Buz kovası bazen üşütür bazen yakar!

Buz kovası girişiminin modern bir başyapıt olduğu kesin. Ancak onun da bazı sakıncaları yok değil...

Haberin Devamı

Siz bu satırları okurken gezegenimizin bir noktasında en az bir kişi kendi rızasıyla kafasından aşağı buzlu su döküyor. Dünya böyle bir yer. Asla büyük konuşmayın. Neyin ne zaman moda olacağını asla kestiremezsiniz. Önümüzdeki sezon erkeklerin leopar desenli takım elbiselerle dolaşmayacağını kim garanti edebilir? (Balıkçı çizmelerini ve sokakta giydiğiniz ev terliklerini unutmadık hanımlar!)

Dijital dünyanın trend potansiyeli ise çok daha hareketli ve biraz daha farklı. Bu platform sürekli yeni akım yaratma dinamiğine sahip. Gangnam Style ve Harlem Shake gibi şokları henüz tam üstümüzden atmadan buz kovası salgını ile karşı karşıya kaldık. Ama insanlık bu kez iyi bir amaç için çıldırdı. Sadece ALS hastalığına dikkat çekilmedi, milyonlarca dolarla ifade edilen bağış rakamlarına ulaşıldı. Bu yönüyle buz kovası diğer tüm akımlardan ayrılmakta. Tek sorun gezegende “farkındalık yaratma” söz öbeğinin tükenme noktasına gelmesi... (34 günlük rezerv) Lütfen çok acil olmadıkça cümle içinde kullanmayalım.

Haberin Devamı

Zararlı da olabiliyor!

Buz kovası meydan okumalarının sağılığa zararlı olabileceğini doktorlar ve buzdan kaçarken kafasını demir direğe vuran o kız bize anlatabilir. Ancak geride bıraktığımız hafta gerçekleşen bir hadise kadar değil...
Polis tarafından aranan Jesean Morris adlı ABD’li vatandaş, buz kovası meydan okumasına “kayıtsız” kalamayınca videosunu Facebook’a yükledi. Çünkü bazen bir akımın dışında kalmak cezaevinin dışında kalmaktan daha fazla acı verebilir insana. Jesean bir başka hata daha yaptı. Facebook arkadaş listesindeki herkesin arkadaşı olduğu genel yanılgısına yenik düştü. Ve o arkadaşlardan biri polisi aradı, 20 yaşındaki Jesean cezaevini boyladı. Yakalanma anında polise tükürmesinin davasına katkı yapmadığını da ekleyelim.
Uzun lafın kısası, içinde eğlence olan bir akımla faydalı bir etkinlik yaratmak muhteşem bir girişim. Hayır işi ile ‘hayır diyememe işi’nin arasındaki farkı bilmeyenleri bile doğru bir amaca yönlendirmek gerçek bir modern zaman başyapıtı olarak tarihe yazılmalı.

Haberin Devamı

Her asosyale lazım: NoPhone

İnternet yok, bluetooth yok, telefonla arama yok, SMS yok, uygulama yok. NoPhone adlı ürün sadece dikdörtgen bir plastikten ibaret. Artık karşınızdakinin gözünün içine bakmamak, birlikte vakit geçirdiğiniz sırada onu yok saymak için bir cihaza binlerce lira vermenize gerek yok. Ayrıca noPhone tuvalete düştüğünde su geçirmemesiyle diğer rakiplerinden ayrılmakta. Evet, noPhone modern topluma tepki olarak doğmuş bir parodi ürün. Ama gerçeklerinden daha gerçekçi bir tokat atıyor.

Yazarın Tüm Yazıları