.
Şimdi ise bu ‘kendi içinde yaşayan parti’ yeni bir form kazanarak ‘kendi içinde küçülen bir partiye dönüştü. Havasız, camsız üç odadan biri hem dışarıda görmedikleri toplumu hem kendi içinden kopan diğer 2 odayı yönetmek istiyor.


GERÇEKLER FARKLI


Şöyle ki, CHP, ‘Güçlü CHP, güçlü demokrasi, güçlü Türkiye’ sloganıyla ‘Birlik Kurultayı’ adını verdikleri kongresini yaptı. Ancak seçim sonuçları ve rakamlar gösterdi ki ne ‘birlik’ var ne ‘güçlü CHP’.
Çünkü bizler taraflı olabiliriz ama rakamlar gerçeği söylüyor.
1218 delegenin 1/3’ü ve daha azı oyu ile (300-400) oluşmuş bir Parti Meclisi hem temsil kabiliyetinin olmadığını hem de CHP’nin etkili ve güçlü bir yönetime sahip olmadığını açıkça göstermiyor mu?
Bu nedenle yönetime girenler fazla sevinmemeli. Çünkü sadece onların siyasi hayatları ciddi risk altında değil aynı zamanda ülke demokrasisi bir kırılma dönemi yaşıyor.
Genel Başkan’ın ‘anahtar liste’ ile bu arkadaşlara oy verin demesine rağmen 1218 delegenin yarısının bile oyunu alamayan kişilerin her şeye karar verdiği bir parti, AKP karşısında hiçbir umuda karşılık veremez.
Delegeye kendini zor seçtiren kişilerin masa başına oturup genel merkezde ülkeyi kurtaracak kadroları kalemle yazdığı bir parti düşünebiliyor musunuz?

Haberin Devamı


YÖNETİM AZINLIKTA


Bu nedenle, temsil kabiliyeti ve gücü olmayan bir yönetim CHP’yi eskisi kadar bile yönetemeyecektir. Çünkü rakamlar, toplum gibi partililerin de bu yönetime güvenmediğini ve beğenmediğini ispatlıyor. CHP yönetimi partide azınlık durumuna düştü. Kılıçdaroğlu dışında neredeyse kimsenin bir karşılığı kalmadı.
Bu durumda önümüzdeki genel seçimde bir hezimetle karşılaşılacağını söylemek için siyasetbilimci ya da medyum olmaya gerek yok. Çünkü 4 yıldır CHP’yi yöneten kadro 4 seçim ve referandum kaybetmesine rağmen her şey güzel gidiyormuş gibi yoluna devam ediyor. Ancak bu sefer partide olan desteklerini büyük oranda kaybederek görev yapacaklar. Seçimde çalıştıracakları parti örgütü parti yönetiminin arkasından çekilmiş durumda. 1218 delegenin sadece 740’ı Kılıçdaroğlu’nu destekliyor. Yönetimdeki kişiler ise örgütün üçte birinde ancak kabul görüyor.
Örgüt...
- Bu durumda parti örgütünü anlamak gerekiyor. Yönetime ‘Biz sizi beğenmiyoruz ve çalışmayacağız’ diyorlar. O halde CHP seçime nasıl hazırlanacak? Örgütsüz mü?
Örgüt yoksa bu yönetimdeki arkadaşlar kendilerini milletvekili seçtirip ülkenin kaderini umursamayacaklar mı?
Yeni bir kurultay mı demek istiyorsunuz!..
- Tabii... Bu nedenle CHP ‘Seçimler olsun ondan sonra olağan kurultayı yapalım’ diyemez. Hezimet istemiyorlarsa öncesinde önlem almak zorundalar. Bu da olağan kurultay sürecini hemen başlatmak; parti örgütü ve delegenin üçte biriyle değil yarısından fazlasının oyuyla seçilecek güçlü ve etkili bir yönetim kurmak zorundalar. Aksi halde Kılıçdaroğlu döneminde alınan oyların en düşüğünü 2015 seçimlerinde alacaklar. Çünkü halka ve örgüte rağmen uzaydan oy almak mümkün değil.
CHP’nin yapması gereken şey derhal gerçekle yüzleşmek. Toplumdan sonra kurultay delegeleri de yönetime dersini vermiş durumda. Tabii anlayacaklarsa... Anlamanın göstergesi hiçbir şey olmamış gibi davranmak değil, bu çağrının gereğini yapmaktır.

Haberin Devamı


‘Kurultayın galibi Gürsel Tekin’dir!..’

