“Ateş etme” diye uyarmış”

Güncelleme Tarihi:

“Ateş etme” diye uyarmış”
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 23, 2014 16:24

Okmeydanı’nda çıkan olaylar sırasında açılan ateşle, cenaze için gelidği Okmeydanı Cemevi’nin bahçesinde vurulan Uğur Kurt’u vurduğu iddia edilen polis memuru S. K.’nın ateş etmemesi için bir değil iki polis tarafından uyarıldığı ortaya çıktı.

Haberin Devamı

Güvenlik Şube’de B Bölgesi Ekipler Amiri olarak görev yapan E.Ö. ile Kağıthane İlçe Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Büro Amiri olarak görev yapan F. K. Mülkiye Başmüfettişlerine tanık olarak verdikleri ifadede olay günü iki memurun havaya ateş ettiğini gördüklerini ancak hangi memurlar olduğunu hatırlamadıklarını söyledi. Ateş edilmemesi yönünde uyarıda bulunduklarını ifade eden E.Ö. ve F.K. cemevinde bir kişinin vurulduğunu ise olay anında bilmediklerini sonradan öğrendiklerini söyledi.

“ARALIKLI OLARAK 3-4 EL ARALIKSIZ OLARAK DA 6-7 EL ATEŞ ETTİ”

Kurt’un ölümüne ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında tanık olarak ifadesi alınan Y.G. ise olay günü sivil giyimli polis memurunu caddenin aşağısına doğru hedef aldıktan sonra aralıklı olarak 3-4 kez ateş ettiğini, “Çocuk vuruldu” diye sesler gelmesi üzerine ise silahı havaya kaldırarak 6-7 el aralıksız ateş ettiğini söyledi. Y.G. ifadesinde cemevinin avlusuna doğru giderken de 5-6 kez ateş edildiğini duyduğunu anlattı.

“BİR-İKİ MEMURUN HAVAYA ATEŞ ETTİĞİNİ GÖRDÜM"

Güvenlik Şube’de B Bölgesi Ekipler Amiri olarak görev yapan E.Ö., Kurt’un vurulduğu gün yaşananları Mülkiye Müfettişine verdiği ifadede şöyle anlattı:

“Barçın sokaktan molotof atılması sonucu shortland yanmaya başladı. Shortlandın içindekiler aşağıya atladı. Görevliler shortlandan indiğinde şoför ve ekip amiri yanıyordu. Bu sırada biz de shortlanda doğru koştuk. Ekip amiri shortlandan indiğinde tekrar cemevinin olduğu sokak istikametinden molotof atıldı. Molotof atılması ile birlikte taşta atılıyordu. Bu sırada silah sesleri duydum. Bir iki memurun havaya ateş ettiğini gördüm. Ancak şu an hangi memurlar olduğunu hatırlamıyorum. Ayrıca başka hangi görevliler ateş etti onu da bilmiyorum.

“ATEŞ EDİLMEMESİNİ SÖYLEDİM”

Shortlandın yanına vardığımda ateş edilmemesini söyledim. Bu sırada aşağıya cemevi istikametine herhalde gaz atıldı ki duman çıkıyordu. Su bularak shortlandı söndürdük. O sırada yanımıza gelen bir vatandaş, aşağıda cemevinde adam vurulduğunu ambulans istememizi söyledi. Bu sırada biz bölgeden çekilme talimatı aldık ve güvenli bölgeye ulaştık.

“YARALI OLDUĞUNU BASIN MENSUPLARINDAN ÖĞRENDİK”

Daha sonra bekleme noktamızda yanımıza gelen basın mensuplarından cemevinde bir kişinin başından yaralı olduğunu ve iki basın mensubunun da rehin tutulduğunu duydum. Ancak doğruluğunu yanlışlığını o anda tespit edemedik. Zira tekrar olay mahalline dönmemiz hem taktik açıdan hem de psikolojik açıdan doğru olmayacağını değerlendirdik.”

