Türkiye dinlenir

GÜNLERDİR takip ediyorum...
Hem de dikkatli ve titiz bir biçimde...
Alman televizyonlarını izliyorum...
Alman radyolarını dinliyorum...
Alman gazetelerini okuyorum...
Alman dergilerini okuyorum...
Almanya’da dış istihbarattan sorumlu Federal Haberalma Teşkilatı’nın (BND) Türkiye’yi gizlice dinlemesiyle ilgili neler söylendiğini, neler yazıldığını ve nasıl yorumlandığını bilmek istiyorum.
Politikacıların çok büyük bir bölümünün “Türkiye’nin dinlenmesi doğaldır. Zaten dinlenmese şaşardım” içerikli görüşlerine yer veriliyor.
Tek tük eleştiriler göze çarpsa da, Alman medyasının yaklaşımı da öyle.
Türkiye dinlenir...
Çünküler sıralanıyor...
Çünkü; Türkiye’nin Batı’nın yanında olduğu şüphesi artmakta...
Çünkü; Türkiye, Suriye ve Irak’taki sürtüşmelerde ikili oynuyor...
Çünkü; Irak-Suriye sınırındaki gelişmeler, çıkarına zarar vereceği için Almanya’yı da doğrudan ilgilendirmekte...
Çünkü, cihatçılar Türkiye üzerinden Suriye ve Irak’a gitmektedir...
Çünkü 400’ü Almanya’dan ve binden fazlası Balkanlardan olmak üzere Türkiye üzerinden çok sayıda cihatçı Suriye ve Irak’a gitmiştir...
Çünkü; Almanya’nın iç politikasını da ilgilendirdiği için PKK’nın faaliyetlerinin izlenmesi kaçınılmazdır.
Çünkü; Almanya’daki aşırı sağcı ve aşırı solcu Türk grupların bağlantıları ve ilişkileri hakkında bilgi edinilmesi kaçınılmazdır.
Çünkü; uyuşturucu kaçakçılığı ve insan ticareti Türkiye üzerinden yapılmaktadır.
Yani Türkiye’nin BND tarafından dinlenmesine akıllarınca mantıklı gerekçeler buluyor Alman politikacılar da Alman medyası da...

* * *

Aslında dost ve müttefik bir ülkenin gizlice dinlenmesinin tasvip edilecek hiçbir yönü bulunmadığı halde, bu gerekçelerin bazıları günümüzde makul sayılabilir...
Ama şu ana kadar ulaşılan bilgi ve bulgulara göre BND, taa 1976 yılından beri Türkiye’de olup bitenlerin peşinde...
Yani Helmut Schmidt’in başbakanlığı (1974-1982) döneminden beri...
Belki de daha öncelerden beri...
İktidarda, Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Hür Demokrat Parti (FDP) var o zamanlar...
Bu dinlemeler Helmut Kohl’ün başbakanlığı (1982-1998) döneminde de devam etmiş...
Yani Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) ile Liberaller olarak bilinen FDP iktidarı döneminde de...
CDU lideri Başbakan Angela Merkel’den önceki SPD’li Başbakan Gerhard Schröder döneminde (SPD-Yeşiller iktidarı) de...
Tabii Merkel döneminde (CDU/CSU-SPD) (CDU/CSU-FDP) ve (CDU/CSU-SPD) de...
Evet 1976 yılında Irak’ta savaş yoktu...
1976 yılında Suriye’de savaş yoktu...
1976 yılında İran’da henüz İslam Devleti kurulmamıştı...
1976 yılında Almanya’dan Suriye’ye ve Irak’a giden cihatçılar yoktu...
1976 yılında PKK henüz kurulmamıştı...
Yani o zamanlar daha Almanya’da PKK eylemcileri cirit atmıyordu...
1976 yılında aşırı solcu ve aşırı sağcı Türk militanların, Türkiye’de birbirlerine girseler de henüz Almanya’da yuvaları yoktu...
Ama Alman BND’si Türkiye’yi gizlice dinliyordu...

* * *

Nedense Almanya’da politikacıların da Alman medyasının da çok çok büyük bir bölümü bu devlet ayıbı karşısında sessizliğe gömülüyor.
BND’nin Almanya’daki Türk kökenli dernek ve cemiyetlerin Türk hükümetleriyle bağlantısını belirlemek için dinlediği gerekçesinin kabul edilebilir hiçbir yönü yoktur.
Bu dernek ve cemiyetler Alman yasalarına göre kurulmuştur...
Üyelerinin çok büyük bir bölümü Alman vatandaşıdır.
Alman vatandaşı olmasalar bile, bu insanlar demokratik bir hukuk devletinde yaşamaktadır.
Yapılan ise demokratik hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmamaktadır.
Tüm bunlara seyirci kalmak ise bağımsız Alman politikacılara da, özgür Alman basınına da yakışmamaktadır.
Hem de hiç yakışmamaktadır...