Spor ve müzik stresi azaltıp başarıyı arttırır

Güncelleme Tarihi:

Spor ve müzik stresi azaltıp başarıyı arttırır
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 21, 2014 12:37

Uzmanlara göre çocuklara en uygun spor ve müzik becerisi kazandırmanın yolu ilgiden geçiyor. Her ikisine de başlama yaşının önemli olduğunu hatırlatan eğitimciler, hobi edinen çocukların, sosyal yaşamda, okul hayatında daha başarılı olduklarını belirterek, “ Stresi azaltır, disiplini sağlar, gelişimi destekler” diyor.

Haberin Devamı

Çocuklarda spor ve müziğe başlanması için en uygun dönemin 5 -7 yaş olduğunu anlatan uzmanlar, ailelerin çocukların ilgi duydukları alanlara yönlendirilmesini öneriyor. Okul başarısını iyi yönde etkileyen, disiplinli olmayı sağlayan aktivitelerin, çocukların sorgulayıcı düşünmelerine de katkı yaptığını dile getiriyorlar. Temas içeren sporlarda mutlaka fiziksel yaşın dikkate alınması uyarısında bulunuyorlar. Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Dekan Vekili Prof.Dr. A. Haydar Demirel ve İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Sıddık Binboğa Yarman, çocuklara en doğru becerinin kazandırılmasında dikkat edilmesi gerekenleri şöyle anlattı:

Spor ve müzik stresi azaltıp başarıyı arttırır
SPORLA HAYAT DİSİPLİNLİ HALE GELİYOR
Prof. Dr. A. Haydar Demirel (Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Dekan Vekili): Türkiye’de erken yaşlarda çocukların fiziksel aktivitelere katılması çok önemli. Örneğin geçen yıl 600 çocuk üzerinde yapılan bir araştırmada 7-12 yaş aralığında atılan adım sayısı kızlarda 9 bin 733, erkeklerde 10 bin 973. Ancak istenilen rakamlar kızlarda 12 bin, erkeklerde 15 bin civarı. Ülkemizde çocukların yaklaşık yüzde 90’ı hareketsiz. Böyle olunca da küçük yaşlarda kolesterol, hipertansiyon gibi hastalıkların başlamasına şaşırmamalı. Öğrencilerin sabit oturmaması, hareket etmeleri şart. Bebeklikte yürütme dönemlerinde çocukların 30 dakika planlı, 30 dakika da kendiliğinden doğal yürümesi sağlanmalı. Okulöncesi dönemde ise parka gitsin, bisiklete binip, ders dışında aktivitelere katılsınlar. Eğitim döneminde günde bir saat hızlı yürüyebilir, koşabilirler. 2 -3 yaşlarında çocuk koşmak, zıplamak, sıçramak gibi bazı basit, temel hareketleri öğrenir ve yapar. Özellikle bazı becerilerin kazandırılmaya çalışılması için bu yaş çok erken. Erken dönemde parka gidebilir salıncakta sallanabilir, ailesinin kontrolünde havuzda su ile oyunlar oynayabilirler.
4-6 yaş arasında dans edip ip atlayabilir, hafif topları yakalamak, fırlatmak, iki tekerlekli veya arkada ek tekerleri olan bisikletlere binebilirler.
6 -7 yaşından sonra çocukların motor becerileri ve güvenlik duygusu artar. Artık takım sporlarına başlayabilirler. 3 gün kuvvet tarzı hareketler, yani bir yerlere tırmanmak gibi aktiviteler kas ve kalp sağlığı için önemli. Spor çocuklar için erken dönemde oyun olarak görülmeli. 3- 5 yaşında başarı beklenilmemeli. Örneğin futbol becerisi profesyonel ve spor olarak 2 biçimde ayrılıyor. Organize çalışmalar 10 yaşında normal ise 5‘te başlıyor. Yani ani karar verilen spor dalları için çocuğun en az 10 yaşında olması gerekiyor. Ayrıca takımda yer almadan önce bu alanda temel beceriler kazanmalı.

