Bir bayram senaryosu

Kaygılar hep ileriye ait olumsuz düşüncelerimiz, aklımızda yarattığımız senaryolardır ve hep “Ya böyle olursa, ya şöyle olursa” şeklinde başlar.

Haberin Devamı

O şekilde düşündüğümüzde içinde bulunduğumuz anlar zehir olur. Oysa korktuğumuz başımıza geldiğinde bile o kadar kötü hissetmeyiz.

- Danışan: Bayram gelince geriliyorum. Huzurum kaçıyor.
- Dr. Başak: Neden?
- Danışan: Herkes bir yerlere tatile gidiyor. Arkadaşlarım ısrar ediyor ama ben gitmek istemiyorum. Gidersem keyif alamayacağımı biliyorum. Aklıma bin tane düşünce geliyor. Ya çok para harcarsam? Ya gidip gelirken trafik çok sıkışırsa? Ya gittiğimiz yeri beğenmezsek?
- Dr. Başak: Aklınızdan bu kadar çok olumsuz düşünce geçerken gerilmeniz çok normal.
- Danışan: Olasılıkları değerlendiriyorum. Cevabını bilmediğim sorular var. Beni belirsizlik huzursuz ediyor.
- Dr. Başak: Sorular insanı huzursuz etmez. Aslında sorulara verdiğiniz cevaplar sizi huzursuz ediyor. Bu sorulara olumlu cevaplar verseydiniz, aklınızdan geçen cümleler şu şekilde olurdu: Gidip gelirken trafik sıkıntısı yaşamayacağız, gittiğimiz yeri çok beğeneceğiz.
- Danışan: Böyle düşünmek kendini kandırmak değil mi?
- Dr. Başak: Yarın ne olacağınızı bilemeyeceğimize göre, yarına ait yarattığımız düşüncelerin de gerçek olup olmayacağını bilemeyiz.

Haberin Devamı

BİR SONRAKİ ANDA NELER HİSSEDECEĞİNİ BİLEMEZSİN

- Danışan: Evet ama eğer trafik sıkışırsa kendimi kötü hissedeceğimi biliyorum.
- Dr. Başak: Aslında onu bile bilemezsiniz. Trafik sıkıştığında eğer o sırada sevdiğiniz bir anınızı düşünmeye dalmışsanız, o an trafiğin sıkıştığını farkına bile varmazsınız. Sonuç olarak bizler, bir sonraki anda nasıl hissedeceğimizi tahmin edemeyiz. Psikologlar, insanların yaşayacakları olaylar karşısında duygularını tahmin edip edemeyeceklerini anlamak için araştırma yapmışlar. Yüzlerce kişiye sormuşlar “Seni en mutlu edecek şey ne olurdu?” diye. Kimisi “otomobil almak”, kimisi “sınavdan iyi not almak” demiş. Sonra bu insanları takip etmişler ve aylar sonra tekrar sormuşlar: “Otomobilin oldu. Bunun seni en mutlu eden şey olacağını söylemiştin hatta 10 üzerinden 10 mutlu olurdum demiştin. Şu anda 10 üzerinden 10 mutlu musun?” Sizce cevap ne olmuş?
- Danışan: 10 üzerinden 7?
- Dr. Başak: Hiçbiri 10 üzerinden 10 diyememiş. Ne hissedeceklerini tahmin edememişler. Bunun üzerine, acaba mutsuzluğumuzu tahmin edebiliyor muyuz diye araştırmışlar. Sizce mutsuzluğumuzun derecesini tahmin edebiliyor muyuz?
- Danışan: Edemiyoruz galiba.
- Dr. Başak: Evet, sizce neden?
- Danışan: Bilemedim. Belki de kendimizi önceden hazırlıyoruz.
- Dr. Başak: Kendimizi önceden hazırlayamıyoruz aslında. Çünkü en korktuğumuz şey bile başımıza geldiğinde onunla öyle değişik şekillerde baş ediyoruz ki, sandığımız kadar etkilenmiyoruz.

