Fotoğrafın genç ustası

Fotoğraf, eğitimle geliştirilebilen bir sanattır. Foto muhabirliği de öğrenilebilen bir meslektir.

Haberin Devamı

Her fotoğrafçının -azıcıkta ustaysa- mutlaka karşılaştığı sorudur, “Nikon’cu musun, Canon’cu mu?”
Ben bu soruya çoğu kez “O’cu, bu’cu değilim. Pinhole verin, onunla da çekerim” gibi belki ukalaca sayılacak bir cevap veririm. Hangi makinayı kullandığın değil, deklanşöre kaç kez bastığın, vizörden kaç saat, kaç gün, kaç yıl baktığınla ilgilidir fotoğrafın değeri. Fotoğraf, çekerek öğrenilir ve çektiğiniz her kare size bir adım ileriye taşır.
Tüm bunlar herkesin fotoğraf çekebileceği gerçeğini ortaya çıkarır ki, fotoğrafın günümüzde bu kadar popüler olmasının sebebi de budur aslında. İşte bu noktada öyle insanlar vardır ki ve öylesine karelere imza atarlar ki, tüm bu anlatılanlar anlamsız kalır. Karşısında yıllarını fotoğrafa vermiş, fotoğraf üzerine üst üste aldığı eğitimlerle akademik unvanlar almış insanları bile şaşkına çeviriverirler. Ben böylesine yetenekler için “İçgüdüleri ile fotoğraf çekenler” tanımını kullanmayı seviyorum. Onlar dünyaya fotoğraf çekmek için gelmişler sanki. İşte tanıdığım yüzlerce fotoğrafçı arasında bu tanımı sonuna kadar hak eden az sayıda yetenekten biri Emre Tazegül...
Yaklaşık 10 yıldır tanıdığım bu genç ustayla her sohbette fotoğrafa olan tutkusuna tanık oldum.

Haberin Devamı

FOTOĞRAFLA GEÇ TANIŞTIM

Tazegül, gazete için yaptığım sohbette de bu tutkusunu tekrarladı. İşte anlattıkları:
“Lise yıllarımda tanıştım fotoğrafla. Kimisi anlatır, çocukken aldım elime fotoğraf makinesini falan. Öyle değil benim hikayem. Yani fotoğrafla geç tanıştım sayılabilir. Nasıl olduysa Yeni Asır’da çalışmaya başladım. Ufak tefek fotoğraf işleri darken baktım titrimiz foto muhabiri olmuş. Sonra Yenigün’de çalıştım yine foto muhabiri olarak. 2007 yılından bu yana da free lens yani serbest foto muhabiri olarak çalışıyorum.

BENİM İÇİN YENİ HEYECAN

Çoğu kez yabancı gazete ve ajanslara fotoğraf çekiyorum. Böyle olunca uluslararası organizasyonlarda fotoğraf çekiyorum genellikle. İki yıl önce Abdurrahman Antakyalı bir ajans kurdu, Depo Photos. Şimdi onların bünyesinde çalışmalarımı sürdürüyorum. Bence Türkiye’yi dünyaya açacak, ülkeye yeni bir vizyon getirecek bir yapı oluşturdu Antakyalı. Ayrıca Türkiye’nin sayılı fotoğraf gözlerini kucaklayan bir kooperatif. Bu yapıda olmak benim içinde yeni bir heyecan.

Haberin Devamı

HAYATIMIN HER ALANINDA VAR

Fotoğraf çekmek için yaşadığımı hissediyorum. Benim hayata bakışım, yaşamımdaki her anda fotoğraf var. Fotoğraftan kazandığımı da, varımı yoğumu da fotoğrafa harcıyorum. Belki de bu yüzden akılda kalıyor karelerim. Bu benim için bir meslek değil çünkü. Ben hayat şeklime göre bir hayat kurmayı seçmedim, işime göre bir hayat yaşıyorum. Gençlik yıllarıydı, bir hevesle insanlar o aklı havada anlarında yanlış kararlar verebiliyor. Benim hayatımda en büyük yanlış oldu, eğitimimi yarım bırakmam. Ki sonrasında bu açığı kapatmak için pek çok insandan daha fazla çaba harcadım. Daha fazla okumak, daha fazla fotoğraf bakmak, daha çok etkinlikleri takip etmek. Evet herkes bu dünyaya yetenekleriyle geliyor. Ama bunu geliştirmekte insanın kendi elinde.”

EMRE TAZEGÜL KİMDİR?

Haberin Devamı

Gazetecilik hayatına 1996’da henüz lise yıllarındayken İzmir’de Yeni Asır Gazetesi’nde başlayan 34 yaşındaki Emre Tazegül, foto muhabirliği sevdasıyla okulunu bile bırakıyor. Uzun yıllar Yeni Asır’da çalıştıktan sonra geçtiği Yeni Gün Gazetesi’nde de 3 yıl görev yapan Tazegül, yaklaşık 6 yıldır da serbest foto muhabiri olarak uluslararası ajanslara ve gazetelere çalışıyor. Atlas, National Geographic, Sky Life gibi dergilerin kapaklarında fotoğrafları yayınlanan bu genç yeteneğin başta Türkiye Foto Muhabirleri Derneği Yılın Basın Fotoğrafları yarışması olmak üzere ulusal ve uluslararası aldığı onlarca ödül var. Tazegül iki yıldır Türkiye’de yeni kurulan Depo Photos isimli fotoğraf ajansının bünyesinde çalışıyor.

Yazarın Tüm Yazıları