Haberin Devamı

Genetik faktörler dikkate alınmalı

Haberin Devamı

Doğru sporun seçilmesinde örneğin genetik olarak anne babanın boyu uzunsa çocuğunda ileride böyle olacağını düşünüp basketbola yönlendirme yapılabilir. Suyu seviyorsa yüzme, hareket beceri, esneklik gelişmişse jimlastik olabilir. Bütün spor dalları için beceri, dayanıklılık, esnekliğe sahip olmak genel özellikler arasında yer alıyor. Çocuk önce yapacağı sporu sevmeli. Antrenmanların uzun olduğu dallar seçim sırasında iyi değerlendirilmeli. İleride profesyonel mi yoksa hareket amaçlı mı tercih edilecek, aile önce buna bakarak karar vermeli.
Fiziksel gelişimlerinin uygun olduğu ortamlar seçilmeli. Örneğin basketbol, futbol, güreş gibi temas olan dallarda çocukların krolonojik yaşı değil beceri ve fiziksel yaşı dikkate alınmalı. Burada 5 -6 ay bile çok önemli olabiliyor. Eğer bu gözden kaçırılırsa başarısızlık olması durumunda motivasyon düşer ve ilgi azalır. Anne babanın birinci hedefi çocuğun keyif almasını sağlamak olmalı, sabırlı ve motive edici davranılmalı. Okulda, spor kulüplerinde veya mahallelerde arkadaşlarıyla spor yapmasına imkân verilmeli. Öğretmenin sevilmesi de gerekiyor. Tercih edilen aktivitenin güvenli olması, herkesi içine katması da onların gelişimine olumlu katkı yapıyor. Bunlar sayesinde çocuk sabırlı olmayı öğrenir, takım sporlarında paylaşım duygusu yaşar. Sağlıklı kemik ve kas oluşumu desteklenir. Düzenli spor yapanlar haftalık zamanı iyi kullanır. Ödevlerini iyi planlar, uyku, yemek saatlerini kaçırmaz. Hayatları daha disiplinli hale gelir. Takım sporları voleybol, basketbol gibi oyunlar paylaşım, kazanma, kaybetme duygusunu öğretir. Çalışmanın önemini kavrarlar. Pes etmemeyi, güçlüklerin üstesinden gelmenin hissini çocuklara spor verir. Yapılan bütün etkinlikler stresi azaltır. Matematik gibi özellikle sayısal alanlarda yeteneklerinin gelişmesine katkı sağlar. Çabuk karar vermeyi etkiler.

Haberin Devamı

Spor ve müzik stresi azaltıp başarıyı arttırır
MÜZİK ALETİ ÇALMANIN HAFIZAYA KATKISI VAR
Prof. Dr. Sıddık Binboğa Yarman (İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müdürü): Yeni doğmuş çocukların beynini geliştiren alanların başında çoksesli müzik geliyor. Müzik anne karnında işitme duyusu ile hayatın parçası haline geliyor. Çocukların öğrenme ve beyin gelişimlerine katkı sağlıyor. Okulöncesi eğitimde duyulan müziğe tepki vermeleri, uygun ritimde dans etmeleri ve seslerini kullanarak eşlik etmeleri zekâlarının gelişimini olumlu etkiliyor. Şarkılar, dinlenilen müziğin algısı, notalar birer beyin egzersizi haline geliyor. Bu nedenle çocuğa uygun beceri kazandırmadan onu özgür bırakmak doğru. Deneme yanılma yoluyla en uygun aleti seçmesi sağlanmalı. İlgilendikleri alanlar saptanmalı, bunun için uygun imkânlar yaratılmalı ve desteklenmeliler.
Bir müzik aletini çalmak çocuğa öncelikle hafıza konusunda çok büyük katkı verir. Odaklanmayı, dikkati ve konsantrasyonu geliştirir. Sıkıntıyı ve stresi azaltır. Böylece mutlu, sağlıklı düşünen, zeki ve ufku açık bireyler olarak yetişir.
Piyano çalmaya başlamak için 4-5 yaş uygun. Küçüklerde tekrar algısı daha iyi olduğu için çabuk öğrenirler. Burada fiziksel gelişimini ve merakını da göz önünde bulundurmak gerekiyor. Çocuğa bu konuda baskı yapılmamalı. Baskı olursa gelecekte negatif geri bildirimler oluşturabilir. Genellikle piyanoda yarı zamanlı eğitime 6 ile 9 yaşlarında, tam zamanlıya ise 9 yaşında başlanıyor. Bütün gün süren eğitim mesleki olarak müziği seçen ve konservatuvarda devam ettirmek isteyen öğrencileri içeriyor. Daha kısıtlı olanlar ise hafif bir müfredatla solfej ve enstrümanı kapsıyor.

