Uzmanlardan uyarı: Çocuğa ders çalış demeyin

Güncelleme Tarihi:

Uzmanlardan uyarı: Çocuğa ders çalış demeyin
Oluşturulma Tarihi: Eylül 05, 2014 11:36

Psikolog Yazar Prof. Dr. Üstün Dökmen, ailelerin çocuğa 'kaç aldığı' yerine 'ne öğrendiği'ni sorması gerektiğini belirterek, "5 alması önemli değil, ne öğrendiği önemli. Belki iyi öğrendi ama 3 aldı. Öğrenmeye teşvik etmek gerekiyor" dedi.

Haberin Devamı

Dökmen, çocuklara sürekli "ders çalış" denilmemesi gerektiğinin altını çizerek, ders çalışmanın duygusal bir olay olduğunu ve çocuğun duygularına hitap edilmesi gerektiğini söyledi.

Çocuğun motivasyonunun uygun olması halinde ders çalıştığını dile getiren Dökmen, şöyle devam etti:
"Örneğin 4 yaşında bir çocuk alışveriş için anne babasıyla gezerken, yorulur 'beni kucağına al' der. Aynı çocuk oyun oynarken yorulur mu? Oynarken saatlerce hoplar zıplar, 'beni kucağına al' demez çünkü oyun işi hoşuna gidiyor, onu motive ediyor. Çocuk ders çalışmıyorsa ders çalışmak onu motive etmiyor demektir. Anne-baba 'ders çalış' demek yerine, çocukla şunu görüşmeli, 'Çalışırken ne hissediyorsun?' Çocuk 20 dakika anlatsa dinleyeceğiz, iki cümle dinledikten sonra 'Evet ama' diye lafa girmeyeceğiz. Sadece ne hissettiğini anlatacak. Ummadığımız şeyler söyleyebilir. Anlatması bittiğinde anne-baba sadece şunu söyleyebilir: 'Bir zamanlar ben de matematik çalışırken zorlanıyordum.' Bu, kötü örnek olmaz. Bilakis iyi örnek olur. Çocuk, 'babam bir zamanlar matematikte zorlanıyormuş ama yine de başarmış, bu duruma gelmiş. Herhalde benim de önüm açık bende başaracağım' diye düşünür."

Dökmen, konuşmanın üzerinden 2 hafta geçtikten sonra çocukla tekrar konuşulması ve anne-babanın, "sen çalışıp iyi bir yere giremeyeceksin, istediğin puanı alamayacaksın diye endişe ediyorum" duygusunu ifade etmesi gerektiğini belirterek, çocuğun bu durumda "endişe etme, çalışıp düzelteceğim" diyebileceğini aktardı.

Bir çocuğun hayatta hangi noktaya geleceğini sadece anne babanın gayretinin belirlemeyeceğini anlatan Dökmen, "Onun da iradesi var. Çocuğun sorumluluğunu yüzde 100 almak gerekmiyor. Çocuğun ders çalışması tamamen bizim sorumluluğumuz değil" dedi.

Dökmen, çocuğun ders çalışmayı sevmesi için konuların cazip olması, okul müfredatının ilgisini çekecek şekilde düzenlenmesi gerektiğini vurgulayarak, "Herkes çocuğuna sürekli 'ders çalış' diyor. Kimse örneğin bir pazar günü, 'Evladım kalkalı 2 saat oldu hala internete girmedin? Niye böyle ihmal ediyorsun?' demiyor. 'İnternete gir' demiyoruz, 'Niye çalış oğlum, çalış kızım' diyoruz? İnternet çocuğa cazip geliyor, dersler cazip gelmiyor demek ki" diye konuştu.

"Evde kitap okuma geleneğinin olması gerekiyor"

Prof. Dr. Üstün Dökmen, anne-babanın okuma alışkanlığının da çocuğun ders çalışmayı sevmesi üzerinde etkili olduğuna dikkati çekerek, şu görüşleri dile getirdi:
"Evde kitap okuma geleneğinin olması gerekiyor. Bir kitap okuma saati olmalı. Örneğin akşamları 15 dakika televizyon kapatılacak herkesin bir kitabı olacak, o saatte okunacak. 15 dakikayı 30-40 dakikaya da çıkarabiliriz. Anne-baba okudu diye çocuk hemen kitabını alıp gelmez ama biraz yaşı büyüdüğü zaman bunu fark edecektir. Anne-baba sigara içiyorsa yüksek ihtimalle çocuk da büyüyünce içiyor, içki içiyorsa içkiyi model alıyor, kitap okuyorsa kitap okumasını model alıyor. Anne-babanın bilgiye değer vermesi gerekiyor. Çocuğa 'kaç aldığı' yerine 'ne öğrendiği' sorulmalı. 5 alması önemli değil, ne öğrendiği önemli. Belki iyi öğrendi ama 3 aldı. Öğrenmeye teşvik etmek gerekiyor. Marifet iltifata tabidir. Çocuk, anne-baba tarafından iltifat görürse öğrenmeye devam ediyor. Çocuğun yaptığının önemli olduğunu vurgulayın. Anne-baba çocuğa yeteri kadar değer veriyorsa öğrendikleri karşısında heyecan duyuyorsa, o çocuğun öğrenme, çalışma ihtimali yüksektir."


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!