Profesör

İRANLI matematikçi Prof. Meryem Mirzahani, matematiğin Nobel’i sayılan Fields madalyasını kazandı.

Haberin Devamı

Bu konuyu epeydir yazmak istiyordum, siyasi gündem ağır bastı. Prof. Ahmet Davutoğlu’nun başbakan olmasını konuyu yazmak için bir vesile sayıyorum.
Bu sütunda “Bilimde İran Türkiye’yi geçti” diye yazmıştım. Hem bilimsel yayınların genel toplamında hem matematikte diye, rakamlar vererek belirtmiştim. (Hürriyet, 17 Temmuz)
İki hafta sonra Meryem Mirzahani’nin Matematik Nobel Ödülü’nü kazandığı açıklandı.

İRAN’DA ‘İTİDAL’


İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Twitter hesabından Mirzahani’yi kutlarken onun hem başörtülü hem başı açık iki resmini koydu.
Çok şükür Türkiye’de kılık kıyafet sorunu kalmadı. Ama “hicab” denilen örtünmenin mecburi olduğu İran’da Ruhani’nin bu tavrı simgesel olarak hem özgürlükçü hem barıştırıcı bir davranıştır.
Kendisi sarıklı bir molla olan İran Cumhurbaşkanı Sayın Ruhani, “itidal” sloganıyla iktidara gelmişti. Bu kavram yumuşamayı ve reformu ifade ediyordu.
Ruhani adım adım bu yolda ilerliyor.
Ülkelerin kendi içlerinde barışık olması ve dünya ile yoğun ilişkilere sahip olması çağımızda stratejik bir güç faktördür. Yakın zamana kadar mezhep faktörüne dayanan İran’ın, böyle giderse siyasi sebeplerle de ağırlığının artması sürpriz olmaz.

Haberin Devamı

NEREDEN NEREYE?

Dünyadaki bilimsel gelişmeleri SJR sitesinden takip ederim (Scientific Journal Rankings)
SJR’ye göre, önceleri Türkiye İran’ın hayli ilerisindeydi. Bilimsel yayınlara giren matematik yazılarının sayısı 1996’da Türkiye’de 241, İran’da sadece 74’tü. 2000 yılında Türkiye’de 427, İran’da 164’tü.
İran 2008 yılında Türkiye’yi yakalayıp hafif öne geçti: Bilimsel matematik yayın sayısı Türkiye için 1.539, İran için 1.558.
Ve 2013 yılı: Bilimsel matematik yayın sayısı Türkiye için 2.444, İran için 3.082.
Görülüyor ki, Prof. Meryem Mirzahani’nin başarısında şahsi kabiliyetinin yanında İran’da matematik biliminin gelişmesi de önemli bir faktördür.
Elbette başta tıp olmak üzere Türkiye’nin İran’ı hayli geride bıraktığı bilim dalları vardır. Fakat İran genel toplamda, matematikte, bilgisayar bilimlerinde Türkiye’nin önüne geçmiş durumda.

Haberin Devamı

BİLİM VE SİYASET

Bilimin gelişmesi gibi çok faktörlü ve karmaşık bir dinamiği birebir siyasete bağlamak, particilik açısından bakmak yanlıştır. Bilimin gelişmesi hayli uzun vadeli süreçlere bağlıdır.
AK Parti iktidarının 12 yılı içinde Türkiye’de bilimsel yayınların gelişmesi devam etmiştir. Hatta GSMH’de Araştırma ve Geliştirme’ye ayrılan pey, önceki her iktidar döneminden fazladır. Bunlar da gerçektir.
Fakat, öteden beri hep ‘nal topladığımız’ PİSA sınavları ve İran’ın son yıllarda Türkiye’yi geçmesi, bizde bir şeylerin ters gittiğini göstermiyor mu? Eğitim sistemimizin bilimsel zihniyeti yeterince yerleştiremediği de apaçık bir gerçektir.

PROFESÖR BAŞBAKAN

Haberin Devamı

Bilimin gelişmesi her şeyden önce kaynak tahsisine bağlıdır. Oy getiren popülist yatırımdan biraz kısıp uzun vadede meyvelerini verecek olan bilime, teknolojiye, sanayide teknoloji kullanımına kaynak ayırmak gerekir.
İkincisi, ülkede aşırı kutuplaşma en azından bilime ilgiliyi azaltıyor. İdeolojik dilin egemen hale gelmesi her kesimde bilim zihniyetinin gerektiği nesnelliği adeta boğuyor.
Daha önemlisi, kamu kurumlarında ve kamu denetimindeki bilim kurullarında “liyakat” yerine “sadakat”e öncelik verilmesinin uzun vadede çok olumsuz sonuçlar verecek olmasıdır.
Bu konuları Sayın Başbakan Prof. Ahmet Davutoğlu’nun dikkatine sunuyorum; inanıyorum ki hükümet programında bilim ve üniversite konularında Batı standartları yönünde taahhütleri olacaktır.

Yazarın Tüm Yazıları