Çavuşoğlu'ndan Kılıçdaroğlu'na cevap

Güncelleme Tarihi:

Çavuşoğlundan Kılıçdaroğluna cevap
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 05, 2014 17:59

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, "10 Ağustos'ta yeni Türkiye için sandık başına, başkalarının talimat verdiği gibi tıpış tıpış değil, koşa koşa gideceğiz. Yaylalardan da koşa koşa geleceğiz. Sandıkları dolduracağız ve Türkiye yoluna devam edecek" dedi.

Haberin Devamı

Çavuşoğlu, Demre ilçesinde Belediye Çay Bahçesi'nde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve muhtarlarla düzenlenen sohbet toplantısında yaptığı konuşmada, Demre'ye yaptıkları güzel hizmetlerde muhtarların en yakın çalışma arkadaşları olduğunu belirterek, birlikte çözüm aradıklarını ve hizmet götürdüklerini söyledi.

Demre'nin büyümesi ve ulaşımının iyileşmesi için çalışmaları sürdürdüklerini ifade eden Çavuşoğlu, ilçenin turizmde yeni bir destinasyon alanı olduğunu vurguladı..

Çavuşoğlu, ilçede yakın bir tarihte ilk otelin açıldığını, ikinci otelin de yapılacağını aktararak, Kültür ve Turizm Bakanlığının da yapacağı tahsislerle ilçedeki turizm gelişimine katkı sağlayacağını belirtti.

Türkiye'nin dünyadaki en önemli turizm destinasyon alanlarından biri olması için yaptıkları çalışmaların meyvesini almaya başladıklarının altını çizen Çavuşoğlu, 2002'de tüm Türkiye'ye gelen turist sayısı 13 milyon iken, 2013 yılında Antalya'ya gelen turist sayısının 12 milyon, tüm Türkiye'de ise 38 milyon olarak gerçekleştiğini hatırlattı.

Çavuşoğlu, güçlü kadrolarla, birlik beraberlik içerisinde Türkiye'ye hizmet etmek için çıktıkları yolda, çok şey yaptıklarını vurgulayarak, rakamlarla ve başka ülkelerle kıyasladığında Türkiye'nin çok farklı olduğunun görüldüğünü söyledi.

Şu anda Türkiye'nin, turizm bakımından dünyada en önemli 3 ülkeden biri olduğunu aktaran Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"Her kritere baktığınız zaman ilk 7'ye giren bir ülke oldu Türkiye. Daha da iyi noktaya geleceğiz. Büyümede dünya rekorları kırdık. 12 senedir başka ülkeler batarken, iflas ederken ve ekonomileri çökerken, Türkiye istikrarlı bir şekilde büyüdü. Tüm etrafınızda siyasi krizler, kaoslar, savaşlar, gözyaşı, kan varken Türkiye istikrarlı bir şekilde yoluna devam etti. Milletiyle, devletiyle ve de iktidarıyla birlikte. Çok şükür hiçbir sarsıntı geçirmeden yolumuza devam ediyoruz. Bizim daha güçlü olmamız, yolumuza daha güçlü devam etmemiz, Türkiye'yi daha da büyütmemiz, ekonomimizi daha da güçlendirmemiz lazım. Savunmamız daha da güçlü olmalı ki eskiden başkalarının sattığı silahlara muhtaç olan Türkiye, bugün artık kendi füzelerini yapmaya başladı. Kendi helikopterini, savaş uçaklarını ve tanklarını yapan ve de ihraç eden, senede 1 milyar dolardan fazla ihraç yapan bir ülke haline geldik. Savunması güçlü olmayan bir ülke kendisini güvende hissetmez. Ekonomisi de, savunması da, ekonomisi de güçlü olacak, insanı da güçlü duracak ve ezik olmayacak. Çok şükür bunları 12 yılda liderimiz Recep Tayyip Erdoğan'la beraber gerçekleştirdik."

"Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra Türkiye, yeni bir Türkiye felsefesiyle, vizyonuyla yoluna devam edecek" diye konuşan Çavuşoğlu, 2023 hedefleri arasında bulunan 3. havaalanı, 3. köprü çalışmalarının başladığını, Kanal İstanbul Projesi'nin de hayata geçirileceğini söyledi.

Çavuşoğlu, 10 Ağustos'taki cumhurbaşkanlığı seçiminin çok önemli olduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:

"Bu seçimlerde ise aynı şekilde, bir tarafta kendisine ve halkına güvenen ve vizyon belgesiyle halkın huzuruna çıkan bir aday, bir lider var. Bizim adayımız, liderimiz Recep Tayyip Erdoğan. Peki karşı taraftaki adayların herhangi bir vizyonla, belgeyle, projeyle halkın karşısına çıktığını gördünüz mü? Yok. Bir tanesi etnik milliyetçilik yapmaya çalışıyor. Diğer taraftan CHP'nin ve sosyal demokrat geçinen partilerin yapamadığını, o boşluğu doldurmaya çalışarak oy almaya çalışıyor. Diğer adayın da Türkiye'nin geleceği, vizyonuyla ilgili hiçbir bilgi ve becerisi yok. Sadece demagoji yapıyorlar. Son günlerde de getirdiler dil meselesine. Yok efendim, kaç tane dil biliyor, neyi biliyor. Devlet görüşmelerinde her lider kendi milli dilini konuşur. Bu konuda hiçbir şüphe yoktur. Almanya Başbakanı Merkel, ABD başkanı ile görüşürken, İngilizceyi çok iyi bilse de Almanca konuşur. Putin Rusça, Japonya Başbakanı Japonca konuşur. Dolayısıyla resmi görüşmelerde tercüman aracılığıyla herkes kendi dilinde konuşur. Onun dışında bir sorun var mı? Ama bir ülkeyi yönetiyorsanız, anladığınız ne olmalı? Milletin dilini anlıyor musun? Milletin dilini konuşuyor musun? Mesele bu. Bizim başbakanımız milletin dilini anlıyor ve konuşuyor. Halkın dilini anlıyor, halkın dilinden konuşuyor. Siyasette önemli olan budur. Halkın dilinden anlayacaksın, konuşacaksın. Suni durmayacaksın, doğal olacaksın. Yüksek tepelerden bakmayacaksın, halkın içinde olacaksın. Bizim adayımızın farkı budur. Allah'ın izniyle 10 Ağustos'ta bu tartışmaları sandıkta sonra erdireceksiniz."

Halkın, 17-25 Aralık olaylarının oyun, darbe ve Türkiye'ye karşı bir kumpas olduğunu görerek bozduğunu dile getiren Çavuşoğlu, gezi olaylarının da bir düzmece, oyun olduğunun olaylara katılanlarca da görüldüğünü savundu.

Çavuşoğlu, her zaman millete ve halka güvendiklerinin altını çizerek "10 Ağustos'ta yeni Türkiye için sandık başına, başkalarının talimat verdiği gibi tıpış tıpış değil, koşa koşa gideceğiz. Yaylalardan da koşa koşa geleceğiz. Sandıkları dolduracağız ve Türkiye yoluna devam edecek" dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!