Haberin Devamı

Yaylı çalgılar için uygun yaş 11-12

Keman çalmaya ise 7 yaşında başlanabilir. Taşınması, çekmesi gibi nedenlerle bu aleti kullanmak daha ileri bir yaşta olabiliyor. Yaylı enstrümanlar daha küçük boyutlarda da üretilebildiği için başlama yaşı yine çocuğun gelişimine bağlı olarak farklılık gösteriyor. Bunlara başlamada yaşı 11-12’yi geçerse profesyonellik için geç kalınır. Enstrümanların boyutları ve onların fiziksel yapılarıyla uyumlu olmalı.

Spor ve müzik stresi azaltıp başarıyı arttırır

Spor ve müzik stresi azaltıp başarıyı arttırır
Çocuklarda duruş bozukluğu

Duruş bozuklukları konusundaki soruları Hacettepe Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilgün Bek yanıtladı.

Haberin Devamı

1) Duruş bozukluğu nedir?
-Vücudumuzu dik tutmakla sorumlu olan omurga yapılarının alışkanlık şeklinde normal dizilimleri dışında konumlanmaları duruş bozukluğu olarak tanımlanabilir. Omurga pozisyonunun bozulmasıyla birlikte, gövdenin bütünlüğü içerisinde omuzlar, kollar, kalça ve bacaklar da olumsuz etkilenir.

2) Nedeni nedir?
-Omuz çevresi, boyun, sırt ve karın kaslarının kuvvetindeki yetersizlikler ve dengesizlikler, uzun süre yanlış pozisyonlarda sabit durmak, bunlardan bazıları. Genç kızlarda göğüs gelişimi nedeniyle dik durmaktan kaçınmak, iri göğüste sırt kasları kuvvetinin dik olmada yetersiz kalması, uygunsuz sandalye veya koltuk yükseklikleri, yatak ve yatma alışkanlıkları, bilgisayar başında geçirilen süre, yüksek ağırlıkta çanta taşınması, vücut ağırlığının fazla olması, psikolojik durumdaki olumsuzluklar diğer etkenler arasında.

3) Çocuklarda kaç yaşında görülür?
-Erken çocukluk çağında kazanılan yanlış alışkanlıklar nedeniyle ve hızlı büyümenin yarattığı mekanik etkilerle bu durum artaya çıkıyor. En çok karşımıza çıktığı dönem, ergenlik. Özellikle erkek çocuklarda üst sırt bölgesinde artmış kamburlukla kendini gösteriyor.

4) Nasıl anlaşılır?
-Çocuğun sırt ve omuz bölgesine göre baş ve boynunun aşırı derecede öne eğilmesinden anlaşılır. Baş ve sırtı dik tutmakta güçlük çekmek, dik dururken çabuk yorulmak omurgada olan fizyolojik eğriliklerde yani sırtta dışa, belde ve boyunda içe doğru bir azalma ya da artma, kürek kemiklerinin olması gereken yerde konumlanmaması, boyun, sırt ve belde ağrıları ile tespit edilebilir.

