Süper yalanla nasıl baş edilir?

‘PARALEL Yapı’ var mı, yok mu?

Haberin Devamı

Bu konuda taraflardan biri sıkı yalan söylüyor.
Ama kimin yemin billah yalan konuştuğunu suratının aldığı şekle, yüzünün rengine, sesinin titreşimlerine bakarak anlamak mümkün değil.
Benim gibi, Fethullah Gülen Bey’in de yöntem arayışı devam ediyor.
Lanetleşme ve bedduadan sonra, şimdi de muhataplarını yeminleşmeye çağırdı.
Ne saklayayım, insanların çoluk çocuğuna bela okumak, bana yalanı ortaya çıkarmak için başvurulacak doğru yöntem gibi gelmemişti.
Onun yerine, kişinin kendinden başka kimsenin kötülüğünü istemeyeceği bir yöntem önermiştim.
Bu yemin yöntemini deneme fikri ilk benden çıktığı için de, kendimi ağır bir sorumluluk altında hissediyorum.

* * *

Haberin Devamı

Sayın Gülen’in son bedduası şöyle bir şeydi:
“Kim paralelse, Allah onun belasını versin. Kim sülükse, Allah onun bin belasını versin. Sülüklerin evlerine ateş salsın, yuvalarını başlarına yıksın...”
Fakat bela okumaktan, musibet çağırmaktan daha iyi bir yolu olmalıydı bunun.
İlle de bir şey denecekse neden Allah, kitap adı verilerek yemin edilmesindi mesela.
Kimsenin evini başına yıkmaya, yuvasına ateşler salmaya, çoluk çocuğunun fenalığını istemeye hacet yoktu.
“Vallaha da billaha da Hakan Şükür’ün adliye olayını cümle âlem gibi ben de televizyonlardan, gazetelerden öğrendim. Öncesinde ne böyle bir yönlendirmem ne de bilgim oldu” denmesi kime yetmezdi?
Yok, ille bir adım daha ileri gidilecekse “Ekmek, mushaf çarpsın ki” kabilinden bir vurgu kâfi gelirdi.
Olmadı, üstüne bir de kameralar önünde Kuran’a el basılır, biter giderdi.

* * *

Fethullah Gülen Bey, yalancıyı ortaya çıkarmak için bu kez dediğime gelir gibi oldu ama tam değil.
Yemin önerisi şu:
“Şayet onlar, sizin cemaatiniz hakkında söyledikleri şeylerin doğru olduğuna inanıyorlarsa, ortaya bir yemin şekli koysunlar. Ben çok rahatlıkla o mevzuda iftira olduğuna ‘vallahi, billahi, tallahi’ derim.
(Onlar da) desin ki benim eşim üç talakla boş olsun! Ebediyyen boş olsun! Ebediyyen boş olsun!...”

* * *

Haberin Devamı

Üçüncü kişileri araya gitmekten kurtarma çabalarım yine sonuç vermeyecek galiba.
Ben geçişsiz, basit bir yemin şekli teklif etmiştim halbuki, eşler üzerinden yeminleşmeye ne gerek vardı.
“Ekmek, mushaf çarpsın ki” diye başlayan “Vallaha, billaha, tallaha” diye devam eden bir yemin nedense uygun görülmüyor.
Talak yemini denilen bu nikâh üzerine yeminleşme şekline ise benim gönlüm razı değil.
İnsanların evlerini, barklarını, yuvalarını, çoluk çocuklarını işin dışında tutamaz mıyız?
Fakat nasıl?... Kalkıp da yalan makinesine girmeyi önersem, o da çok ayıp kaçacak.
Kara kara, doğru yöntemin ne olması gerektiği üzerine düşünüyorum.
D&R’a gidip bir kitap bile aldım, ki nasıl kıvrandığımı siz anlayın.

* * *

Haberin Devamı

Kitabın adı Doğuştan Yalancı. Ian Leslie imzalı, “Neden yalan söylemedem yaşayamıyoruz” alt başlığını taşıyor. NTV yayınlarından çıktı.
Konuyla ilgilenenlere hararetle tavsiye ederim.
Yalan dedektörleri üzerine bir dolu bilimsel araştırma ve örnek olay geçiyor içinde.
İnsanın günde ortalama bir buçuk kere beyaz yalan söylediği, yeni tanışan iki kişinin nezaketten kırılırken 10 dakika içinde çaktırmadan ortalama 3 masum yalan attığı, ama iyi bir yalancıyı yakalamanın da neredeyse imkânsız olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış gibi.

* * *

Deneyimli bir yalancı kolay kolay açık vermezmiş. Ne yüz kızarması, ne seste en ufak bir titreme, ne kekeleme, ne bocalama. Öyle ki poligraf testini bile ustalıkla aldatırmış, hem de nabzını zerre oynatmadan...
Nefesi kuvvetli ve yalana şerbetli bir süper yalancıya çattıysanız vay halinize yani, alt edilemezmiş. Hiç bozuntuya vermeden kendine bile yalan söylermiş ki sözüne inanmaya hazır safdilleri efsunlayıp gözünü boyaması, uyanık geçinen andavallıların iki üfürükle aklını başından alması işten bile değil.
Toplu kandırma seanslarına kadar gidermiş bu büyülenmenin ucu, ötesi örgütlü yalan artık...

* * *

Haberin Devamı

Okudukça, sıkı yalanı ortaya çıkaracak en zararsız ve isabetli yöntemi bulabileceğime inancım azalıyor. Yine de biraz daha mühlet lütfen...

Yazarın Tüm Yazıları