‘Faiz insin’ dedikçe durgunluk yarattılar

MERKEZ Bankası Para Politikası Kurulu bugün faizlerle ilgili ne karar verirse versin biz yine kendimizi klasikleşmiş bir tartışmanın içinde bulacağız.

Haberin Devamı

Bir kesim indirimi az bulacak ve kıyasıya eleştirecek diğer taraf indirimin politik baskılar neticesinde gerçekleştiğini savunacak.
Ancak Merkez Bankası’nın kararı ne olursa olsun iş dünyasının takıldığı noktanın artık faizin seviyesi olmadığına dün iyice inandım. TÜSİAD dahil çok sayıda iş dünyası derneği, 20 bölgesel, 3 sektörel federasyonu bünyesinde barındıran 11 bin 400 üyeli TÜRKONFED’in Başkanı Süleyman Onatça ile kısa bir sohbet imkanımız oldu.
TÜRKONFED’deki görevinin yanı sıra Adana’da otomotiv bayiliği ve bir boya markasının distribütörlüğünü yürüten Onatça hem otomobil hem de emlak piyasasının nabzını tutuyor. Diyor ki: “Türkiye’nin dört bir yanındaki KOBİ, esnaf ve sanayicinin nabzını yoklama imkanı buluyorum. Piyasayı çok iyi tahlil edebiliyoruz. Öncelikle şunu söyleyeyim, piyasada çok ciddi bir durgunluk var. Bu biraz elbette seçim sonuçlarını beklemekten kaynaklanıyor. Ancak asıl neden, tüketicide oluşan faiz indirimi beklentisi. Bir süredir Başbakan’ın bizzat ‘Faizler inmeli’ sözleri ile Merkez Bankası arasında yaşanan polemiğin tüketicide çok farklı bir yansıması oldu. Tüketici, ‘Başbakan faizler inmeli diyorsa, o zaman faiz mutlaka düşer. En iyisi şu evi veya bu arabayı faizler biraz düşünce alayım’ diyor. Böylece faizler düşecek, o zaman alırım mantığı taleplerin ertelenmesine neden oluyor. Dolayısıyla bu ertelenen talep de piyasada durgunluk yaratıyor. Ben bir işadamı olarak asla faizler düşmesin demem. Ama faiz indirimi sürdürülebilir olacaksa yapılmalı. Enflasyon ve dövizdeki yükselişin kontrol edilebilmesi de çok kritik konular. Bütün bunlar gözetilerek adım atılmalı. Hepsinden önemlisi, tüketicide faiz düşecek beklentisi yaratacak söylemlere yer verilmemeli. Bu taleplerin ertelenmesine neden olup, ekonomik canlanmayı da engelliyor.”
Onatça’nın söylediklerine yüzde 100 katılıyorum. Son dönemde ekonomide yeni hiçbir beklenti yok. Faiz kavgası ve ekonomi yönetiminin yeni kabinede olup olmayacağına ilişkin tartışmalar dışında gündem yaratacak tek bir gelişme yok. İşte bu yüzden iş dünyası, faiz ve seçim tartışmalarının bir tarafa bırakılmasını artık yeni hükümetle birlikte ekonominin asıl gündemine dönülmesini istiyor.
Peki iş dünyasının yeni hükümetten ve başbakan olması beklenen Ahmet Davutoğlu’ndan beklentileri neler? Türkiye’nin dört bir tarafını gezen ve iş insanlarının nabzını tutan Onatça bu beklentileri de özetle şöyle sıralıyor:
-Seçim değil ekonomiyi konuşalım. Moral ve motivasyon sağlansın istiyoruz.
-Gerginlik, tedirginlik istemiyoruz.
-Belirsizlikler giderilsin.
-Demokratikleşme, hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığı önemli, bu konudaki reformlar tamamlansın.
-AB üyeliği konusunda ilerleme sağlansın.
-Merkez Bankası’na fazla müdahale edilmesin.
-Bölgeler arası kalkınmışlık farkları azalsın.
-Çözüm süreci devam etsin
-Kadının işgücüne katılımı artırılsın.
-Çek yasasındaki yanlışlar giderilsin.
Özetlersek, faiz tartışması artık can yakıyor. İş dünyası eski parlak günlerdeki gibi bir ‘canlanma’ için sabırsız. Elde ödev listesiyle beklenen yeni başbakanın ekonomi cephesindeki işi hiç de kolay değil.

Yazarın Tüm Yazıları