‘Lider öldü’ desinler mi?

Başbakan Erdoğan Almanya’ya uçuyor.

*

Uçaktaki gazeteciler Erdoğan’a soruyorlar:
“Cumhurbaşkanı seçilirseniz AK Parti kimliğini bir tarafa bırakabilecek misiniz?”

*

Erdoğan da cevap veriyor:
-Mecbur.
-Başbakan olarak siyasi bir kimliğiniz var.
-Başbakanlıktan ayrılıp Çankaya’ya gittiğiniz zaman siyasi kimliğiniz geride kalmıştır.
-Siz artık devletin başı durumundasınız.
-Bunu korumak durumundasınız ki milletin birliğini ve bütünlüğünü koruyabilesiniz.
-(Partililer) Lider öldü desinler.
-Yerine gelenin partiyi sahiplenip götürmesi gerekir.

*

Tayyip Erdoğan 2007’de böyle söylüyordu.

*

Aradan geçen zaman içinde ne değişti?
Tek bir şey değişti:
Cumhurbaşkanının seçilme yöntemi.
Diğer kurallarda zırnık değişiklik yok.

*

Bu durumda sormak lazım:
-Erdoğan hâlâ aynı fikirde mi?
-Yoksa görüşleri değişti mi?
-Değiştiyse neden değişti?
-Partili kimliğini bırakacak mı?
-Bırakmayacaksa milletin birliğini ve bütünlüğünü nasıl koruyacak?
-Bırakmayacaksa anayasalar, baba yasalar ve dahi tüm kurallar falan ne olacak?

*

Bir soru daha:
Bugün de partili arkadaşlarına “Liderinizi öldü bilin, böyle davranın” diye tavsiyede bulunacak mı?

*

Ve son soru:
Yoksa Erdoğan, “Eski Türkiye”nin o meşhur “Dün dündür, bugün bugündür” ilkesine ya da ilkesizliğine mi sığınacak?

Suriyelilere saldıranlara ‘Durun’ diyemeyenlere

-GAZİANTEP’te bir Suriyeli mültecinin işlediği suç nedeniyle şehirdeki tüm Suriyelilere linç girişiminde bulunanların karşısına çıkıp da “Durun, ne yapıyorsunuz” diyemeyenler!
-Kahramanmaraş’ta “Suriyeli mülteciler huzursuzluk yaratıyor” diye sokağa dökülüp gösteri yapanlara “Bu yaptığınız yabancı düşmanlığıdır, bu yaptığınız ırkçılıktır” diyemeyenler!
-Şanlıurfa’da Suriyeli iki mültecinin neden olduğu olay nedeniyle tüm Suriyeli mültecilere karşı saldırıya geçenlerin karşısına dikilip “Dağılın” diyemeyenler!
-Kayseri’de “Suriyeli mülteciler uyuşturucu satıyor” gerekçesiyle kente sığınmış Suriyelileri protesto edenlere karşı “Bu yaptığınız ayıptır, günahtır, yazıktır” diyemeyenler!
Tarih sizi “Bir kötülüğü engellemek ve püskürtmek imkânları varken bu imkânı kullanmaya yanaşmadılar” diye yazacaktır.

Anlamıyorum

-EĞER AK Parti içinde birlik beraberlik varsa...
-Eğer bütün delege ve bilumum partililer “Erdoğan irademizdir” diyorsa...
-Eğer partide “Ahmet Davutoğlu başbakan olsun” görüşü ağır basıyorsa...
-Eğer parti içinde en küçük kıpırdanma, en küçük vozurdanma yoksa...
-Eğer “AK Parti’de işler karışacak” diyenler sadece fitne çıkarmak isteyenlerse...
Neden AK Parti, kongre tarihini Abdullah Gül’e göre ayarlıyor ki?
Neden Abdullah Gül Çankaya’dayken apar topar kongre toplanıyor ki?

*

Ne yani?
-Abdullah Gül teknik olarak AK Parti kongresine katılıp aday olsa parti içindeki birlik beraberlik dağılır mı?
-Abdullah Gül “Ben adayım” diyerek kongreye girse Tayyip Erdoğan’a rağmen kazanır mı?
-Abdullah Gül konusunda partililerin ne yapacağı belli olmaz mı? Böyle bir durum mu var?

CHP nerede başarılı nerede başarısız

-ETKİLİ seçim kampanyası yürütme konusunda BAŞARISIZ.
-Genel başkanı istifaya çağırma konusunda BAŞARILI.

*

-Seçim kazanmak için örgütü motive etme konusunda BAŞARISIZ.
-Parti içi rekabette örgütü motive etme konusunda BAŞARILI.

*

-Miting düzenleme konusunda BAŞARISIZ.
-Kurultay düzenleme konusunda BAŞARILI.

*

-Seçimde partinin en yüksek oyu alması için çalışmak, seferber olmak, tozu dumana katma hususunda BAŞARISIZ.
-Seçim zamanı arazi olup seçim sonrası “Bu yönetim istifa etmelidir” diye ortaya çıkma hususunda BAŞARILI.

*

-İktidara gelebilmek için çaba sarf etmek konusunda BAŞARISIZ.
-Deniz Baykal’ı yeniden partinin başına getirmeye inanç konusunda BAŞARILI.

Davutoğlu

AHMET Davutoğlu, gerçekten de başbakan olursa...
Ve ilk demecinde de...
“Dış politikada başarıyla uyguladığımız komşularla sıfır sorun politikamızı, şimdi de ülke içinde komşularla sıfır sorun politikası olarak uygulamaya başlayacağız” derse...

*

Sizi bilmem ama...
Ben çok gülerim.

Deniz Seki’yi yakalamak

YÜCE devletimiz, Deniz Seki’yi yakalamak için altı kişilik bir “yakalama timi” kurmuş.
Bu timin temel görevi Deniz Seki’yi yakalayıp zindana tıkmakmış.

*

Burası böyle bir ülkedir.
Burada deveyi hamuduyla götürenler için parmak kıpırdatılmaz.
Deniz Seki’yi hapse tıkmak için özel timler kurulur.

*

“Yeni Türkiye” imiş.
Peh!