“KİMİN ATEŞ ETTİĞİNİ HATIRLAMIYORUM”

Kağıthane İlçe Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Büro Amiri olarak görev yapan F. K. ise şunları söyledi: “Görevliler shortlandan indiğinde şoför ve ekip amiri yanıyordu. Ekip amiri shortlanddan indiğinde tekrar cemevinin olduğu sokak istikametinden molotof atıldı. Molotofla birlikte taş da atılıyordu. Bu sırada silah sesleri duydum. Bir iki memurun havaya ateş ettiğini gördüm. Ancak şu an hangi memurlar olduğunu hatırlamıyorum. Ayrıca başka hangi görevliler ateş etti onu da bilmiyorum. Shortlandın yanına vardığımda ateş edilmemesini söyledim. Daha sonra bağrışmalar oldu ancak cemevinde adam vurulduğunu o anda ben de bilmiyordum. Cemevi önünde bir vatandaşın vurulduğundan bizim çok sonra haberimiz oldu. Dolayısıyla bunu bile bile bir memurun cemevine smok veya gaz bombası atması mümkün değil.”

“ZIRHLI ARACA MOLOTOF ATTIKLARINI GÖRDÜM”

Kurt’un arkadaşı olan Y. G. ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda verdiği ifadede şunları anlattı: “Barçin Sokak başında 5-6 genç çocuğun sanırım yüzleri kapalıydı. Katil polis mahalleden defol şeklinde slogan attıklarını gördüm. Ellerinde herhangi bir cisim olduğunu fark etmedim. Çok kısa bir süre sonra Barçin sokağın başında bulunan siyah renkli shortland (zırhlı araç) Piyalepaşa sokağın başına çıkmaya manevra yaptığı esnada Barçin Sokak’ta gösteri yapan yüzleri maskeli gençlerin zırhlı aracın ön tarafına molotof attıklarını gördüm. O esnada zırhlı araç yanmaya başladı. Yine çok kısa bir süre sonra aracın hem sağ hem sol kapısı açılması ile birlikte sivil giyimli polis olduğunu tahmin ettiğim kişiler araçtan indiler. Sol taraftan inen üzeri tutuşmuş olduğundan üzerine söndürmeye çalışıyordu. Belirttiğim gibi yanan zırhlı aracın sol kapısı açılıp inen şoför üzerindeki yangını söndürürken bu arada sağ kapının yarı açık olduğunu fark ettim. Kapı önüne gelen sivil giyimli kişi yarı açık vaziyette araç kapısını siper almış vaziyette iki eliyle caddenin aşağısına doğru hedef aldıktan sonra aralıklı olarak 3-4 el ateş ettikten sonra cemevi bahçesinde hareketlenme oldu. Çocuk vuruldu şeklinde sesler gelmesi üzerine bu kez silahı havaya kaldırıp 6-7 el aralıksız ateş etti. Bu esnada koşarak cemevi bahçesine gittim.

“BULUNDUĞUM NOKTADAN POLİSİ UYARAN DİĞER GÖREVLİLERİ GÖRMEDİM DUYMADIM”

Bulunduğum noktadan bu polisi uyaran diğer görevlileri görmedim, duymadım. Aracın çevresinde birçok polis vardı. Bu polisin ateş ettiği esnada caddenin aşağı tarafından yani cemevi ile zırhlı araç arasında gösteri yapan gençleri görmedim. Olsaydı görürdüm. Cemevine doğru inerken de arkamdan hatırlayabildiğim kadarıyla bir silahtan 5-6 el ateş edildi. Nereye ateş edildiğini fark edemedim. Cemevi avlusuna vardığımda maktulü yerde yatar vaziyette gördüm. Cemevi yönünden polise herhangi bir saldırı yoktu. Ben belirttiğim polis memurunun Cemevini hedef almasına anlam veremiyorum. Bundan sonra ben cemevi bahçesine 3-4 kez gaz kapsülü atıldığını görünce polislere tepki gösterdim. Gördüğüm kadarıyla araç kapısını siper alarak cemevi yönüne ateş eden polis memurunun silahından çıkan kurşunla maktül Uğur Kurt vurulmuştu. Ancak ben Uğur Kurt’un Cemevi bahçesinde yere düştüğünü görmedim, ateş edilme ile birlikte civarda insanların hareketlenmesi nedeniyle bu kanaate vardım. Olaylara ilişkin bilgi ve görgüm bundan ibarettir.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!