-CHP PM’de geçmişte görev yapan bir partili ile konuşurken, çarpıcı şeyler söylüyor. “Bu seçimin galibi Gürsel Tekin’dir” dedi ve “Çünkü” diyerek şu sözlerini kayda geçirdi:
“Kurultay salonunda en az 150 ‘profesyonel siyasetçi’ Gürsel Tekin’in aleyhine çalıştı. Bunların başında da Gürsel Tekin için ‘Gitsin, Kars’tan milletvekili olsun’ diyen müzmin muhalifi Gürsel Erol vardı. Ayrıca, 20 kadar belediye başkanı, özellikle Şişli ve Ataşehir ekipleri ile en çok delegeye sahip Kadıköy’den çok sayıda çizik yiyerek, Erdoğan Toprak gibi listeden düşürülmek istendi. Bana göre, bu kadar karşı propagandaya karşın listenin, geçmişte altlarında yer alırken, bu kez 60 kişilik listenin 45’nci sırasına yükselmesi, bana göre kurultayın gerçek galibinin Gürsel Tekin olduğunu gösteriyor. Demek ki, partideki ağırlığı sürüyor; öyle kolay darbelenemiyor.”

Haberin Devamı

GÜNÜN SÖZÜ


-“Üniversiteler ağır hasta, bu hastalık salgın halini aldı. Şimdi üniversitelerde abdesthane, mescit ve cami yarışı başladı. Bunlar da artık ‘kurumsallaştı’. İbadethane yapmak ve açmak, bilim çalışmalarının önüne geçti. Üniversitelerde biat dönemi yerleşti.”
Eski Trakya
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman İnci

Türkiye ‘felaketler ülkesidir’

-SOMA faciası örtbas edildi. Oysa o madende ölenler dışında yaklaşık 400 işçinin üzerine beton döküldüğü iddiaları açıkta kaldı. İki yıl önce (12.03.2012) Beylikdüzü, Marmara Park AVM inşaatında işçilerin kaldıkları çadırlarda yangın çıktı, 11 işçi yanarak, boğularak öldü. Sonuç ne oldu? Hiç. Ölen öldüğüyle kaldı. Yandaş firma Kayı İnşaat yoluna devam ediyor. Botan Çayı’nda ne oldu? Şişli’nin göbeğine hançer sapladılar. Ne olurdu eski Ali Sami Yen’in arazisine bir kent parkı yapsalardı. Aziz Torun, Tayyip Erdoğan’ın desteği ve yardımı ile Mahmutbey gişelerinin orada, üzerinde zavallı insanların gecekondularının, bahçeli evlerinin bulunduğu alanı bir gecede temizletti ve o trilyonluk arazinin üzerine oturdu. Bugün orada binlerce daire ve işyeri yükseliyor. Trafik felç... Trilyon dolarlık kazanç. Vergi yok.

Haberin Devamı

Bir elektrik/asansör mühendisi anlatıyor

-DÜNYANIN 2.büyük asansör şirketi Schindler’de çalışan Semih Kalkanoğlu: “Asansörler sık sık arıza çıkarırlar. Elden ele geçtikleri ve hor kullanıldıkları için her an büyük kazalar olur. Özellikle yüksek yapılarda bu inşaat asansörleri hiç denetlenmezler. Denetlenseler de üstünkörü bakılırlar. 20 yıldır Rusya’da bir ayağımız. ENKA, ANT Yapı, Rönesans Construction, Soyak Moskova’nın City bölgesinde çok yüksek binalar diktiler. Avrupa’nın en yüksek binaları bunlar. Bu inşaatlarda hiçbir zaman böyle kazalar yaşanmadı. 1- İnşaat firmalarının hepsinin sahip ve yönetim kurulları inşaat mühendisleri ve mimarlardan oluşuyor. 2- Moskova Belediyesi’nin Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri sık sık bu inşaatları ve işçi kamplarını kontrole geliyorlar. Acımaları yok. Rüşvet alsalar da, gördükleri bir aksaklığı hemen rapor edip inşaatları mühürlerler.”

Haberin Devamı

Mesaj doğru alındı mı?

ÜSKÜDAR Belediye Başkanlığı’nı az bir oy farkıyla kaybeden İhsan Özkes’in kurultayda en çok oyu almasıyla ilgili olarak CHP’liler bir mesaj aldı mı? Arabın tekerlemesi gibi ''Kellim, kellim la yenfa'' konuştuk konuştuk döndük başa. Eski Üsküdar Müftüsünün en çok oy alması yine CHP'lilerce ve yandaş basınca yanlış yorumlanıyor ya da işine gelmeyen beyaz Türklerce öyle olsun isteniyor. CHP cebinden Elmalı'lı hocaya Maturidi itikadı, Hanefi meşrebi üzerine Kur'an tefsiri siparişi veren Gazi Mustafa Kemal'in kurduğu parti değil mi?
İşte delege akla davet ediyor, hürriyetlere davet ediyor ve terk ettiğiniz camilerde siz CHP'lileri saflardaki yerlerinizi alıp din baronlarının ve bezirganlarının elinden manevi dünyamızın kurtulmasına ön ayak olunmasını istiyor. Tevil de hata var.
Yalçın KOÇAK

Yazarın Tüm Yazıları