Karı koca arasına bile girilmemesi lazımken

Siz bazı insanlar düpedüz Allah’la aramıza giriyorsunuz.

Haberin Devamı

Birçoğunuz birçoğumuzu sanki Allah’ı sizden az sevdiğimize, o nedenle belki de dinen görevlerimizi yeterince yerine getirmediğimize, sadece dışarıdan bakıp karar veriyorsunuz.
Bizlere bir yafta yapıştırıp gözlerinizi büyüterek bakıyorsunuz, aşağılıyorsunuz.
Hatta sayıp sövüyorsunuz.
Bizi dinden imandan uzak, bu dünyada yaşamı hak etmeyen varlıklar gibi görüyorsunuz.
Yazıyla ulaşabildiğiniz ben gibilere dehşet dolu e-postalar, mesajlar atıyorsunuz.
Tabii bunu herkes değil ama yadsınamayacak kadar koca bir çoğunluk yapıyor.
Dehşete düşüyoruz.
Korkuyoruz.
Sizden değil korkumuz.
İçinizdeki Allah sevgisinden.
Allah’ı nasıl algıladığınızdan.
Ya da daha doğrusu maalesef hiç algılayamadığınızdan.
Asansöre bindiğimde, üzerimde varken mini elbise, başı örtülü bir kadının inerken bana “fahişe” demesi artık etkilemiyor beni.
Benim başörtülü arkadaşlarım var, benden kariyerli, değerli.
Ama bir yazı yazıyorum happy hour.
İçkili yazı, yaz aylarıyla ilgili, tatilli.
Yağıyor yazıya yorumlar.
“Sana da yakışan bu!”
“Mübarek ay.”
“İçki?!”
Sana ne be, sana ne.
Ben bu ay içerim, içmem.
Sana mı hesabım benim, sen mi beni yola getireceksin, Allah’la arama sen mi gireceksin?
Ben bu dünyadan göçünce sana mı hesap vereceğim?
Ayrıca çok iyi bilirim ki hesap kitabın çoğu bu dünyada verilir.
Sana ne ki!
“Kuran oku.”
Ben okudum belki.
Zaten bizim kitabımız bir kere okunmaz ki.
Bir seferde çözülmez ki.
Derindir.
Şimdi tüm bilgilerimi ifşa etmeyeceğim.
Yani az, öz dinimi birçoğunuzdan fazla bilirim.
Şunu da iyi bilirim.
Önce biraz çocukluğuma döneyim...
Allah’ımı ilk “Allah var” olarak kabul etmem sanırım 3 yaş dönemime denk düşüyordu.
Hatırlarım o yaşımı bakın, 3 yaşımı.
Tuhaf bir bağlantı, sevgi vardı aramızda.
O gün başladım dualara.
Kendimce ettim önceleri.
Okumaya yazmaya başlayınca Ayetel Kürsi ve birçoğu ezberimdeydi.
Hatta her gece ettiğim dualar yetmez, günlüğüme de Allah’ıma dualarımı, isteklerimi, hamdımı, şükrümü yazardım.
Çok arızalı yollardan, çok engebelerden döndüm.
Bilirim ki beni hep Rabbim korudu, kurtardı.
O yaştan beri konuşurum Rabbimle.
Duasız gecem gündüzüm olmaz.
Arada kaytarırım, ne olur kusura bakma derim, O anlar.
Şimdi son diyeceğime geleyim.
Allah;
İçinde fesatlık olanı...
İnsanları hâl ve durumlarına göre yargılayanları...
İçti, yedi, bunu aforoz edin gibi davrananları...
Kimin ne yaptığını bilmeden sadece görüntüyle yargılayanları...
Kimin ne acısı var bilmeden kalp kıranları...
Ne kadar sever?
Hele oruçlu ağzıyla bana “fahişe” diyen o kadının orucunu ne kadar kabul eder?
Ben bilmem.
Kimsenin Allah’la arasına giremem.
Allah’a havale eder, geçerim.
Geçmiş Kadir geceniz mübarek, dualarınız kabul ola...

Yazarın Tüm Yazıları