Türkiye, İsrail ve Filistin’le temasta

“BİRLEŞMİŞ Milletler (BM) sen ne işe yararsın?” Diye sorunca Başbakan Erdoğan. BM’nin İsrail’e karşı gösterdiği kayıtsızlığa atıfla.

Haberin Devamı

Aklıma İngiltere’nin efsanevi komedi dizisi “Emret Başbakanım”ın bir bölümü geldi.
İngiltere başbakanı, uluslararası kriz anlarında verdikleri karşılığın hep “dört aşamalı” olduğunu söyler: “Kriz çıktığında ilk aşamada, hiç birşey olmayacağını söyleriz. 2. aşamada “birşey olabilir, ama hiç birşey yapmayacağız” deriz. 3. aşamada, “belki birşey yapmamız gerekiyordur, ama yapabileceğimiz hiç birşey yok” deriz. Son olarak, “belki yapabileceğimiz birşey vardı, ama artık çok geç” der, kurtuluruz.”
BM’nin kayıtsızlığını da herhalde en iyi bu parodi anlatabilir.

*

NE var ki, uluslararası toplumun tepkisizliği, Türkiye’nin çözüm arayışlarını yıldırmamalı. Ankara’nın Filistin meselesinde taraf olması da aynı şekilde. Çözüm aramasına engel değil. Keza İsrail’le ilişkilerin kopmuş olması da öyle. Türkiye, tüm bunlara karşın devreye girmeli. Ki öyle yapmış da görünüyor.
İsrail-Filistin krizi ilk patlak verdiğinde, Ankara’nın arabuluculuk girişiminde bulunduğuna dair pek çok haber çıktı İsrail basınında. Ne var ki, tam bu sırada, Mısır girdi devreye. Ve Türkiye’den rol çaldı.
Ankara’nın Mısır’a karşı tepkisinin arkasındaki nedenlerden biri de bu zaten. Güç yarışı. Diğeri ise, malum Mısır’ın Hamas’ı taraf olarak almaması. Ve ateşkesi tamamen İsrail’in insiyatifine bırakması.

*

Haberin Devamı

ZATEN tam da bu nedenlerle devreye girmeli Ankara. Zira Hamas’ı terör örgütü olarak kabûl eden Mısır’ın aksine, Ankara örgüt üzerinde etki sahibi. Kaldı ki, şu an bölgede Hamas’la ilişkileri iyi düzeyde olan tek iki ülke: Türkiye ve Katar. İkisinin birlikte hareket etmesi, etkilerini arttıracaktır.
Bu ortak girişim son dört günde ise iyice ete kemiğe bürünmüş durumda. Ankara’nın önce Katar Emiri’ni, sonra Filistin lideri Mahmut Abbas’ı ağırlamasıyla. Kaldı ki Başbakan Erdoğan’ın İsrail’e yönelik açıklamalarında da, ateşkes girişimine dair tek bir kelime geçmedi. Bu da, çabaların sürdüğüne delâlet.

*

GÖRÜŞTÜĞÜM üst düzey bir Türk yetkili de bu görüşmelerin sürdüğünü teyit ediyor. Ankara’nın Hamas lideri Halid Meşal’le de birkaç gündür yoğun temasta olduğunu ekleyerek.
Peki ya İsrail? Kaynağım çarpıcı bi açıklama yapıyor: Türkiye’nin İsrail’le temasta olduğunu söylüyor. Ateşkesin muhatabı olarak. Ancak bu, hükümetlerarası doğrudan bir temas değil. İstihbarat kurumları bu irtibatı yürütüyor olabilir. Yetkili, ancak sahadaki durumda bir değişim olursa, yani İsrail harekâtı durdurursa, doğrudan temas olabileceğini söylüyor. Yani bu ihtimali dışlamıyor.

*

Haberin Devamı

NE var ki, Türkiye’nin girişimi sonuçsuz kalabilir. Zira herşeyden önce, İsrail aynı vurdumduymazlıkla harekata devam ediyor. ABD ise Mısır’ın ateşkes girişimini hala destekliyor görünüyor. Öte yandan, Başbakan Erdoğan’ın yaptığı son Hitler benzetmesi, İsrail’de ciddi rahatsızlık yaratmış durumda. Bu da İsrail’le teması daha da zorlaştırabilir.
Ancak Ankara yine de, işlevsel bir rol oynayabilir. Hamas ve Filistin yönetiminin birlikteliğini sağlamaya yönelik. Bölgedeki ve uluslararası arenadaki etkisini ve işlevini arttırabilmesi için ise söyleminde bu tip ucu tehlikeli yerlere varabilecek karşılaştırmalardan kaçınmalı.

*

TÜM bunların ötesinde ise Ankara’nın bu çabalarını sürdürmesi, bölgede yapıcı ve proaktif bir rol üstlenmesi açısından önemli. Zira böyle bir role duyulan ihtiyaç kadar, bölgede çözüm aranacak sorun da çok. Gazze girişimi, bu bölgesel insiyatiflerin başlangıcı olabilir.
Bir sonraki yazıda tam da buradan devam edeceğiz. Mesut Barzani’nin sağ kolu Fuat Hüseyin’in cumartesi günü bir kısmını aktardığım sözlerinin devamıyla birlikte.

Yazarın Tüm Yazıları