Ortadoğu’da bilim

ORTADOĞU problemler denizinde çırpınıp durduğu gibi, sorunlarını dışarıya da ihraç ediyor. Siyasal, etnik ve dini kutuplaşma hatta terör olarak.

Haberin Devamı

Afrika kendi sorunlarını yaşarken, Ortadoğu aynı zamanda dünyanın sorunu.
Bu sorunlardan en çok etkilenen ülkelerden biri Türkiye: Terör, nüfus hareketleri, dini ve etnik gerilimler olarak.
12. yüzyılın sonuna kadar rasyonalizmin ve bilimin temsilcisi olan Ortadoğu bugün bilimin en düşük seviyede seyrettiği bölgelerden biri...

İŞTE ÇARPICI GERÇEK

Bilimsel atıf indekslerinde ülkelerin ve bölgelerin durumunu yayınlayan SJR sitesinin “compare” bölümünde, Ortadoğu ve Asya ülkelerinin grafiğine baktım. 1966-2012 döneminde yayınlanan “citable document” yani bilimsel makale, bilimsel eleştiri ve bilimsel konferans metinlerinin durumu şöyle:

Ortadoğu’da bilim

Haberin Devamı

Asya’nın yükselen “bilimsel indeks” grafiği ile Ortadoğu’nun sürünen grafiği!
Tabii Asya’nın nüfusu daha fazla, Çin ve Hindistan gibi iki dev ülke var. Fakat önemli olan, grafiklerin seyridir. Ok gibi fırlayan Asya ve sürünen Ortadoğu.
Ortadoğu’da bırakın Güney Kore gibi “Samsung” yaratan bir ülkeyi, “kalkınmış” diyebileceğimiz bir tek ülke bile yok. Ortadoğu deyince akla gelen, sadece bunalım ve çatışma kavramlarıdır.

TÜRKİYE’NİN YERİ

Türkiye’ye gelince... 1996-2007 döneminde Türkiye’nin “citable document” sayısı yaklaşık 292 bindir. Tüm Ortadoğu ülkelerinin toplamı olan 121 binin iki katından fazla! Fakat dikkat, İran 2011 yılında Türkiye’nin önüne geçti. Bilhassa petrol ve kimya bilimindeki sıçramasıyla.
Sorunu Türkiye’deki siyasi nitelikli din-laiklik kutuplaşmasına indirgemek dar görüşlülük olur. Pragmatizmden uzak kültür çatışması, hepimizin ortak kusurudur. Evet “orta gelir” düzeyine ulaştık fakat uluslararası kaç marka yarattık? Kaç buluşa imza attık? Yüksek gelire gitmek için bir tek yol var; bilim ve teknoloji...
Kishor Mahbubani “Yeni Asya Yarımküresi” adlı kitabında, Asya mucizesini sağlayan 7 ilkeyi anlatır: Piyasa ekonomisi, bilim ve teknoloji, meritokrasi (liyakat sistemi), pragmatizm, barış kültürü, hukuk devleti, eğitim... Bunları Ortadoğu kültüründe bir düşünün bakalım!
Biz daha ilerideyiz fakat hâlâ ideolojik ve siyasi kavgayı seviyoruz. Bizdeki coşkulu mitingler, ateşli siyasi nutuklar nerede var?!

Haberin Devamı

ÖFKE DEĞİL İTİDAL

Türkiye elbette Ortadoğu’dan çok ileride. En azından yüz elli yıllık bir modernleşme tarihimiz var. Daha fazla tahrip etmezsek evrensele yönelen bir hukuk geleneğimiz var. Fakat daha ileri gitmemizin yolu, öfke yerine itidali hâkim kılmaktır. Hukukun üstünlüğünü, devletin tarafsızlığını, atamalarda “bizden” yerine “liyakat” ilkesini benimsemektir. Ancak o zaman toplumsal enerjimiz üretici ve yaratıcı konulara daha fazla yönelir. Bakın, Ali Babacan kaç defa “Tek çaremiz Avrupa Konseyi hukukudur” diyerek bir şeyler anlatmaya çalışıyor.
Ortadoğu’daki sorunlara kendimizi kaptırmak yerine, bu sorunların temelindeki sosyolojik yapıyı ve zihniyeti iyi analiz etmemiz ve dersler çıkarmamız şart. Ama maalesef komplo teorileri bizi coşturuyor hâlâ... Korkuyorum, başarıyla geldiğimiz “orta gelir” düzeyine saplanıp kalır mıyız diye.

Haberin Devamı

NOT: Emniyet üzerine yapılan operasyon hakkında hukuki tahlil yapabilecek bilgiler ortaya çıktığında yazacağım. Şimdilik, siyasi yönlendirmeyle adil soruşturma yapılmamasından kaygılıyım.

Yazarın Tüm Yazıları