Lilly İlaç, Türkiye’de 20. yılını 5 ödülle kutluyor

Türkiye’deki çalışmalarına 20 yıl önce kendi satış ve pazarlama ekibini kurarak başlayan Lilly İlaç, kuruluş yıldönümünde, çalışan bağlılığına verdiği önem, etik yönetim uygulamaları, çalışan güvenliği konusunda yaptığı çalışmalar ve hayata geçirdiği kurumsal sorumluluk projeleri ile beş ödülün sahibi oldu.

2013 Aon Hewitt En iyi İşyerleri Araştırmasında iki kez üstüste ilk üç içinde yer almayı başararak üçüncülükten ikinciliğe yükselen Lilly, EDMER tarafından verilen 2013 Türkiye Etik Ödülleri’ni (ETİKA) de ikinci kez kazandı. Şirket bu ödüllerin yanısıra, Leaseplan ve Ekonomist tarafından verilen Güvenli Filo Ödülü’nün de sahibi olurken, kurumsal sorumluluk çalışmalarıyla da iki ödül birden aldı; TÜHİD tarafından bu yıl 13.cüsü dağıtılan Altın Pusula Halkla İlişkiler Ödülleri’nde diyabet alanında hayata geçirdiği farkındalık projesiyle ‘Kurumsal Sorumluluk - Sağlık’ kategorisinde ödüle layık görülen Lilly İlaç, Sağlık Gönüllüleri Türkiye tarafından da yine diyabet alanındaki çalışmalarıyla ‘Sağlık Bilinci Oluşturmada En Başarılı Sağlık Kuruluşu’ olarak ödüllendirildi.

4 aşamalı değer zinciri
Lilly İlaç Genel Müdürü Kadir Tepebaşı, ödüllerin alınmasında, şirket bünyesinde hayata geçirdikleri ‘değer zinciri’ olarak adlandırdıkları iş yapış sürecine bağlıyor. Bu süreç birbirine bağlı dört aşamadan oluşuyor: Etkin liderlik, yürekten bağlı çalışanlar, benzersiz müşteri deneyimleri ve iş sonuçları.

Çalışanların, liderlik göstermelerine ve çalışan bağlılığının artırılmasına etki eden faktörleri üç ana başlıkta özetleyen Tepebaşı “Bunlardan biri yöneticilerin sorumluluk alma ve liderlik gelişimlerine odaklanmamızdır. Yöneticilerin konuyu sahiplenmesi ve içselleştirerek tüm çalışanlara etkin bir liderlik sergilemesi son derece önemlidir. Çalışan bağlılığının artırılması, üst yönetimin performans hedefi olarak belirlenmiştir ve her kademeden tüm liderlerin sorumluluk alması beklenmektedir” diyor. Tepebaşı, ikinci önemli faktörün çalışanların amaç birliğine vardığı, güvenle takım olarak birlik içinde çalışabildikleri ideal bir çalışma ortamının yaratılması, üçüncü faktörün ise çalışan gelişimi olduğunu söylüyor.