5) Öğrencilerde okul ortamında veya ders çalışırken doğru duruş nasıl olmalı?
-Öncelikle oturma ve masa yüksekliklerinin boya uygunluğu önemli. Günümüzde kalça ve dizlerin 90 derecelik pozisyonda tutularak oturulmasının bel ve sırt omurlarına fazla yük bindirdiği görüşü var. Bu nedenle, sırtın tam olarak desteklendiği, gövdeyle bacaklar arasındaki açının yaklaşık 120 derece olduğu pozisyonların tercih edilmesi gerekiyor. Bu omurga sağlığı açısından daha koruyucu. Uzun süreler boynun ve sırtın öne ve yana bükülü kaldığı duruşlardan kaçınılmalı. Yoğun çalışmalar kısa zaman aralıklarına bölünmeli ve aralarda hafif boyun, kol ve sırt egzersizleri yapılmalı.

Spor ve müzik stresi azaltıp başarıyı arttırır

- 3-4 yaş aralığında bir eğitim kurumuna kayıtlı nüfus oranı Türkiye’de yüzde 12, Rusya Federasyonu’nda yüzde 73, OECD ülkeleri ortalamasında yüzde 74, Avrupa Birliği’nde ise yüzde 81.3
- İlkokulda kütüphanesi olmayan kurum oranı Türkiye’de yüzde 24, uluslararası ortalamada yüzde 13, Rusya Federasyonu’nda yüzde 1.
- Mesleki ve teknik ortaöğretimde erkeklerin okullaşma oranları kızlardan fazla.

Spor ve müzik stresi azaltıp başarıyı arttırır

Çocuk üniversitesinde yaz okulu
Yaz tatilini değerlendirmek isteyenler için yaz okulu fırsatları devam ediyor. İstanbul Aydın Üniversitesi Çocuk Üniversitesi Yaz Okulu 11-22 Ağustos’ta Kadıköy Yerleşkesi’nde yapılacak. 6-13 yaş grubunu kapsayan etkinlik iki bölümde uygulanacak. Robotik, yoga, drama, eğlenceli bilim programı 11-15 Ağustos, arkeoloji, zekâ oyunları, grafik-web tasarımı ise 18-22 Ağustos arasında. Eğitimler her gün 10.00-16.00 saatleri arasında yapılacak. Adaylar 9 Ağustos Cumartesi gününe kadar başvuru yapabilir. www.aydin.edu.tr

Öğrencilere bağımlılık eğitimi
3 Ocak 2014’te, Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü ve Türkiye Yeşilay Cemiyeti arasında başlatılan ‘Bağımlılıkla Mücadele Eğitimi Projesi’nin pilot uygulamaları tamamlandı. Karşılaşılan sorunlar çerçevesinde programın güncellenerek 2014-2015 eğitim öğretim yılında Türkiye geneline yaygınlaştırılacağı açıklandı. Bu kapsamda ‘400 formatör eğitimci’ ve bu formatörlerin eğitim vereceği 8 bin saha eğitimcisi ile doğrudan 8 milyon öğrenciye bağımlılıkla ilgili eğitim verilmesi hedefleniyor.

Spor ve müzik stresi azaltıp başarıyı arttırır

- Yükseköğretimde son 10 yılda kaç öğrenciye diploma verildi?
2003-2012 arasında 4 milyon 570 bin yükseköğretim diploması verildi. Son 30 yılda ise bu sayı 7 milyon 220 bin oldu.
- 2013-2014 eğitim öğretim döneminde üniversitelerde uzaktan öğretim gören öğrenci sayısı nedir?
19 bin 988’i önlisans, 16 bin 297’si lisans ve 7 bin 935’i lisansüstü olmak üzere toplam 44 bin 220.
- İşsizlik oranı hangi yaş grubunda daha çok?
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Dünya Nüfus Günü nedeniyle açıkladığı gençlik istatistikleri verilerine göre, Türkiye genelinde 2013 yılında yüzde 9.7 olan işsizlik oranı, 15-24 yaş grubunu içeren gençlerde 2012 yılındaki yüzde 17.5 düzeyinden, yüzde 18.7’ye çıktı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!