Birinci öncelik cari açığı indirmek

Eskişehir’de, Ticaret ile Sanayi Odaları ve Ticaret Borsasının yönetici ve üyeleriyle bir araya gelen Babacan, büyüme modelinde bazı ülkelerde olduğu gibi kamu harcamalarına dayalı değil özel sektör odaklı ilerlediklerini söyledi. Sadece önemli özelleştirmeler yapmakla kalmadıklarını, altyapı yatırımlarında da mümkün oldukça özel sektörü işin içine kattıklarını belirten Babacan, “Makro çerçeveyi oluştururken bir numaralı öncelik, cari açığı düşürmek. Çünkü cari açık yüzde 4-5 civarındayken sorun yok ama yüzde 5’in üzerindeki cari açık, dikkat edilmesi gereken bir unsur. Yüzde 4-5’e kadar neden sorun yok? Çünkü yüzde 4-5 büyüyorsak yüzde 4-5 cari açık veriyorsak bu, özel sektörün dış borcunu milli gelir oranını artırmıyor ama özel sektörün dış borcu milli gelir olarak artmaya devam ediyorsa bu, cari açıktan oluyor” dedi. Babacan, şöyle devam etti:

SANAYİCİLİK ZOR MESLEK

“Rekabetin iyi çalışmasını sağlamak gerekiyor. Ülkenin bir hukuk devleti olması gerekiyor. Yatırım ortamının iyi olması gerekiyor. Bunlar için büyük bir çaba ortaya koyduk ama yaptıklarımız yeterli mi? Değil. Hala sorunlarımız var. Sanayicilik, Türkiye’de zorlaşan bir meslek haline geldi. Rekabet var; bu iyi bir şey. Çünkü rekabet demek aynı zamanda verimlilik demek, üretkenlik demek. Ne kadar teşvik sistemi kurgularsanız kurgulayın, yatırım ortamını iyileştirmek için gerekli adımları atmazsanız maalesef iyi sonuçlar alamıyorsunuz. Sanayimizde daha çok Ar-Ge, daha çok inovasyon, daha çok markalaşma, daha çok kendi ürünümüzü yapıp satmamız, fason üretimden ziyade kendi markamızı kalite standardımızı ve bir bakıma kendi patentiyle ürünlerimizi dünyaya satmamız, asıl çıkış noktası. Bunu yapabilirsek cari açığımızı aşağıya doğru çekecektir. Devletin, yatırımcıların önündeki engelleri kaldırması, teşvik sisteminin gözden geçirilmesi ve ilave unsurların eklenmesi gerekiyor.”