Biraz kızıl biraz mavi

Kapitalizme ait en sevimsiz tanımlardan biri de “marka değeri” bence. Buz gibi bir ifade. Üstelik oksimoron bence.

Haberin Devamı

Oksimoron dediğim, hani böyle kuru fasulye ve mercimek gibi sofrada asla yan yana gelmemesi gereken şeyler yan yana koyularak anlam oyunları yapılıyor ya, o.

Ya, hani agnostikler “Kara ışık”, simyacılar “Kara güneş” filan diyorlar. Uzattınız ama! “Aksın gözümün nuru aksın, bundan böyle kör baksın!”daki “Kör bakmak” işte.

“Marka” ve “değer” yan yana gelmez çelişkiler barındırıyor kimilerimiz için. Değerden kastımız “eder” değilse tabi. “Marka değeri” bizim memleket futbolu için komik bir tanım ayrıca.

Komik tabi. O sahanın hali neydi öyle. Patates tarlası. Marka değeri komedisini filan geçtim, ki zaten hiç gelmedim ben oralara, çocukların bir yerine bir şey olacak diye öldüm öldüm dirildim. Bu arada yaşlandım, yeşil sahalarda akranım topçu da kalmadı tamam ama “çocuklar” ne be. Fazla olmuş o ifade.

Hâsılı; e-bilet yüzünden bomboş tribünlerle, delik deşik çimlerle, halı saha maçı gibi başlayan Türkiye liginin, yalan dolan üzerine yükseldiğini borsaya bildirsek artık. Ayıp oluyo.

Her şeyimiz yalan dolan. Daha geçen sene “Spora siyaset karışmasın” kisvesi altında yapılmayan kalmadı. Tribünde davul yasaklandı, davul! Slogan sesleri kısıldı, siyasi içeriği olduğu öngörülen pankartlar toplandı.

Her fırsatta Gezi Parkı protestolarının stadyumlara taşınmasının Türk sporuna zarar vereceğini söylendi. “Futbol taraftarı arasına siyasi nifak sokanlar, bedelini öder. Kanunda bedeli neyse!” diye korku salındı. Arkasından e-bilet rezaleti çıkarıldı.

Peki, Başakşehir-Kasımpaşa maçında “12 numaralı formamız, sonsuza kadar Cumhurbaşkanımız için ayrılmıştır” pankartının püfür püfür dalgalanması?

Başakşehir’in “12 numaranın sonsuza kadar yanındayız” yazılı pankartla, konuk takım Kasımpaşa’nın da “Semtin gururu, milletin Reisicumhuru hayırlı olsun” pankartıyla sahaya çıkması?

Bunlar spora siyaset karıştırmak olmuyo mu?

Olmuyo tabi. Çünkü kasıt şu:

Kulüplerin kuruluş süreçleri, yok efendim Federasyon seçimleri de dâhil olmak üzere, sporda her tür düzenleme siyasal iktidar tarafından yapılsın fakat siyasal iktidar karşıtı herhangi bir muhalif söyleme asla izin verilmesin!

Spora siyaset karışmasın ama siyaset spora her türlü karışsın!

Taraftar örgütlü olmasın!

Mum gibi dursun!

Lisanlı ürününü alsın, fazla konuşmasın!

Oldu!

Keşke!

“Gün batmadan dönsen bari. ‘Keşke’ dedim duymadın mı? Sana dedim duymadın mı?”



Yazarın Tüm Yazıları