Evlenmemize 1 ay kala ayrıldım, şimdi pişmanım

Hep aynı hikâye... Birlikteyken yaşanan kavgalar, sorunlar yüzünden onunla yapamayacağını anlar. Onunla bir evliliği yürütemeyeceğini düşünür. Genellikle de haklıdır.

Haberin Devamı

Ama ayrıldıktan sonra tüm o olumsuzlukları unutur. Önce kendi kendini suçlamaya başlar, sonra yapılan hatalar önemini kaybeder.
Hatta bazen şiddet görse bile önemsemeyebilir. Özlem, her türlü olumsuzluğun ötesine geçer. O insan bir anda vazgeçilmez olur çıkar. Hataları silinir, daha önce katlanılmaz gibi görünen tüm davranışlar bir anda hafifler.
“Keşke”ler birbirini izler. Ve işte bu sevgili kızımızın yaptığı gibi kendini küçümser, karşı tarafı gözünde büyütür, kendini suçlayıp pişmanlık duyar...
Nasıl kızıyorum ben bu duruma, nasıl kızıyorum bilseniz...
Ortada çok açık şekilde görünen bir gerçek var. Bu adam doğru adam değil.
Genç hanım okurum haklı bir karar almış. Ama ya sonra?
Birden o sürekli aşağılayan, kötü davranan adam gitmiş, bir melek oluvermiş gözünde. Ve hâlâ umut etmekten, “Geri döner mi acaba” diye düşünmekten vazgeçemiyor.
Ne yani, böyle bir adamla evlenip eziyet çekmek mi istiyorsun güzel kızım? Biraz mantığını kullan lütfen.

Haberin Devamı

Ümit mi, ümitsizlik mi ne yapmalıyım?

Sevgili Güzin Abla, okurlarınız en yakınlarına bile açamadıkları sorunlarını, en gizli dertlerini sizinle paylaşıyor. Siz de aynı içtenlikle sorularına yanıt veriyorsunuz. Üslubunuzu, bir büyük, tecrübeli bir insan olarak gençlere doğru yolu gösterme tarzınızı çok seviyorum. Ben de sizinle derdimi paylaşmak istiyorum.
Ben nişanlıydım. İki ay önce ayrıldık.
Üç senedir tanışıyoruz. Son iki senedir nişanlıydık. Ama nişanlılık dönemi boyunca hep tartıştık.
Birbirimizi çok seviyorduk o ayrı. “Zaten çok sevdiğimiz için böyle oluyor” diyorduk. Ama ne bileyim, bazen incir çekirdeğini doldurmayacak şeylerden kavga çıkıyordu.
Mesleklerimiz, ailelerimiz her şey uyumluydu, maddi, ailevi hiçbir sorunumuz yoktu.
Benim şikâyetim, küçük olayları büyütmesi, çok konuşması, ben “Neyse boşver, olayı büyütmeyelim” dedikçe üstüne gitmesi ve esas önemlisi bana tartışmalarımız esnasında bağırmasıydı.
Çok eleştirel bir insandır, takdir ettiği şeyleri pek söylemez ama eleştirilerinde acımasızdır. “Beni sevdiğini daha sık duymak istiyorum, güzel sözler söylemeni istiyorum” dediğimde “Ben onları içimde yaşıyorum, söylersem büyüsü bozulur” derdi ama eleştiri konusunda tam tersi çok cömertti...
Dili sivriydi kısacası. Dil yarası çok olunca hemen affedilmiyor ablacığım...
Ayrılmadan önce babası aramızdaki soğukluğu fark etti ve bana “Şikâyetini söyle” dedi. Ben söyleyince de oğlunu uyardı. “Ben zaten seni biliyorum, bu sivri dilinden vazgeç, daha anlayışlı ol. O bir kız, ona erkek gibi davranma” dedi.
Söz verdi, “Değişeceğim” dedi ama insan değişmiyor işte...
Üstelik babasının onu uyarması onurunu incitti ve bana kin duymaya başladı.
Sonuç olarak evliliğimize bir ay kala onunla mutlu olamayacağımı düşündüm ve “Evlenmeyelim” dedim.
BU AYRILIK BENİ ÇOK YIPRATTI
Ayrıldım ayrılmasına ama sonrasında çok yalnız hissettim kendimi. Çünkü aynı zamanda en iyi dostumu da kaybetmiştim.
Hep kendimi suçladım. “Keşke bu acıları yaşayacağıma onu o şekilde kabul etseydim, daha sevecen olsaydım” dedim.
Neredeyse iki ay işe gitmek dışında evden hiç çıkmadım. Yolda yürürken bile ağlıyordum. Beraber geçtiğimiz yolları görmeye dayanamıyordum.
Ben sevecen olduğum sürece, o da iyiydi ama insan hep sevecen olamıyor. Aynı yerde çalışıyoruz ama iki yabancı gibi olduk bir günde.
Şimdi çok acı çekiyorum. Onu geri getirmek için çok dil döktüm ama “Artık aynı şeyleri yaşamak istemiyorum, bitti” dedi.
Bu ayrılık beni çok üzdü, çok yıprattı. Onu her gün görüyorum ama özlüyorum.
Başkalarının ayrılma sebeplerine bakıyorum da, ne kadar ciddi şeyler. Bu yüzden kendime kızıyorum bazen.
Ben bu ayrılıktan çok dersler çıkardım, kendimdeki hataları gördüm, bunları telafi etmek isterdim ama o bana bu şansı vermiyor.
Bazı şeyler uğraşmakla olmuyor. Herkes “Hayırlısı böyleymiş” diyor ama ben onu tekrar kazanmayı çok istiyorum.
Maalesef gün geçtikçe aramız soğuyor. Sanki benden kaçıyor. Konuşmuyoruz bile.
İlk günlerde peşinden çok fazla koşuyordum ama baktım ki ben peşinden gittikçe daha bir afra tafra yapıyor, artık ben de ilgilenmiyormuş gibi, tamamen bitirmiş gibi davranmaya başladım.
Çünkü o da öyle yapıyor. Gayet neşeli, mutlu görünüyor ama içini bilmiyorum tabii.
Annesi onun için çok önemlidir. Annesi “Artık o kızla konuşmayacaksın” dediyse, sırf bu yüzden bile beraberliğimizi bitirmiş olabilir.
Ümit beslediğim sürece üzülüyorum, ümit beslemezsem de hayatımda büyük bir boşluk hissediyorum, yine çok üzülüyorum.
Sizce ne yapmalıyım, bir yol gösterir misiniz bana.
Rumuz: Ümitsiz olur mu?

Yazarın Tüm Yazıları