Alternatif 9 Eylül olmaz

AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican, CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenecek olan fener alayına katılacağını söylemiş.
Ve eklemiş...
“Siyasetin kavga etmeden de yapılabileceğini göstereceğiz. İzmir’de siyasetin dilini, tarzını değiştireceğiz. İzmirli düğününde de bizi görecek cenazesinde de. Bayramın coşkusunu da yaşayacağız, ölünün yasını da tutacağız. Biz İzmirli ile kader birliği yapacağız” demiş.
Siyaset adına sevindim.
Nedenini söyleyeyim.
Geçen yıl; bazı kişiler 9 Eylül kutlamalarına alternatif yaratmaya çalıştılar.
Elbette yeterli ilgiyi göremediler.
Toplumu toplum yapan değerler ve günler vardır.
İzmir için de 9 Eylül, böyle bir gündür.
Tarihi anlamı olan günlerin kutlamaları iktidara göre, muhalefete göre yapılmaz, yapılmamalı.
AK Parti’nin yeni il başkanı Delican, çok doğru bir şey yapıyor; İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin fener alayına da katılacağını açıklıyor.
Üstelik, yeni bir siyasi dil öneriyor.
Benim de uzun zamandır değindiğim bir konu bu. Siyasetin dili de üslubu da çok keskin, toplumu geriyor, fikir özgürlüğüne set koyuyor, demokrasimize zarar veriyor.
Bir de alternatif 9 Eylül önerileri, çabaları gibi girişimler de bu gerginliği daha da artırıyor.
Biz elbette yeri geldiğinde uyarıyoruz.
Ama bu iklimi yumuşatacak yine siyasilerden başkası değil.

Mutlu uyarıyor, duyan var mı?

İZMİR Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu’nun net bir mesajı var.
Diyor ki...
“Ekonomi daralıyor esnaf kan kaybediyor.”
Bu uyarıyı neden yapıyor?
İyi bilirim, Zekeriye Mutlu yerinde oturmaz, başında olduğu teşkilatın her damarını iyi bilir, sokaktadır, esnafı gezer, sıkıntılarını paylaşır. O yüzden bu yorumları çok önemsiyorum.
Mutlu ekliyor...
“Aralık ayından beri piyasada giderek artan bir durgunluk var. Senetler ve çekler ödenmiyor. Ciroda azalmalar var, sıkıntılı bir dönem. Bu sadece küçük esnafta da değil.”
Küçük esnaftaki sıkıntı bugünün meselesi değil.
Nitekim Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da geçenlerde net bir açıklama yaptı.
İnşaattan sanayiye, yani üretime geçmemiz gerektiği uyarısı yaptı.
Esnafın sorunları büyüyor.
Mutlu uyarıyor, dilerim çözümler üretilir.

Selçuk Yaşar’a özel ödül verilmeli

HÜRRİYET EGE köşe yazarı İsmail Uğural yazılarıyla tarımı bize sevdirdi. Uğural sayesinde tarımsal sanayi yapan birçok yeni firmayla, bu sektöre gönül vermiş isimlerle tanıştım. Bundan çok mutluyum. Çünkü ben de teknolojideki gelişmeler ne kadar çılgın olursa olsun, tarımdan vazgeçmememiz gerektiğine inananlardanım. Eğer bunu bilinçli yapar ve tarımla sanayiyi buluşturursak Türkiye’nin önünün çok açık olduğunu görüyorum.
İsmail Uğural, dünkü yazısında bir öneride bulundu. Dedi ki...
“Yaşar Holding, Türkiye’de tarıma dayalı sanayi ve gıda sektörünün öncüsüdür. Selçuk Yaşar, ‘Türkiye’nin geleceği tarımsal sanayi ve gıda sektöründe’ diyordu. Aradan kırk küsur yıl geçti ve zaman Yaşar’ı haklı çıkardı. Selçuk Bey’e Türk gıda sektörünün özel bir ödül vermesi gerekir.”
Uğural’a yürekten katılıyorum ve bu önerisini destekliyorum.
Selçuk Yaşar, Türkiye’de ilkleri yapan bir sanayicidir.
Ama daha önemlisi 40 yıl sonrasını gören, yeni sektörler yaratan önemli bir girişimdir.
Ve bu ödülü çoktan hak ettiğine inanıyorum.

İki yüzlü olacaksan da hiç değilse bir tanesini güzel yap

mahmure.com’un sayfalarında gezinirken Marilyn Monroe ile ilgili bir derleme dikkatimi çekti. Başlık şöyleydi: “Monroe’dan alabileceğiniz dersler...” Ünlü oyuncu bunların hangilerini yaşamında uygulayabildi elbette bilmiyorum. Ama şunu söyleyebilirim. Eğer uygulanabilirse müthiş olur.

İşte o sözler...

1- Mutsuz olmasına rağmen nasıl mutlu olacağını da bilmek lazım.
2- Kusurlar güzelliktir. Delilik ise, zekilik ve tamamen saçma biri olmak, sıkıcı biri olmaktan daha iyidir.
3- Gerçek bir aşık sizi yalnızca alnınızdan öperek, gözlerinize bakıp gülümseyerek ya da sadece boşluğa bakarak bile heyecanlandırabilendir.
4- Bir kızı güldürebilirsen ona her şeyi yaptırabilirsin.
5- Hoş bir kızım ama güzel değilim, günaha girdiğim olur ama şeytan değilim, iyi biriyim ama melek değilim.
6- En kötü halimle baş edemiyorsan en iyi halimi hak etmiyorsun demektir.
7- Sıradan olmak çok sıkıcı!
8- Yalnız başına mutsuz olmak biriyle beraber mutsuz olmaktan iyidir.
9- Sana beş dakika içinde hazır olacağımı söyledim, her yarım saatte beni çağırmayı bırak.
10- Sadece öldüğünde seni önemserler.
11- Gecelerin uyumak için olduğunu kim söylemiş?
12- Başını ve çeneni dik tut ve daha önemlisi gülümsemeye devam et, çünkü hayat güzel ve daha uğruna gülünecek çok şey var.
13- İki yüzlü olacaksan da hiç değilse bir tanesini güzel yap.

/////////////////////
0000000000000000000000
(üçüncü yazı)
Sormakta haksız mıyız?

MADEM Alsancak Stadı’nda bir maç dahi oynanamaz, tribünlere bir kişi bile çıkarılamaz o zaman Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü neden hala binada hizmet vermeye devam ediyor. Öyle ya... Depremi kimse önceden bilemiyor, geçen bu 15 günlük sürede, Allah korusun küçük bir deprem olsa burada çalışanların güvenliğinden kim sorumlu olacak? Müdürlük çalışanları bizim gibi düşünmüş olacak ki; onlar da isyan etmişler.
Haklılar...
Bence çok haklılar...