Anayasa’da ahlak yazmaz

Güncelleme Tarihi:

Anayasa’da ahlak yazmaz
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 26, 2014 01:56

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanının tarafsız ve bütün siyasi partilere eşit mesafede olması gerektiğini belirterek, “Düşündük böyle birisi var, Ekmeleddin İhsanoğlu. O bilge biri olarak ortaya çıktı ve bütün insanları kucaklıyor. ‘Cumhurbaşkanı ahlaklı olmalı’ diye hiçbir ülkenin anayasasında yazmaz. Bu işin doğasında ahlak zaten vardır. Oğluna telefon edip ‘Oğlum paraları sıfırla dememesi’ lazım. Devletten ihale alırken ‘Rüşveti TÜRGEV’e yatıracaksınız’ dememesi lazım” dedi. Amasya’nın Gümüşhacıköy ve Merzifon ilçelerinde halka hitap eden Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi:

Haberin Devamı

76 MİLYONUN CUMHURBAŞKANI

Cumhurbaşkanlığı’na Türk Bayrağı’nı temsil edecek, yüksek ahlaki değerlere sahip birisini seçeceğiz. Geçmişi kirli olmayan, temiz ve ahlaklı olan, kul hakkı yemeyen birini seçeceğiz. Demokrasinin özü, demokrasilerde olmazsa olmaz, uzlaşma kültürüdür. Üzerinde uzlaştığımız ilk konu tarafsızlık olmalı, bütün siyasi partilere eşit mesafede olmalı. Cumhurbaşkanı 76 milyonun cumhurbaşkanı olmalıdır. Kimliği ne olursa olsun, inancı ne olursa olsun, hangi bölgede oturursa otursun bütün vatandaşlarına eşit mesafede olmalıdır. Kimseyi ötekileştirmemelidir. Hiç kimsenin aleyhinde konuşmamalıdır. İhsanoğlu, kimsenin aleyhinde konuşmadı, kimseye en ufak bir cümle söylemedi, kimsenin kalbini kırmadı.

YÜKSEK AHLAKİ DEĞERLER

O zaman Cumhurbaşkanlığı koltuğuna Ekmeleddin Bey’i oturtacağız. Bunu hak ediyor. Cumhurbaşkanı’nın yüksek ahlaki değerlere sahip olması lazım. Bu ülkede yüksek ahlaki değerlere sahip çok sayıda vatandaşımız var ama birisini seçmek zorundaydık. Oturduk, konuştuk uzlaştık. ‘Ekmeleddin İhsanoğlu yüksek ahlaki değerlere sahiptir’ dedik ve onu sizin önünüze getirdik.

BENİM ÇALIŞMAM YETMİYOR

Ben şuna inanıyorum: Ekmeleddin Bey, Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturursa, Ortadoğu’yu çok iyi biliyor, dengeleri biliyor. Batı’da sivriliyor, Batı’nın dengelerini biliyor. Eğer Ortadoğu’da huzur arıyorsak, barış arıyorsak, ‘İnsanlar öldürülmesin’ diyorsak Ortadoğu’da saygınlığı olan bir insanı cumhurbaşkanlığı koltuğunu oturtmalıyız. Onun adı Ekmeleddin İhsanoğlu. Sadece benim çalışmam yetmiyor, sizin de bunun için çalışmanız lazım.

Haberin Devamı

KİMSE KAPIMIZI ÇALMIYOR

Ortadoğu’da kan gövdeyi götürüyor, küçücük çocuklar masum insanlar öldürülüyor. Ortadoğu’da kimse gelip Türkiye’nin kapısını çalmıyor. Kimse gelip de ‘Ya şu savaşı durdur, ateşkesi sağla sen bir dönem Ortadoğu’nun en önemli ülkesiydin, bari senin sesin çıksın, gel huzuru sağla’ demiyor. Hiçbir devlet Türkiye’den talepte bulunmuyor. Biz Mahmud Abbas’ı çağırdık. Dedik ki ‘Bari sen gel’, geldi Türkiye’ye. Mısır şu anda İsrail ile Filistin arasında bir ateşkes anlaşmasını yapmak için çaba harcıyor. Biz de Mısır’a açık çağrıda bulunuyoruz. Ateşkesi bir an önce sağlayın. Masum insanların kanı akmasın.

Haberin Devamı

DÜNYANIN ONA İHTİYACI VAR

Cumhurbaşkanının az konuşması öz konuşması lazım. Sabah akşam konuşup öfke kusandan cumhurbaşkanı olmaz. Geçenlerde Erdoğan dedi ki ‘Obama benim telefonlarıma çıkmıyor.’ Bir ülkenin başbakanı Doğu’yu ve Batı’yı kaybediyorsa kimse kusura bakmasın ondan bu ülkeye cumhurbaşkanı olmaz. Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da Ekmeleddin İhsanoğlu’na ihtiyacı var. Cumhurbaşkanı milletin sigortasıdır.

İNTİKAM OPERASYONU

(Emniyet’teki ‘paralel yapı’ operasyonunun sorulması üzerine) Bu operasyonun rüşvet ve yolsuzlukları ortaya çıkaran polislere yönelik bir intikam operasyonu olduğunu biliyorum. Reza Zarrab’ı serbest bırakan hâkim eğer bugün belli bir yerde pozisyonunu koruyup belli kişilerin tutuklanmasına karar veriyorsa o hâkimin kendi vicdanıyla o kararları verdiğine ben inanmıyorum. Yargıç önce kendi vicdanı ile karar verecek ve siyasi otoritenin talimatlarını dinlemeyecek. Savcılık rolünü Erdoğan’ın üstlendiğini biliyoruz. Ergenekon ve Balyoz’da da savcılık rolünü üstlenmişti. O nedenle davaların siyasal bir süreç içine sokulması bizi rahatsız ediyor. Bu ülkede, Erdoğan ‘Ben yolsuzluk yapmadım’ diyorsa yargıya gidip aklanmak zorundadır. Aklanmaktan vazgeçip korkup ya da aklanma sürecini atlatıp, baskı kurup yolsuzlukları ortaya çıkaranların üzerine gidiyorsa bu sağlıklı bir demokrasinin olmadığını bize gösterir. İşin özeti bu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!