Türkler, ‘baskın’ı aşıp ilk 3’e girdi, İstanbul’un cazibesi Premiere’i çekti

LYON’da (Fransa) şirketin Türkiye ofisinden Nihal Kaya ile birlikte Premiere Vision Başkanı Philippe Pasquet’le görüşmeye giderken 1996’yı anımsadım:

Haberin Devamı

- Premiere Vision’a alınmayan Türk kumaş üreticileri, sergi yaptıkları otele polis baskınıyla gözaltına alınmıştı.
Pasquet’in bize ilk cümlesi şu oldu:
- Türkiye, bizim için çok önemli ülke. Şubat 2014 Paris fuarımıza 1700 Türk ziyaretçi geldi, bu sayı ile 7’nci oldunuz. Türkiye, 75 şirketle katılımcı liginde İtalya ve Fransa’dan sonra 3’üncü sıradaydı.
Övgüyü sürdürdü:
- Türkiye, çok dinamik bir ülke. Bölge ve çevre ülkeleri açısından önemi büyük. İstanbul’daki fuarımıza uluslararası katılım da olacak.
Türkler, ‘baskın’ı aşıp ilk 3’e girdi, İstanbul’un cazibesi Premiere’i çektiPremier Vision’un Türk tekstilcilerini 1996’da polis baskınıyla gözaltına aldırdığını anımsattım, tarihçeye daldı:
- Premier Vision’u 1973’te Lyon’da ipek üreticileri kurdu. Zamanla Paris’te Fransa’yı kucakladı. 2002’de global organizasyona dönüştü. Gözaltı olayı, haklarımızı korumaktan ibaretti. Türkler’e karşı tavır değildi.
Türk tekstilinin fuarları için en önemli oyuncu haline geldiğini kaydetti:
- New York’daki fuarımızda Türk tekstilcileri katılımcı sayısı açısından 2 numara. Barcelona’daki denim fuarında ise Türkiye, katılımcı sayısında birinci sırada. Şirketleri fuara kabulde seçiciyiz. Reddettiğimiz çok Çinli var.
Ardından Ceyda Erem’in CNR Holding’i ile ortaklıklarına değindi:
- Türk tekstil sektörü İstanbul’da fuar yapmamızı istiyordu. Bölgeyi de düşünerek gündeme aldık. Yüzde 51’i bize, yüzde 49’u CNR’a ait Uluslararası İstanbul Moda Fuarı A.Ş.’yi kurduk.
- Böylece Türkiye’ye yatırım da getirdiniz değil mi?
- Şirketin ana sermayesi büyük değil. Ancak, CNR Expo, Texbridge adlı fuarını bitiriyor. Bunun için onlara bedel ödedik. İlk “Premiere Vision İstanbul” 29-31 Ekim 2014’te gerçekleşecek. İstanbul’da yılda iki fuar düzenleyeceğiz.
Premiere Vision’un ortaklık yapısını aktardı:
- Yüzde 50.1’i Fransız Tekstil Birliği, yüzde 49.9’u da GL Events’e ait. GL Events, Türkiye’de 30 milyon Euro’luk iş yaptı. Brezilya’daki Dünya Kupası’nda önemli rol aldı.
Ardından ekledi:
- İstanbul’un cazibesi de bizi ülkenize çeken etkenlerin başında yer aldı.
1996’da Paris’te gözaltına alınanlardan biri 29 Ekim’de Premiere Vision İstanbul’a katılsa neler hisseder acaba?
“Paris’te bizi polisle bastın, şimdi ayağımıza geldin” diye mi düşünür?

Haberin Devamı


Kumaş tasarım fuarına Türkiye’den katılım yok

Haberin Devamı

PHILIPPE Pasquet, tasarımın önemine değindi:
- Türkiye’de üretim çok gelişti. Kumaş üretiminde dünyada öne çıkan şirketleriniz var. Aynı gelişmeyi tasarımda yok. Kumaş tasarım fuarımız INDIGO’ya Türkiye’den katılan olmadı.


İstikrar arıyor

PREMIERE Vision Başkanı Philippe Pesquet, Türkiye ofisini 2012’de açtıklarını vurguladı:
- CNR’la ortak şirketten ayrı olarak Türkiye ofisimiz global fuarlarımızı pazarlamayı sürdürecek. Başvuran şirketlerin bilançosuna da bakar, istikrar ararız.
İstanbul fuarına katılacak firmaların yarısının netleştiğini kaydetti:
- 150 katılımcı şirket, 5 bin ziyaretçi hedefledik.


Gözaltı dönüm noktası

PREMIERE Vision’a danışmanlık yapan Haluk Ogan, gözaltı olayını anımsattı:
- 1991-1996’da Paris Grand Hotel’de benim liderliğimde fuarlar düzenledik. Fuarlarımız ilgi çekince 1996’da Fransız hükümeti bizi kopyacılıkla suçladı. Ben de gözaltına alındım. Bu talihsiz olay, Türk tekstili için tarihi dönüm noktası oldu. Premiere Vision, zamanla bize kapıyı açtı. Türk tekstilinin başarısı onları İstanbul’a da çekti.


Yazarın Tüm Yazıları