Haberin Devamı

TATİLE GİTMEK YA DA GİTMEMEK

- Danışan: Yani ya çok sıkılırsam diye şu anda boşuna üzülüyoruz.
- Dr. Başak: Kaygılar hep ileriye ait olumsuz düşüncelerimizdir, aklımızda yarattığımız senaryolardır ve hep “Ya böyle olursa, ya şöyle olursa” şeklinde başlar. Ve bu şekilde düşündüğümüzde içinde bulunduğumuz anlar zehir olur, keyfimiz kaçar. Oysa korktuğumuz başımıza geldiğinde bile bu kadar kötü hissetmeyiz.
- Danışan: Benim bayramla ilgili yazdığım senaryolar sinir bozucu bir film gibi. Peki senaryo yazmadan yaşayabilir mi insan?
- Dr. Başak: Farkına vardığınızda kendinizi durdurabilirsiniz. Falcılık yapmadan daha objektif düşünmeye çalışabilirsiniz. Kendinizi “Yarın ne olacağını bilemem, falcı değilim, bayram kötü de geçebilir, iyi de geçebilir, başıma gelince bir çaresine bakarım” şeklinde cümleler kurmaya alıştırabilirsiniz.
- Danışan: Bunu becerebilirsem rahatlarım. O kadar kaygılıydım ki en iyisi tatile gitmeyeyim diyordum.
- Dr. Başak: Tatile gitmemek çözüm değil, yoğun bir çalışma temposu ardından molaya ihtiyacımız var. Uzun süre tatil yapmadan çalışan kişilerde “tükenmişlik sendromu” görülebiliyor.
- Danışan: Ben tatile gidince de dinlenemiyorum ki, daha fazla tükeniyorum.
- Dr. Başak: Sizi tüketen, tatille ilgili aklınızdan hiç çıkmayan olumsuz düşünceleriniz. Tatil boyunca kaygılarınız devam ederse, dinlenemezseniz tükenmişlik sendromu yaşayabilirsiniz.
- Danışan: Tükenmişlik sendromu tam olarak nasıl oluyor?
- Dr. Başak: Tükenmişlik sendromu yaşayan kişi fiziksel ve ruhsal çöküntü yaşar, yaptığı işe dair tüm hevesini tükettiğini hisseder.
- Danışan: Sanırım buna benzer şeyler yaşıyorum. Demek dinlenemediğim için gergin oluyorum, gergin olduğum için de dinlenemiyorum. Kısır bir döngü içine girmişim. Şu kaygılı halimden kurtulup tatil moduna geçmem lazım.

Haberin Devamı

UNUTMAYIN, SİZ FALCI DEĞİLSİNİZ

- Tatil moduna nasıl geçebilirim?
- Dr. Başak: Sadece tatil moduna geçmek için değil, daha sağlıklı bir ruh haline sahip olmak için, kaygıya yol açan olumsuz iç seslerinizle başetmeyi öğrenmeniz gerekir. Bayram ile ilgili düşüncelerinize odaklanalım. Bayram kelimesini duyunca aklınızdan ne geçiyor?
- Danışan: Yine dinlenemeyeceğim, gerileceğim. Gittiğim yeri beğenmeyeceğim.
- Dr. Başak: Artık biliyorsunuz ki bunların hepsi sadece birer senaryo. Senaryo yazmayı durdurabilseydiniz, aklınızdan geçen düşünceleri nasıl değiştirirdiniz?
- Danışan: Falcı değilim. Tatilin nasıl geçeceğini bilemem. Çok güzel bir tatil de olabilir, problemler de çıkabilir. Şu anda sürekli olarak problemleri düşünmek hiçbir işime yaramıyor, sadece huzurumu kaçırıyor. Başıma istemediğim bir şey gelirse, çaresine o zaman bakarım.

Yazarın Tüm Yazıları