Güncelleme Tarihi:
Baykal, CHP Bozüyük İlçe Başkanlığı’nı ziyaretinde şunları söyledi:
ESKİ CHP’Yİ İSTİYORUZ
"Bir ölçüde kızgın, öfkeli, hesap sorucu, bir ölçüde partisine sahip çıkıcı, partisini yere göğe koymayan, ne olursa olsun arkasında duran, bir kısmı izlenen politikaları beğenmeyen ama birbirini anlayan, birbirini seven, birbirine muhtaç olduğunu bilen ve o beraberliği ayakta tutan coşkulu, günü geldiği zaman kapıp bayrağını ortaya çıkan o büyük eski CHP'yi görmek istiyoruz.
SORUN YANLIŞIN KARŞISINDA SESSİZ KALINMASI
Şu anda bizim her zamandan çok tartışmaya ihtiyacımız var. Herkes yanlış yapar. Sorun olan yanlışın yapılması değil. Yapılan yanlış karşısında sessiz kalınması, teslim olunması. Yanlışı tartışmanın yanlış olacağının zannedilmesi en büyük tehlikedir. CHP yanlışını tartışabilen bir parti olacak, olmak zorunda. Yanlışı konuşmayı yasaklarsanız, yanlışın konuşulmayacağı bir dünyayı yaratmayı kalkarsanız, en büyük kötülüğü yaparsınız.
TARTIŞMA YARAR GETİRİR
(1973 seçimleri öncesinden örnekler vererek) Bu parti ortasından çatladı. Büyük istifalar oldu. Parti öldü, bitti derken seçime girdik. Kısa süre içerisinde birinci parti çıktık. 1989'da gene parti kendi içinde çok ciddi tartışmalar yaşadı, seçimlere girdik ve birinci parti olarak çıktık. Tartışma partimize yarar. Küfür değil, hakaret değil, baskı değil, susturma korkutma değil, tutup atma değil; sorumlu, bilinçli tartışma CHP’ye yarar getirir, geçmişte de getirmiştir. Şu an o tartışma tam yapılmıyor. Niye? Tartışırsak partiye zarar mı veririz duygusu içindeyiz. Arkadaşlar ‘Ben adayım’ dediklerinde, ‘Vay sen niye adaysın’ deniliyor. Bırakın tartışılsın ne sakıncası var. Aday olacaklar aday olsun. Niye aday olduklarını anlatsınlar. O arada yaptığımız yanlışlıkları görürüz.
İZMİR'DE 8 TANE YER GİTTİ
Yerel seçimleri yaptık. Yanlışlık var mıydı yok muydu? Elimizdeki en güzel yerleri bu yanlışlıklarla kaybettik. İçinden biliyorum, derinden biliyorum. Çünkü Antalyalıyım. Kaybettik. İzmir’de 8 tane yer gitti. O yerlerde MHP, AKP belediye kazanmaya başladı. Burada yanlışlarımız yok mu, var. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yanlışımız yok mu? Bunları konuşmayacak mıyız? Konuşmasak iyilik mi yapmış olacağız? Bu yanlışlıkları dile getirip bir arkadaşımız 'Buna son vereceğim' dese hakkı değil mi? Demokrasinin gereği değil mi?
PARTİNİN SORUNLARI VAR
Partinin sorunları, sıkıntıları var onları konuşmak istemiyorum. Sizler içindesiniz, biliyorsunuz. Bunları düzeltecek bir arayışı başlatın. Bu neyle olur, tartışmayla olur. Kendi aranızda siyaset konuşun, tartışın. Birbirinizi kırıp dökmeden, doğrusunu bulun.”